21. Hukuk Dairesi 2018/591 E. , 2019/881 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, ... Rant sigortasına tabi olduğu 01/05/1989 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine, emekliliğe esas olarak 506 sayılı Kanun"un geçici 81.maddesinin uygulanması gerektiğinin ve 20 yıl, 45 yaş, 5300 gün şartlarını yerine getirdiğinden emeklilik hakkı kazanacağının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının ... Rant sigorta merciine tabi olduğu 01/05/1989 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti, emekliliğe esas olarak 506 sayılı Kanun"un Geçici 81.maddesinin uygulanması gerektiğinin tepiti ile 20 yıl, 45 yaş, 5300 gün şartlarını yerine getirdiğinde emeklilik hakkı kazanacağının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, 1-Davacının Sigorta başlangıcının 01/05/1989 tarihi olmasına ilişkin talebinin konusuz kalması nedeniyle reddine,
2-Davacının dava tarihi itibariyle emekliliğe hak kazanamadığının tespitine, davacının 01/12/2014 tarihi itibariyle emekli olup maaş bağlanması sebebiyle davacının emeklilik yönündeki talebinin konusuz kalması nedeniyle bu talibinin reddine," karar verilmiştir.
3- Dava devam ederken davacıya davalı kurumca yaşlılık aylığı bağlanmakla dava sırasında davacının sigorta başlangıç tarihine ilişkin istemi kabul edilidiğinden, davacının bu talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekirken talebinin konusuz kalması nedeniyle reddine dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
4- Yerel Mahkemece bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. 9.5.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
Kural olarak her dava açıldığı tarihteki koşullara göre sonuçlandırılır ve henüz uyuşmazlık doğmadığından bir hakka hüküm tarihinden sonraki bir tarihten itibaren hak kazanılacağı yönünde hüküm kurulamaz.Somut olayda, davanın açıldığı tarihte yaşlılık aylığına hak kazanamayan davacının dava tarihinden sonraki bir tarihte yaşlılık aylığına hak kazandığından bahisle emeklilik yönündeki talebinin konusuz kalması nedeniyle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.Yine, vekalet ücretine ilişkin infazı elverişli ve çelişki oluşturmayacak şekilde hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı, HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tamamen silinerek yerine " 1-Davacının sigorta başlangıcının 01/05/1989 tarihi olmasına ilişkin talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının dava tarihi itibariyle emekliliğe hak kazanmadığından emeklilik talebinin reddine,
3- Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibariyle alınması gerekli harçtan peşin olarak alınan miktarın indirimiyle kalan 10,25 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4- Sigorta başlangıç tarihine ilişkin davacının talebi dava devam ederken davalı kurumca kabul edildiğinden davacı taraf lehine olarak, davacı kendisini vekil vasıtasıyla temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1980 TL maktu vekalet ücretinin davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil vasıtasıyla temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1980 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Davacı tarafça yapılan 64,40 TL posta gideri, 325 TL bilirkişi ücreti, 127 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 516,40 TL yargılama giderinin takdiren 300 TL" nin davacı üzerinde bırakılmasına, 216,40 TL" nin ise davalı kuru üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan avans varsa kullanılmayan kısmın taraflara iadesine" rakam, tarih ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.