Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/779 Esas 2022/1840 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜMLER : ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/05/2019 tarihli
ve 2019/11 E. - 2019/243 K. sayılı kararıyla; suça
sürüklenen çocuk Ergün hakkında;
1) Mağdur ...’i kasten yaralama suçundan
TCK’nin 86/1,3-e, 87/1-d, 31/3, 62. maddelerine
göre 3 yıl 4 ay hapis cezasına,
2) 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan; 6136
sayılı Yasa'nın 13/1, 5237 sayılı TCK'nin 31/3, 62,
52. maddeleri uyarınca 4.000 TL. ve 250 TL. adli
para cezasıyla cezalandırılmasına dair kararı.
TEMYİZ EDENLER : Suça sürüklenen çocuk ve müdafii.
İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Dairemizin 25/10/2021 tarih ve...Karar sayılı ilamına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 19/12/2021 tarih KD- 2021/680 sayılı itiraznamesi ile;
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kasten yaralama suçundan yapılan yargılama sonunda; ... 3. Ağır Ceza Mahkemesince TCK'nin 86/1,3-e, 87/1-d, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına dair hükmün suça sürüklenen çocuk ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin, 25/10/2021 tarih ve...Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 19/12/2021 tarihinde; "Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan SSÇ ...’in üzerine yüklenen suçlar arasında “kasten öldürmeye teşebbüs (2 kez)” suçunun bulunduğu, anılan suça ilişkin “cezanın alt sınırın beş yıldan fazla olduğu” nazara alındığında, suç tarihinde çocuk olan SSÇ hakkında “kasten öldürmeye teşebbüs (2 kez)” suçundan yapılan yargılama sırasında, 5271 sayılı CMK'nin 150/2. maddesine göre; müdafii bulunmayan şüpheli veya sanığın, çocuk olması, CMK’nin 150/3. maddesine göre soruşturma veya kovuşturma konusu suçun cezasının alt sınırının beş yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi durumlarında isteğine bağlı olmaksızın hatta açıkça müdafi istemediğini beyan etse bile müdafii görevlendirme zorunluluğunun bulunduğu gözetilmeksizin, SSÇ ...’in müdafiliğinden çekildiğini ve savunmasına üstlenmeyeceğini belirten SSS müdafinin beyanları karşısında, SSÇ için yeni bir zorunlu müdafii atanması yönünde herhangi bir işlem yapılmadan sanığın 23/05/2019 tarihli karar duruşmasında müdafisiz olarak beyanları ve esasa ilişkin savunmaları alınıp, son sözü sorularak cezalandırılması yönünde karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK'nin yukarıda anılan maddelerine aykırı davranılarak "adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi” ve “savunma hakkının kısıtlanması”, ve SSÇ ... hakkında kasten öldürme suçuna teşebbüs (iki kez), 6136 sayılı Kanuna aykırılık, silahla tehdit (iki kez) ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davasında, yukarıda anılan yargılama ve itiraz süreçleri sonucunda, ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/05/2019 gün ve 2019/11 Esas, 2019/243 Karar sayılı ilamıyla, SSÇ ... hakkında kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından yapılan yargılamada, farklı yargı çevresi içerisinde bulunan ceza infaz kurumundan SEGBİS bağlantısı ile katılan SSÇ hakkında, 23.05.2019 tarihli karar duruşmasında, suç tarihinde çocuk olması ve hakkındaki soruşturma ve kovuşturma konusu suçun cezasının alt sınırının beş yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi nedeniyle yasal olarak zorunlu müdafii görevlendirilmesi gerekirken müdafisi olmaksızın savunmasının alınıp, son sözü sorularak cezalandırılması yönünde hüküm kurulması suretiyle "adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi” ve “savunma hakkının kısıtlanması", gerekçesiyle dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/07/2012 gün ve 2012/280 Esas, 2012/928 Karar sayılı kararı ile 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı "Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında" Yasa'nın 99. maddesiyle, 5271 sayılı CMK'nin 308. maddesinde yapılan değişiklik ve 101. maddesiyle 5320 sayılı Yasa'ya eklenen geçiçi 5. madde uyarınca itiraz hakkında karar verilmek üzere dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla;
Gereği görülüşüp düşünüldü:
1)5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'un 308. maddesinin 6352 sayılı Yasa'nın 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası uyarınca yapılan incelemede; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görüldüğünden İTİRAZIN KABULÜNE;
2) Dairemizin 25/10/2021 tarih ve...Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA,
A) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/05/2019 tarihli karar celsesinde, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin müdafilik görevinden çekildiğini belirttiği, akabinde yargılamaya devam olunarak esas hakkındaki savunması ve son sözü sorularak mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçun 5237 sayılı TCK'nin 81/1 ve 35. maddeleri kapsamında olup, alt sınırı 5 yıl hapis cezasından fazla olduğundan 5271 sayılı CMK'nin 150/3. maddesinin açık hükmü karşısında, ilgili barodan zorunlu müdafii tayin edilerek savunmasının alınıp hüküm kurulması yerine zorunlu müdafii tayin edilmeksizin suça sürüklenen çocuğun beyanının alınarak mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle savunma hakkının kısıtlanarak CMK’nin 188/1. maddesine muhalefet edilmesi,
B) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Suç tarihinde 15 yaşını doldurmuş 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuğa yüklenen suç için, yasada öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre dava, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık uzamış zamanaşımı süresine tabi bulunmakla; suç tarihi olan 13/12/2007 tarihinden karar tarihi olan 23/05/2019’a kadar bu süre geçtiği halde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmü bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 09/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.