20. Hukuk Dairesi 2014/8602 E. , 2015/1131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ..... İlçesi, ..... Köyü 212 ada 8 parsel sayılı 419,83 m² yüzölçümündeki taşınmaz, çayırlık niteliği ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden davalı adına tesbit edilmiştir.
Davacı , davalı yararına imar-ihya ve zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, çekişmeli taşınmazın kadastro tesbitinin iptaliyle 13/12/2010 tarihli teknik bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfiyle işaretli 153,48 m² bölümünün orman niteliğiyle , (B) harfiyle işaretli 266,35 m² bölümün davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından (B) harfiyle işaretli bölüme yönelik temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesi sonrasında Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28.12.2011 gün ve 2011/16775-15972 sayılı ilâmında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı, aynı gün temyiz incelemesi yapılan, mahkemenin 2008/1066 (Dairenin 2011/16400) esas sayılı dosyasında keşifte bilgisine başvurulan orman bilirkişi ......... tarafından sunulan rapor ekindeki 1959 tarihli memleket haritasında 212 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar tamamen açık alanda, 8, 9, 10 ve 11 parsellerin ise çok az bir kısmı yeşil alanda, mahkemenin 2008/1047 (Dairenin 2011/16775) esas sayılı dosyasında orman bilirkişi ..., ..... ve ...... tarafından sunulan kurul raporu ekindekindeki 1959 tarihli memleket haritasında 6 parsel tamamen açık alanda işaretlenmiş iken, 7, 8, 9, 10, 11 sayılı parsellerin yarıya yakın bir kısmı yeşil alanda, mahkemenin 2008/1375 ve 1376 ( Dairenin 2011/16778 ve 16732) sayılı dosyalarında orman bilirkişi ........., ... ve ....... tarafından sunulan kurul raporunda 6 parsel tamamen yeşil, 7 parselin büyük bir kısmı yeşil, 8, 9, 10, 11 parselin ise yarıya yakın bir kısmının yeşil alanda, mahkemenin 2008/1043 (Dairenin 2011/15719) Esas sayılı dosyasında ........., ... ve ........... tarafından sunulan kurul raporunda bu defa 6 parselin tamamına yakın bir kısmı yeşil, 7 parselin yarısından fazlası yeşil, 8, 9, 10, 11 parselin yarıya yakın bir kısmı yeşil alanda işaretlendiği, sunulan orman bilirkişi ve orman bilirkişi kurul raporlarında aynı adada ve aynı konumda bulunan taşınmazların memleket haritasında farklı yerlerde işaretlenmiş olması nedeniyle çelişkili olduğu, çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamayacağı, mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planının ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı eliyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmesi; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumunun saptanması; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmesi; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınması ve oluşacak sonuç çerçevesinde, taşınmazın (A) bölümüne yönelik temyizi bulunmadığından, yönünden usûli kazanılmış hak dikkate alınarak bir karar verilmesi, açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu" hususlarına değinilerek karar bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilâmına uyan mahkemece bozma sonrasında yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile, davaya konu ..... İli, ...... İlçesi, ...... Köyü 212 ada 8 nolu parselin kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişi ......."ın 07/05/2014 havale tarihli ek raporuna ekli krokide (A) harfi ve sarı renkte gösterilen 153,48 m2"lik kısım bakımından karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, (B1) ve yeşil renkte gösterilen 73,06 m2"lik kısmın orman niteliğiyle adına tapuya kayıt ve tesciline; (B2) ve mavi renkte gösterilen 193,29 m2"lik kısmın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına
03/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.