Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/85
Karar No: 2015/1069

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/85 Esas 2015/1069 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/85 E.  ,  2015/1069 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili 13.07.2010 tarihli dava dilekçesi ile; ...... İli, ..... İlçesi, ....... Köyü 372 parsel sayılı tarlanın yanında bulunan taşınmazın, müvekkilleri tarafından 100 yıldır ekilip biçildiğini, 2/B madde kapsamında yapılan kadastro çalışmaları sırasında müvekkillerinden ..."ın kullanımında olan taşınmazın 371 m2"lik bölümünün bu müvekkili adına tespit edildiğini, taşınmazın bu bölüm haricinde kalan kısmının ise orman adına tescil edildiğini iddia ederek, müvekkillerinin kullanımında olan taşınmazın orman adına haksız olarak yapılan tespitinin iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece davanın reddine, ...... İli, ..... İlçesi, ....... Köyü ...... nolu parselin tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanunun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu 1972 yılında, 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ise 18.01.1990 tarihinde kesinleşmiştir.
    Mahkemece, davacıların dava etmiş oldukları kısımların kesinleşmiş orman kadastrosu sınırı içerisinde kaldığı, hukuken orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
    Şöyle ki, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için sözkonusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin 4. fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Mahkemelerin görevi, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi de zorunludur.
    Dava dilekçesi, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından davacı yanın kullanımlarında olduğunu iddia ettiği dava konusu taşınmazların, ....... Köyü 372 parsel sayılı tarlanın etrafında bulunan ve fen bilirkişilerince düzenlenen 09.12.2011 tarihli rapora ekli krokide (A), (B) ve (C) harfi ile gösterilen taşınmazların ....... Köyü 218 ada 44 parsel sayılı orman parseli içerisinde kaldığı ve dava edilen taşınmazın ....... Köyü 218 ada 44 parsel sayılı orman parseli olduğu anlaşıldığı halde, mahkemece dava konusu olmadığı anlaşılan ....... Köyü 372 sayılı parsel hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmediği gibi dava konusu 218 ada 44 parsel sayılı taşınmaz hakkında kadastro sırasında tutanak düzenlenmemiş, kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı gerekçesiyle, 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince, aktarma suretiyle parsel sayısı verilmiştir. Hal böyle olunca, davacılar tarafından açılan davada görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmesi de doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi