Ceza Genel Kurulu 2017/437 E. , 2018/322 K.
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 12. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 06.10.2016
Sayısı : 432-517
Taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan sanık ..."ın TCK"nun 85/1, 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/2-4 ve 63. maddeleri gereğince 12.100 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına, taksitlendirmeye ve mahsuba ilişkin Zonguldak 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 24.06.2014 gün ve 562-219 sayılı hükmün, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 05.05.2016 gün ve 10758-8009 sayı ile;
"...Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Suça sürüklenen çocuğun idaresindeki kamyonet ile gece vakti, meskun mahalde, 8 metre genişliğindeki, çift yönlü, sollama yasağı bulunan yolda, aynı istikamette seyir halinde bulunan önündeki aracı solladığı ve yolun karşı yönüne geçtiği sırada, seyrine göre sol taraftan kaplamaya giren yayaya çarptığı olayda, bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu ve tayin edilen temel cezanın TCK"nın 22/3. maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini,
2- Kabule göre de; Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi..." isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 06.10.2016 gün ve 432-517 sayı ile önceki hükmünde direnmiştir.
Direnme kararına konu hükmün de Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.12.2016 gün ve 394994 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle dosya, 6763 sayılı Kanunun 36. maddesiyle değişik CMK"nun 307. maddesi uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 12. Ceza Dairesince 15.03.2017 gün ve 508-2010 sayı ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; bir kişinin ölümü ile neticelenen olayda, sanığın eylemini taksirle mi yoksa bilinçli taksirle mi gerçekleştirdiğinin belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, aleyhe olan bozma kararına karşı sanığın beyanı alınmadan direnme hükmü verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Yerel mahkemece, bozmadan sonra yapılan yargılamada sanık ve müdafiine bozma kararı ve duruşma günü davetiyesinin tebliğ edildiği, sanığın duruşmaya gelmemesine rağmen müdafinin dinlenilmesi ile yetinilip sanıktan aleyhe bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan önceki hükümde direnilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
1412 sayılı CMUK"nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 326/2. maddesine göre, hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunlu olup müdafiin dinlenilmesi ile de yetinilemez. Aynı kurala 5271 sayılı CMK"nun 307/2. maddesinde de yer verilmiş olup anılan bu kanun hükümleri uyarınca sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğurabilecek olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki delillerini sunma imkânı tanınmalıdır. Bu düzenleme, savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesine dayandığından, uyulmasında zorunluluk bulunan emredici kurallardandır.
Bu itibarla, yerel mahkemece verilen direnme kararına konu hükmün, aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Zonguldak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.10.2016 gün ve 432-517 sayılı direnme hükmünün, aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.07.2018 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.