Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/17108
Karar No: 2006/15417
Karar Tarihi: 14.12.2006

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/17108 Esas 2006/15417 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/17108 E.  ,  2006/15417 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kütahya İş Mahkemesi
    TARİHİ : 05/10/2006
    NUMARASI : 1375-684

    Davacı, 01.05.1995 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün; davalı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici  sebeplere göre  davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının 1995 yılında yapılan ilk prim kesintisini takip eden aybaşından Tarım Bağ-Kur"a tescil olduğu 14.6.2006 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa"ya tabi Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
    2926 sayılı Yasa"nın 7. maddesine göre, bu Yasay"a göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten engeç 3 ay içinde Kuruma başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan yasanın 5. maddesi ile 7. maddede belirtilen süre içerisinde kayıt ve tescillerini yaptırmayanların, hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir.
    Yasa"nın (2926 sayılı) 2. ve 3. maddesinde, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanların Yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalılığını zorunlu sigortalılık addetmiştir ve kaçınmak mümkün değildir. Kurum"a kayıt ve tescillerini yaptırmayanların kayıt ve tescili Kurumca resen yapılmalıdır. 2926 sayılı yasanın 36. maddesi gereği prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur"a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için Kurum"un başvuru olmasa dahi bahse konu biçimde prim ödeme suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları  tartışmasızdır. Bağ-Kur"un buna rağmen kayıt ve tescil"i yapmaması, Yasa"nın kendisine yüklendiği re"sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa"nın 10. maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye  Muhtarlık, Nüfus İdareleri kayıtlarıyla diğer kamu Kurum ve Kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan Pancar Ekicileri Kooperatifleri ile Birliği, T. Şeker, Fabrikaları A.Ş ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarını esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
    Yapılan incelemede davacının teslim ettiği ürün bedelinden ilk ve tek prim kesintisinin 20.4.1995 tarihinde yapıldığı,  tapuda kayıtlı zirai arazisinin  bulunduğu, kooperatif ortağı olmadığı kredi  kullanmadığı, 14.6.2006 tarihinde ziraat odasına  kaydedildiği,  1994 yılından sonra pancar ekimi  yapmadığı anlaşılmaktadır.  Mahkemece  1.5.1995-31.12.1995 tarihleri arası tesbit kararı verilmesi yerinde ise de  1.1.1996 ile Tarım Bağ-Kur"a tescil olduğu 14.6.2006 tarihleri arasında Bağ-Kurlu olduğunun tesbitine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Zira bu tarihler arası Ziraat Odası veya başka bir oda kaydı olmayıp, ürün tevkifatı yapıldığını gösterir belgeler de yoktur.
    Yapılacak iş, davacıya (ihtilaf konusu dönemde) ürün sattığı kişi, kurum ve kuruluşları açıklattırmak, bu kişi kurum ve kuruluşlardan ürün bedelinden tevkifat yapılıp yapılmadığını sormak ve yapılmış ise  belgelerini getirmek ve tüm deliller birarada  değerlendirilerek   sonuca gitmektir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi