Esas No: 2022/272
Karar No: 2022/5193
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/272 Esas 2022/5193 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2022/272 Esas, 2022/5193 Karar sayılı dosyasında sanık, uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak sanığın savunma hakkı kısıtlanmıştır. Dosya incelendikten sonra, kovuşturma evresine geçilmiş dosyalarda basit yargılama usulü uygulamasına ilişkin düzenlemelerde Anayasa Mahkemesi iptal kararı verilmiş olduğundan, sanık lehine olan uygulama belirlenerek dosya yeniden değerlendirilmelidir. Ayrıca, sanık daha önce 6000 TL adli para cezasına çarptırılmış ve bu cezanın kazanılmış hak olduğu gözetilmeden fazla ceza tayini yapılmıştır. Bu nedenle hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 191. maddesi, CMK'nın 195/1 maddesi, CMK'nın 251. maddesi, TCK'nın 7. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi ve 326. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL 43. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Bozmaya uyulduğu, sanığın CMK'nın 195/1 maddesine göre, yokluğunda karar verilebileceği ihtarını içeren davetiye ile duruşmaya çağrılarak savunması alınmadan mahkumiyetine karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kabule göre;
2.Suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TCK'nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun'un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 karar sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişiklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; " mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği
için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3.Sanığın eylemi nedeniyle, bozma öncesi 10/04/2014 tarihli hükümde 6000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine 07/03/2017 tarihli bozma ilamı ile bozulduğunun anlaşılması karşısında: 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 326. maddesinin 4. fıkrasında; "Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 291. maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse, yeniden verilen hüküm, evvelki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamaz" şeklindeki düzenleme gereğince 10/04/2014 tarihli hükümle tayin edilen 6000 TL adli para cezasının sonuç ceza açısından sanık bakımından kazanılmış hak olduğu gözetilmeden bozma sonrası yapılan yargılama sonucu 12/09/2019 tarihli hükümle 7300 TL adli para cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 20/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.