12. Ceza Dairesi 2015/10999 E. , 2016/7567 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 7.520 TL maddi, 5.500 TL manevi, davacı ... için 4.690 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacılara verilmesine,
Temyiz edenler : Davalı vekili ve Davacılar
Davacıların tazminat taleplerinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacılar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davanın niteliğine göre, davacıların duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318. (CMK"nın 299/1.) maddesi gereğince reddine,
Tazminat talebinin dayanağı olan Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.05.2013 tarih, 2012/74 esas, 2013/127 karar sayılı ceza dava dosyasında yapılan incelemede; suç tarihinde Mardin Tarım İl Müdürü olan davacı (sanık) ... ile Kızıltepe İlçe Tarım Müdürlüğü görevini yürüten ..."ın eşi davacı (sanık) ...’in suç tarihinde kütlü pamuk destekleme pirim ödemelerine ilişkin uygulamalarda haksızlık ve usulsüzlük yaparak görevleri gereği yapmaları gereken inceleme onay ve izin işlemlerini yapmaları için müştekilerden zorla para istedikleri, görevlerini kötüye kullandıkları iddialarına dayalı olarak, soruşturmaya esas alınan Mardin İl Jandarma Komutanlığının, Mardin Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben göndermiş olduğu 22.01.2002 tarihli yazsısına ekli fezlekenin sonuç kısmında, atılı suçların somut delil ve buna dayalı kuvvetli şüpheye dayandırılması yerine kanaat raporu şeklinde tanzim edildiği ve iddia konusu suçların davacılarla (sanıklarla) aralarında husumet olduğu anlaşılan bir kısım tanık beyanlarına dayandırıldığı, yine hazırlık aşamasında, 19.01.2002 tanzim tarihli şüpheli veya sanığa ilk yakalama anında bildirilecek haklar ve şüpheli veya sanığa karakolda gözaltına alınırken bildirilecek haklar formlarında davacı (şüpheli) ....’ın hangi suçtan yakalandığının belirtilmediği formlardaki suç kısmının boş bırakıldığı, yakalama sonrası alınan 20.01.2002 tarihli doktor raporunda da davacı .....’ın psikolojik olarak iyi durumda olmadığının müşahede edildiği ve nöroloji polikliniğine sevk edilmesi ve burada konsulte edilmesinin uygun olacağının
belirtilmesi karşısında, davacının gözaltı sürecinde yapılan işlemler nedeniyle psikolojik olarak yıpratıldığı ve manevi zarar gördüğü, davacıların konutlarında ve çalıştıkları kurumlarda aramalar yapılarak baskı altına alındıklarının anlaşılması ve tutuklamaya esas işlem tarihinde sanık ..."in evinde ... isimli şahsın, ... isimli kişi aracılığıyla gönderdiği 10.000 Amerikan dolarını (USD), davacı (sanık) ..."ın, ..."dan rüşvet olarak istediği, ...."un suça aracılık ettiği ve ...."ın aldığı para ile suçüstü yakalandığı, yine davacıların aynı amaç için kurumla işi olan başka kişilerden menfaat temin ettikleri iddiasıyla eylemlerine uyan irtikap, rüşvet ve bu suça iştirak ve aracılık etmek suçlarından tutuklandıkları ve aynı suçlar yönünden cezalandırılmaları için kamu davası açıldığı, buna karşın, beraat hükmüne esas alınan bilirkişi raporu içeriğine göre, Tarım Müdürlüğünce yürütülmesi gereken işlemlerde bir usulsüzlüğün tespit edilmediği, prim ödemelerinde gecikmelerin bulunmadığı, çoğu çırçır fabrikası sahibi olan müşteki ve tanıkların bazı taleplerinin davacılar (sanıklar) tarafından reddedildiği, uyguladıkları yöntemle denetim sonucunda devletçe ödenen prim tutarında ciddi anlamda düşüşler olduğu, usulsüz taleplerin önüne geçildiği, üretici konumundaki müştekilerin haksız kazanç elde etmelerinin önüne geçildiği ve bu nedenle müşteki ve tanıklar ile davacılar (sanıklar) arasında husumet oluştuğu bu kapsamda dosyada bulunan tutanak ve belgelerden hakkında fiziki ve teknik takip yapıldığı anlaşılan davacı (sanık) ...."ın 18/01/2002 tarihinde aralarında samimiyet bulunan sanık ...."u annesinin rahatsızlığı nedeniyle evinde ziyaret etmek için öğlen saatlerinde telefonla aradığı, sanık ..."un da o sırada evde olmadığını saat 17.00"den sonra müsait olabileceğini belirttiği, misafir olarak davacı (sanık) ...."ı bekleyen sanık ...."un evine, daha önce iddia konusu suçlar yönünden kolluk görevlileri ile birlikte hareket eden müşteki....."in geldiği, müştekinin sanık ....."un evine gelmesinden kısa bir süre (yaklaşık 10 dakika) sonra davacı (sanık) ...."ın geldiği, ....’un ...."