20. Hukuk Dairesi 2014/7938 E. , 2015/1234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında .................... Köyü 103 ada 37 parsel sayılı 131666,06 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde Aralık 1936 tarih ve 5 nolu tapu kaydı revizyon gösterilerek davalılar adlarına tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tespit malikleri mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26.02.2008 tarih ve 2007/18065-2008/2938 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Somut olayda; ................ Yönetimi, orman iddiası ile dava açtığına göre çekişmeli taşınmazların orman ya da orman toprağı sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi, en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planının yerine uygulanması suretiyle belirlenmesi gerekir. Mahkemece bilgisine başvurulan orman bilirkişi kurulu keşif sonrası verdiği raporda taşınmazın bir bölümünün memleket haritasında yeşil renk ile boyalı ve yapraklı ağaç işaretiyle belirtilen alan içinde kaldığını, taşınmazın bir kısmının yer yer küme halinde orta yaşlı palamut meşeleri ile kaplı olduğu, bir kısmında da tarım yapıldığı bildirilmişse de eski tarihli hava fotoğraflarında taşınmazlar üzerindeki ağaçların ağırlıklı olarak orman ağacı mı? yoksa meyve ağacı mı? olduğunu açıklamamışlardır. Çam, ladin, gürgen, meşe, kayın gibi ağaçlar asıl orman ağacı olmakla birlikte, meyveli-meyvesiz fıstık çamı, palamut meşesi, aşısız kestane, kavak, söğüt, kızılağaç, akasya, okaliptüs ağaçları ile aşılı ve aşısız zeytinliklerle, yabani veya aşılanmış fıstık, sakız ve sakız nevileri olan menengiç, buttun, yabani sakız, (mezdeki sakızı) adi sakız, Filistin Sakızı ve harnup ağaçları da orman örtüsüdür. Bu gibi yerler 6831 sayılı Kanunun 1/I. maddesi gereğince toprağıyla birlikte orman sayılır. 4785 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince sahipli yani tapulu olmak koşuluyla fıstık çamları ve palamut meşelikleri ve yine 6831 sayılı Kanunun 1/H maddesindeki ayrıcalık nedeniyle “sahipli arazide ve muhitin özelliklerine göre yetişmiş veya yetiştirilecek olan fıstık çamlıkları ve palamut meşelikleri dahil olmak üzere her çeşit meyveli ağaç ve ağaçcıklar” ve aynı Kanunun 1. maddesinin ikinci fıkrasının (I) bendi gereğince sahipli (tapulu) arazide aşılı ve aşısız zeytinliklerle, özel yasası gereğince Devlet ................larından ayrılmış ve imar, ıslah ve temlik koşulları yerine getirilmiş bulunan yabani zeytinlikler ile 9/7/1956 tarihli ve 6777 sayılı Kanunda sayılan yabani veya aşılanmış fıstıklık, sakızlık ve harnupluklar 6831 sayılı Kanunun 1. maddesinin birinci fıkrasının kapsamı dışında olup orman sayılmıştır. Ne var ki; bu ayrıcalığın ana koşulu (...sahipli arazi...) kavramı olup, bu da cinsi yasada yazılı ağaç nitelikli tapuda kayıtlı taşınmazı ifade eder. Davacıların dayandığı ve çekişmeli parsele revizyon gören Nisan 1314 Y. Tarih 59 nolu sicilden gelen 80 dönüm (tahvilen 72.737,90 m2) yüzölçümlü Aralık 1936 tarih 5, Ocak 1937 tarih 6, Mart 1948 tarih 21, Aralık 1990 tarih 10, Şubat 1993 tarih 6 ve Eylül 1990 tarih 16 nolu tapu kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile yerel tapu idaresinden ayrı ayrı istenmeli, yine tapu kaydının bir kısmı ifraz ve satışlar sonucu ............... Genel Müdürlüğüne geçmiş olduğundan Eylül 1990 tarih 16 ve Aralık 1990 tarih ve 10 numaralı tapu kayıtlarının dayanağı evraklar ve krokiler yerel Tapu İdaresinden getirtilip tapu kaydının cinsi belirlenmeli, 9/7/1956 tarihli ve 6777 sayılı Kanunla, Antep Fıstığı ve harnupluk tesisi için sakız ve nevileri olan menengiç, buttum, yabani sakız, adi sakız, Filistin Sakızı ağaçlarını aşılamak suretiyle istifade etmek isteyenler hakkında Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılmasına dair 26/1/1939 gün ve 3573 sayılı Kanun ve bu kanuna göre çıkarılan yönetmeliklerin aynen uygulanacağı kabul edildiğinden sözü edilen yasalardaki koşulların bulunup bulunmadığının araştırılıp incelenmesi gerekir.
