20. Hukuk Dairesi 2015/897 E. , 2015/1397 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ....... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, dava konusu. ...... İli, ..... İlçesi, ...... Köyü, 171 ada 3 parsel sayılı taşınmaz tarla vasfıyla, 170 ada 6 parsel sayılı taşınmaz fındıklık vasfıyla, 168 ada 1 parsel sayılı taşınmaz tarla vasfıyla, 165 ada 10 parsel sayılı taşınmaz fındıklık vasfıyla ve sırasıyla 1188.52 m2, 440.54 m2, 714.21 m2 ve 697.88 m2 yüzölçümleri ile davalılar ......., ..., ... ve ... adlarına müştereken tespit ve tapuya tescil edilmiştir.
Davacı ...... Yönetimi vekili 29/07/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu, yörede 2006 yılında 5304 sayılı Kanuna göre yapılan kadastro çalışmalarında her ne kadar fındıklık vasfıyla davalı adına tespit edilmiş ise de 1982 yılında kesinleşen orman kadastro sınırlarına göre davalı taşınmazın orman tahdidi içinde kaldığını ileri sürerek, davalı adına oluşan tapu kaydının iptali ile taşınmazın "orman" vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava konusu 171 ada 3 parsel sayılı taşınmazın orman bilirkişisi raporu ek-8"de gösterilen krokide "A" harfli 958.06 m2"lik bölümünün iptali ile "orman" vasfıyla Hazine adına tesciline, 170 ada 6 parsel sayılı taşınmazın orman bilirkişisi raporu Ek-8"de gösterilen krokide "A" harfli 301.86 m2"lik bölümünün iptali ile "orman" vasfıyla Hazine adına tesciline, 168 ada 1 ve 165 ada 10 parsel sayılı taşınmazların ise tamamının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile "orman" vasfıyla Hazine adına tesciline, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı .......... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen tahdide dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
....... İlçesi, Merkez Beldesinde bulunan ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması yapılarak 03.04.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. ....... İlçesi, .......... Köyü"nün ise 2006 yılında 5304 sayılı Kanun değişikliklerine göre kadastrosu yapılmış ve tutanaklar 20.12.2006- 18.01.2007 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların eski tarihli belgelere göre kısmen orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, kural olarak; orman kadastrosunun kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı kesinleşmiş orman kadastro haritasının uygulanmasıyla çözümlenir. Somut olayda; çekişmeli taşınmazların bulunduğu .......... Köyünde 1978 yılında kesinleşmiş orman kadastrosu bulunduğuna ve davada Hazine taraf olmadığına göre, sorunun çözümünün kesinleşen orman kadastro haritasının uygulanması suretiyle yapılması gerekecektir.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen ....... Bakanlığı (....... İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı .......... Kanununa göre .......... Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan .......... Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan .......... Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazların orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve açıklayıcı kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek kesinleşmiş tahdit içinde kalan kısma yönelik davanın kabulüne, tahdit dışında kalan kısma yönelik davanın reddine karar verilmelidir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.