ı müştekinin bulunduğu odaya aldığı, bir müddet sonra kolluk görevlilerinin sanık ...."un evine baskın yaptığı, davacı ve müşteki ....’in oturmakta oldukları odada boş oturma koltuğunun altında suça konu olduğu iddia edilen 10.000 Amerikan dolarının ele geçirildiği anlaşılmış ise de, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasının gerekçesinde de belirtildiği üzere, davacı (sanık) ...."ın müşteki ...."den aldığı iddia edilen rüşvet parasını cebine değil de misafir olarak bulunduğu evdeki koltuğun altına koymuş olmasının hayatın olağan akışına uygun bir durum olmadığı, ele geçirilen bu paraların davacı (sanık) .... ile aralarında husumet bulunan ve sanık ....."un evine ....."tan önce gelen müşteki ..... tarafından sanıkların bilgisi dışında oturma koltuğunun altına konmuş olma ihtimalinin bulunduğu, müşteki ...."in parayı bu şekilde koymasından sonra kolluk güçlerinin baskın yapmış olabileceği ve ayrıca suçüstünde kullanılan paranın istihbarat ödeneğinden karşılandığı, yine 14/01/2002 tarihinde kolluk görevlilerinin düzenlediği tutanakta, .... isimli şahsın davacı (sanık) .... ile rüşvet pazarlığı yaptığına ilişkin bir hususun bulunmadığı, sadece ..... ve çırçır fabrikası sahibi kişinin davacı (sanık) ..... ile buluşup rüşvet pazarlığı yapacaklarına dair bilgi alındığı hususunun yer aldığı, tutanaktaki bu iddianın kolluk güçleri tarafından yapılan fiziki takipte .... ve çırçır fabrikası sahibinin davacı (sanık) ...."ın evine girdiklerine veya evinden çıktıklarına ilişkin bir belirleme içermediği, bu şahısların sanığın evinin bulunduğu istikametten geldikleri hususunun sanığın evine girdiklerine ve rüşvet pazarlığı yaptıklarına ilişkin bir saptama olarak değerlendirilmesinin mümkün görülmediği, ayrıca söz konusu tutanakta Cumhuriyet Savcısının da hazır olduğu toplantıda .... isimli kişinin cep telefonunun .... isimli kişi tarafından arandığı ve ....aracılığıyla davacı (sanık) ...."ın rüşvet pazarlığı yapacağına dair bilgi verdiği belirtilmesine rağmen söz konusu telefon görüşmesinin yapıldığı sıradaki toplantıda bulunduğu belirtilen Cumhuriyet Savcısının tutanakta imzasının bulunmadığı ve ....
"in Cumhuriyet Savcısı ve
kolluk görevlilerinin bulunduğu toplantıda hangi sıfatla bulunduğunun açıklanmadığı, dolayısıyla kolluk görevlilerinin tuttuğu tutanağın objektif bir belirleme içeren bir tutanak olarak değerlendirilmesi ve delil olarak dikkate alınmasının söz konusu olamayacağı, ayrıca davacılar hakkında haksız mal edinme, gerçeğe aykırı mal beyanı suçlarından dolayı Mardin Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturmalar sonucunda takipsizlik kararları verildiği, dolayısıyla davacıların atılı suçları işlediklerine dair aralarında husumet olduğu anlaşılan müşteki ve bir kısım tanıkların çelişkili anlatımlarına dayandırıldığı, gerekçe ve değerlendirmelere dayalı olarak atılı suçlardan davacıların beraatlerine karar verildiğinin anlaşılması nedeniyle, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacıların sosyal ve ekonomik durumları, üzerlerine atılı suçların niteliği, tutuklanmalarına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldıkları süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacıların elde edecekleri parasal değer dikkate alınıp birlikte değerlendirildiğinde, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olduğunun anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki (1) nolu bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekili ve davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Davacıların ceza infaz kurumunda tutuklu bulundukları süre içerisinde yapmış oldukları harcamaların maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceğinin gözetilmemesi suretiyle, davacılar yararına fazla maddi tazminata hükmolunması,
2-""01/09/2014"" olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığına ""30/09/2014"" olarak yazılması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacıların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının üçüncü bendinde davacı ... lehine hükmolunan maddi tazminat miktarının ""3.250"" TL"ye, davacı ... lehine hükmolunan maddi tazminat miktarının ""4.140"" TL"ye, indirilmesi ve gerekçeli karar başlığında""30/09/2014"" olarak yazılan dava tarihinin ""01/09/2014"" olarak düzeltilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.