Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/16745
Karar No: 2006/13783
Karar Tarihi: 04.12.2006

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/16745 Esas 2006/13783 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/16745 E.  ,  2006/13783 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :  Muğla 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Tarih :  29.08.2006
    No :  157-367

    Davacı, ilk kesinti tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı  vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, davalı Kurum’a ilk Prim  kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine  karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 01.06.1996 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Gerçekten, davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
    Somut olayda, davacının tarım Bağ-Kur sigortalı olarak tescil kaydı bulunmamaktadır. Ayrıca  2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan  Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir.
    Ancak Muğla Tekel Yaprak Tütün İşletmeleri  Müdürlüğü’nden gelen cevabi yazı içeriğinden davacıyla ilgili olarak 03.04.1996 tarihinden itibaren Bağ-kur prim tevkifatının  yapıldığı anlaşılmaktadır. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Her ne kadar, aynı Yasanın 5. maddesi hükmünde, yasal süresi içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden ay başından itibaren başlayacağı öngörülmüş ise de, resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a  kayıt  ve  tescilini  yaptırmayanların  tescil  işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması  gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Davaya konu olayda da, davacının 03.04.1996 tarihi itibariyle tarımsal faaliyetine ilişkin olarak primleri ürün bedelinden tevkifat suretiyle kesilerek adına Bağ-Kur hesabına yatırılmıştır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. Davalı Kurum’un  Anayasa’dan kaynaklanan sosyal güvenlik görevini gereği gibi yapmamasının sonuçlarını sigortalıya yükletilerek, davacının bu süredeki sigortalılığının geçersiz sayılması Medeni Kanun’un 2. maddesinde öngörülen genel nitelikteki afaki iyi niyet kuralları ile de bağdaşmamaktadır.
    Öte yandan, 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre, kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının  esas alınacağı  bildirilmiştir.  Bu kayıtların  tarımda  kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi  olduğu ortadadır.
    Yapılan incelemede, davacının teslim ettiği ürün bedelinden prim kesintilerinin tevkifat yoluyla   29.05.1996, 20.05.1997, 20.04.1998, 20.07.1999, 20.6.2000, 21.05.2001 tarihlerinde yapıldığı, ziraat odası tarafından kaydının 23.03.2006  tarihinden itibaren devam ettiğinin bildirildiği, görülmektedir.
    Mahkemece tesis edilen sigortalılık başlangıcının 01.06.1996 olarak kabulü ile   1996, 1997, 1998, 1999, 2000, 2001  yılları arasında davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine ilişkin hüküm yerinde ise de, tevkifat kesintisine ilişkin belgenin dosyada bulunmadığı 2002,  2003, 2004 ve 2005 yıllarına  yönelik istemin  kabulü yerinde değildir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden 2926 sayılı Yasanın 10. maddesine göre davacının tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olan belge ve kayıtların 2001 yılından sonraki dönem için olduğundan söz edilemeyeceğinden davacının 01.06.1996-31.12.2001 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğuna karar verilmesi gerekirken tarımsal faaliyetini isbat edemediği 01.01.2002-04.04.2006  tarihleri arasının reddi yerine kabulüne karar verilmesi,  usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.  
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi