Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20676
Karar No: 2017/9516
Karar Tarihi: 08.06.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20676 Esas 2017/9516 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/20676 E.  ,  2017/9516 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili, tarafların boşandıklarını ve boşanma ile birlikte müvekkili lehine 100,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk lehine aylık 150,00 TL iştirak nafakası bağlandığını, bu nafakalarla hiçbir geliri olmayan müvekkili ve müşterek çocuğun geçinmesinin imkansız olduğunu, asgari ücrette yapılan iyileştirme ile birlikte davalının ekonomik durumundaki düzelme, müvekkili ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarındaki artış göz önünde bulundurularak müvekkilinin 100,00 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 200,00 TL"ye, müşterek çocuğun 150,00 TL olan iştirak nafakasının ise aylık 300,00 TL"ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, boşanma kararı ile birlikte, davacı ve müşterek çocuk lehine bağlanan nafakaların gelecek yıllarda TEFE-TÜFE oranında artışına karar verildiğini, boşanma tarihinden bu yana tarafların mali durumunda olağanüstü bir değişim olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; tarafların Konya 3. Aile Mahkemesinin 2014/777 esas sayılı dosyası ile boşanma ve mali sonuçları konusunda anlaşmak suretiyle boşandıkları, hazırlanan protokolde davacı ve çocuk için ödenmesi kabul edilen nafakaların her yıl ÜFE oranında artışının kararlaştırıldığı ve bu durumun mahkemece hüküm altına alındığı, kararın 21/11/2014 tarihinde kesinleştiği, aradan geçen sürede nafakaların ÜFE oranının üzerinde artırılmasını gerektirir şekilde davalının gelir durumunda ve davacı ile çocuğun ihtiyaçlarında olağanüstü bir artışın olmadığı, davacı tarafından 31/05/2016 tarihli celsede, asgari ücrette yapılan artış nedeni ile bu davanın açıldığı söylenmiş ise de boşanmadan sonra asgari ücrette olağanüstü bir artışın olmadığı gibi yapılan artışın da ülkenin ekonomik koşulları ve enflasyon karşısında yetersiz kaldığı, dolayısıyla nafakaların ÜFE oranının üzerine artırımını gerektirir bir durumun olmadığı, davanın sırf asgari ücrette yapılan artış nedeni ile açıldığı yönündeki davacı beyanı ve nafakaların artırılmasına gerekçe olarak başka bir iddia da ileri sürülmediği gözetilerek bu nedenle delil toplanmasına da gerek görülmeyerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması istemine ilişkindir.
    Yoksulluk nafakası yönünden, TMK"nun 175.maddesine göre; ""Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.""
    TMK"nun 176/4. maddesine göre de; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
    Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.
    İştirak nafakası yönünden ise TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur.
    Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır".
    Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1).
    Her ne kadar; Konya 3. Aile Mahkemesinin 2014/777E-2014/707K sayılı boşanma ilamı ile bağlanan yoksulluk ve iştirak nafakalarının her yıl TEFE-TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş ise de; dava tarihi itibariyle taraflar arasında nafakanın miktarı konusunda uyuşmazlık olduğunun kabulü gerekir.
    Somut olayda davacı, dava dilekçesinde davalının ekonomik durumunda düzelme olduğunu ileri sürdüğüne göre, yoksulluk nafakası yönünden, bu iddiası hakkında davacıya varsa delilleri sorulmalı, davalının gelirinde boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ispatlanır ise, TÜİK"in yayınladığı ÜFE artış oranının üstünde hakkaniyete uygun bir miktara hükmedilmeli, davalının gelirinde olağanüstü bir değişikliğin olduğu ispat edilemediğinde ise, halen ödenmekte olan yoksulluk nafakasının takdir edildiği tarih gözetilerek, TÜİK"in yayınladığı ÜFE oranında artırılmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi; iştirak nafakası yönünden ise tarafların gelir durumu, çocuğun yaşı ve eğitimi ile orantılı olacak şekilde bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi