Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3499
Karar No: 2013/7227
Karar Tarihi: 19.11.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/3499 Esas 2013/7227 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/3499 E.  ,  2013/7227 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müflis davalı şirket iflas idaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin müflis şirketten toplam 20.623.761,08 TL alacağı bulunduğunu, söz konusu alacak ile ilgili davalı iflas idaresine yapılan başvurunun haksız olarak reddedildiğini ileri sürerek, müflis şirket iflas idaresi tarafından reddedilen toplam 20.623.761,08 TL tutarındaki alacağının iflas masasına kayıt ve kabulünü talep ve dava etmiştir.
    Müflis davalı iflas idare memurları, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı ... ile müflis şirket arasında banka aracılığı ile para alışverişi olduğu, buna göre davacı ..."in, müflis şirkete 4.202.236,57 USD, 294.843,11 Euro ve 8.534.979,22 TL para havale ettiği, bu şekilde davacının müflisten alacaklı hale geldiği, ayrıca dava dışı ... A.Ş."nin müflisten olan 5.315.667,98 TL alacağını davacı ..."e temlik ettiği, bu alacağın kaynağının da, müflisin Türkiye İş Bankası A.Ş. ve Yapı ve Kredi Bankası A.Ş."ye olan borcu nedeni ile dava dışı ... A.Ş."nin kefil sıfatıyla yaptığı ödemeler olduğu, davacının toplam alacağının 20.700.897,31 TL olduğu gerekçesiyle, bu tutar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, müflis davalı şirket iflas idaresi vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli inceleme ve araştırmaya dayanmamakta olup, hüküm kurmaya elverişli değildir. Davacının kaydını istediği alacağın bir kısmı dava dışı ... Elek. Ends. A.Ş."den temlik alınmıştır. Dosya kapsamından bir kısım alacağın temlik alındığı ... Elek. Ends. A.Ş."nin bu alacakla ilgili kayıt başvurusunun reddedildiği anlaşılmıştır.
    Alacağın temliki ve borcun nakli dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder. Borçlunun temlikten sonraki asıl muhatabı artık alacağı temellük eden (devralan) kişidir. Bu itibarla borçlunun borçtan kurtulabilmesi için temlik işleminden sonra borcunu devralan kimseye ifa etmesi gerekir. Kural budur. Şu hale göre temlik anına kadar borçlu temlikin dışında iken temlik anından itibaren evvelki alacaklı temlik işleminin dışına çıkmaktadır.
    Temlikin, temlik edenle borçlu arasında bazı ilişkilerin doğmasına neden olduğu çok açıktır. Zira, temlik alan evvelki alacaklının yerine geçmiş, borçludan ifayı istemek, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak onun hakkı olmuştur.
    Alacağı temlik alan kişinin borçluyu ifaya zorlayabilmesi için öncelikle temlik işlemini ve işlemin sıhhatini kanıtlaması gerekir. Fakat temlik işlemi kanıtlanmış olunsa da yukarıda açıklandığı üzere ifa talebinin muhatabı olan borçlu ifaya derhal uymak zorunda değildir. Gerçekten BK"nın 167. maddesine göre “Borçlu temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu def"ileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir. Buna göre temliki öğrenen borçlu temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ne tür def"iler ileri sürebilecekse, aynı def"ileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir hale gelir. Temlikin konusu gerçek alacak ne ise, o olacağından, temlik eden alacaklının borçludan hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi borçlu bakımından önemsizdir.
    Mahkemece, dava dışı ... Elek. Ends. A.Ş."nin davacıya temlik ettiği alacak ile ilgili davalı müflisin iflas masasına kayıt başvurusu ile ilgili bilgi ve belgeler, tebliğ ve ilan tutanakları getirtilip, öncelikle dava dışı ... Elek. Ends. A.Ş."nin daha önce masa tarafından kayıt başvurusu reddedilen bu alacakla ilgili İİK"nın 235. maddesindeki 15 günlük süre içerisinde kayıt kabul davası açıp açmadığı belirlenmelidir. Dava dışı ... Elek. Ends. A.Ş."nin 15 günlük itiraz süresinden sonra bu alacağı temlik ettiğinin tespiti halinde temlik alınan bu alacakla ilgili davacının işbu davasının da süresinde olmadığı kabul edilmelidir. Bu inceleme sonucunda davacının temlik alınan bu alacak ile ilgili davasının süresinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, dava dışı ... Elek. Ends. A.Ş."nin temlik ettiği dava konusu bu alacağın varlığı ve miktarı, iflas idaresinin bu alacakla ilgili başvuruyu red sebepleri de dikkate alınarak, müflisin, dava dışı ... Elek. Ends. A.Ş."nin ve davacı şirketin ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle tespit edilmelidir.
    Öte yandan, yine kaydı istenen alacağın bir kısmı davacının müflis şirkete kefaleti sebebiyle bankalara yapılan ödemelerden kaynaklanmaktadır. BK’nın 496. maddesi uyarınca, kefil eda ettiği ödeme oranında alacaklının haklarına halef olur.Şu kadar ki, kefil ile borçlu arasındaki hukuki ilişkilerinden doğan dava ve def’i hakları saklıdır.