6831 sayılı Kanunun 1/F maddesinde orman sınırları içinde veya bitişiğinde tapulu, orman sınırları dışında ise her türlü tasarruf belgeleriyle özel mülkiyette bulunan ve tarım arazisi olarak kullanılan, dağınık veya yer yer küme ve sıra halinde ki her nevi ağaç ve ağaçcıklarla örtülü yerlerin" 1/G maddesinde de "................ sınırları dışında olup, yüzölçümü üç hektarı aşmayan sahipli arazideki her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler" orman sayılmaz. Yasanın 1/F ve 1/G fıkralarında sözü edilen "sahipli arazi" tapulu olan arazilerdir.
Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, memleket haritasındaki rumuzlar ve hava fotoğrafları incelenerek yapraklı ağaçların cinsi belirlenmeli, 4785 sayılı Kanunun 2/B maddesi ve 23/9/1983 gün ve 2896 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 1/I ve 3573 ve 6831 sayılı Kanunun 1/I maddesinde gösterilen orman sayılmayan yer kavramına girip girmediği araştırılıp tartışılmalı, dava dosyasına getirtilmemiş komşu ve yol ve dereden sonra gelen parsellere ait tespit tutanakları ile onlara revizyon gören tapu kayıtları ve yine aynı tapu kaydının revizyon gördüğü 104 ada 1 sayılı parsel ile o parselin komşusu olan parsellere ait tutanak örnekleri ve revizyon kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile birlikte getirtilerek yerel bilirkişiler yardımıyla tapu kayıtları uygulanarak kapsamı belirlenmeli, uygulamada komşu parsel kayıtlarından yararlanarak bilirkişi sözlerinin doğruluğu denetlenmeli, taşınmazın çevresinde orman olarak tespit ve tescili yapılan ya da eylemli biçimde orman olan taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılarak, dayanılan tapu kayıtlarının asıl kapsamı orman ve orman toprağı değilse, tapu kaydına 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi gereğince yüzölçümüne değer verilerek aynı tapu kaydının 104 ada 1 sayılı parsele de revizyon gördüğü gözönünde bulundurularak kapsamı tayin olunmalı, ............... Genel Müdürlüğüne ait Eylül 1990 tarih ve 16 ile Aralık 1990 tarih ve 10 nolu tapu kaydının dayanağı evraklar içinde harita varsa yerine uygulanmalı, taşınmazın gerçek eğimi saptanmalı, taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların cinsi, sayısı, yaşı ile aşı yaşı ve arazideki dağılım durumu, ayrı ayrı belirlenip yerlerine işaretlenmeli, yukarıda yazılı 6831 sayılı Kanunun 1/F,1/H ve I maddeleri ile 4785 ve 6777 sayılı kanunlar karşısında çekişmeli taşınmazın durumu ve niteliği tartışılmalı, tapu kayıtları ve vergi kayıtları gösterilen sınır yerleri fen bilirkişi tarafından düzenlenecek birleşik haritaya yansıtılarak keşfi izleme olanağı sağlanmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.”denilmiştir.
Mahkemece, bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın reddi ile dava konusu 103 ada 37 parsel sayılı taşınmazın verasette iştirak halinde tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ................ Yönetimine yükletilmesine 05/03/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.