    Kefil alacaklıya ödemede bulunduğu taktirde iki farklı rücu hakkına sahip olmaktadır. Birincisi kefilin, iç ilişkiden doğan rücu hakkı, diğeri de kefalet hukukundan doğan rücu hakkıdır. Kefil, bunlardan istediğine dayanabilir.Bu yasa maddesindeki halefiyet, kanuni halefiyetidir. Kefil, rücu hakkını kullanırken, kanuni halefiyete rağmen alacaklınınkinden farklı bir talepte bulunacaktır. Kefilin ödemesiyle birlikte, ilk alacak aynı değerde başka bir alacak haline dönüşmektedir. Yoksa, kefilin ilk alacağı, aynen talep hakkı yoktur.(Bkz. Seza Reisoğlu, Kefalet, Ank. 1992, Sh. 209)
    Diğer yandan, Dairemizin 17.06.2013 tarih ve 2990 E, 4139 K, 21.06.2013 tarih ve 2895 E, 4313 K sayılı ilamlarında açıklandığı üzere;
    İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın masa borcu olup olmadığı yönündeki inceleme, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda genel mahkemelerce tespit edilecektir. (İflas Hukukunda Sıra Cetveli Prosedürü ve Sıra Cetveline Karşı Müraacat Yolları, Öztek Selçuk, yayımlanmamış doçentlik tezi, s. 37) Dairemizin 02.02.2012 tarih ve 2011/4952 E, 2012/680 K sayılı ilamı da bu yöndedir. İİK"nda masa borçları için İİK"nın 235/2. maddesinin ilk cümlesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan HMUK"nın 1 ve 8. madde hükümlerindeki parasal sınıra göre Asliye ya da Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir.
    İflas masasının safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), "alacakların ödenmesine tahsis olunur" (İİK m.184,I,c.1). Buradaki "alacaklar" teriminden maksat, aslında yalnız "iflas alacaklarıdır." İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından
    istenebilirken (masaya yazdırılabilirken), müflisin iflas açılmasından sonra doğan alacakları, iflas alacağı olmadığından, iflas masasından talep edilemez. İflas masasından istenebilecek (hatta, iflas alacaklarından daha önce ödenecek) olan, bir başka alacak çeşidi de masa alacaklarıdır. Bunun masa bakımından adı "masa borcudur." Masa borçları müflisin değil, (çünkü, müflisin iflas açılktıktan sonra masayı bağlayıcı nitelikte borçlarlanmasına imkân yoktur.) iflas masasının yaptığı borçlardır. Masa borçları, iflasın açılmasından iflas tasfiyesinin sonuçlanmasına kadar, iflas masası (masa adına iflas dairesi veya iflas idaresi) tarafından yapılan borçlardır. (İİK. m. 248, 303/2) Masa alacakları iflas masasından tam olarak ödenir. (örn: İflas kararının ilanı giderleri (m.166;219), defter tutma (m.161;208) giderleri (bkz: m.160), masa mallarının muhafazası için kiralanan depo için ödenecek kira, iflas idaresinin ücreti (m.223,IV), masanın (iflas idaresinin) taraf olduğu davaları takip eden avukatın avukatlık ücreti masa borcudur. Bu sayma, tahdidi değildir; masa borçlarına bazı misaller vermek içindir. Şu halde, masa alacakları (borçları), iflas açıldıktan sonra iflasın tasfiyesi için bizzat masa (yani, masa adına iflas dairesi veya idaresi) tarafından yapılan borçlardır. Masadan ödenecek alacakların, iflas alacağı ve masa alacağı olarak ikiye ayrılmasının pratik önemi şudur: Masa alacakları, iflas masasından tam olarak ödenir. Masa alacakları, iflas alacaklarından daha önce ödenir (m.248). Oysa, iflas alacaklarının tam olarak ödenmesi çok enderdir (belki yalnız m.206"nın ilk üç sırasındaki imtiyazlı alacaklar tam olarak ödenir.) İflas alacakları (özellikle m. 206"nın dördüncü sırasındaki imtiyazsız alacaklar), iflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında ödenir. İşte bu nedenle, iflas masasından istenen bir alacağın, iflas alacağı mı, yoksa masa alacağı mı olduğunu belirlemenin büyük önemi vardır. (Kuru Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Tamamen Yeniden Yazılmış ve Genişletilmiş 2. Baskı, S. 1212 vd. Ankara, 2013) İflas masrafları ve masa borçları sıra cetvelinde yer alamayacağından, iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gereken davada İİK"nın 235. maddesindeki süreler uygulanmaz. Dairemizin 12.07.2012 tarih ve 2576 E, 4886 K sayılı ilamında da açıklandığı üzere; kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır.
    Mahkemece, iflas tarihi esas alınarak iflas tarihinden önce doğan alacaklar ile ilgili olarak davacının İİK"nın 235/2. maddesinin ilk cümlesi uyarınca iflas masasına kayıt ve kabul talep edebileceği, iflas tarihinden sonra doğan alacaklarla ilgili olarak ise iflas masası aleyhine genel mahkemelerde açılacak davada genel hükümlere göre tahsil hükmü alınabileceği, buna göre her iki davanın yargılama usulü farklı olduğundan ayırma ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmelidir. Diğer yandan, davacının müflis davalı şirkete kefaleti nedeniyle yaptığı ödemeler ile ilgili istem bölümü yönünden, bu ödemeler ile bağımsız yeni bir alacak doğduğundan, bu yeni alacağın ödeme tarihi, iflas tarihinden önce ise iflas alacağı, sonra ise masa alacağı niteliğinde olduğu da dikkate alınmalıdır. Bu durumda mahkemece, üç kişilik uzman bilirkişi heyeti aracılığıyla tarafların ve dava dışı ... Elek. Ends. A.Ş."nin ticari defter ve kayıtları incelenerek, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davacının iflas tarihi itibariyle kayıt ve kabulü mümkün bir iflas alacağı olup olmadığı, varsa miktarı, masa alacağı varsa bunun miktarı hususunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, gerektiğinde masa alacağı bölümü yönünden ayırma ve görevsizlik kararı da verilerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, müflis davalı şirket iflas idaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, müflis davalı şirket yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi