20. Hukuk Dairesi 2015/1956 E. , 2015/1407 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı .......... vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ......... Köyü, ............. Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; davanın kabulüne; ......... Köyü, ............. Mevkiinde bulunan ve fen bilirkişi krokisinde pembe çizgilerle gösterilen Doğusu: ........ yatağı, Batısı: ........"e ait 533 parsel, Kuzeyi: ..... tarlası, Güneyi: ......... taşınmazı ile çevrili bulunan 10698,95 m² yüzölçümlü susuz tarla niteliğindeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, .......... ve ......... tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30/06/2010 tarih ve 2010/5845 - 9281 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Çekişmeli taşınmazın yer aldığı .............. Köyünde dava sırasında yapılıp, ilân edilen orman kadastrosu bulunduğu, bu nedenle eldeki tescil davasının orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü, bu tür davaların kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, bu nedenle mahkemece; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerektiği”ne değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılmış; orman kadastrosuna itiraz yönünden görevsizlik kararı verilerek bu davanın kadastro mahkemesinde sonuçlanması beklenmiştir.
Kadastro mahkemesinin 2012/22 E. - 2012/21 K. sayılı dosyasında görülen dava sonucunda çekişmeli taşınmazın yargılama sırasında yörede yapılan orman kadastrosunda orman kadastro sınırları dışında bırakılmış olmasından dolayı davacı gerçek kişinin sıfat yokluğu nedeniyle davasının reddine karar verilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesince tescil davasına devam edilmiş, davanın kısmen kabulüne; fen bilirkişi krokisinde pembe çizgilerle gösterilen Doğusu: ........ yatağı, Batısı: ........"e ait 533 parsel, Kuzeyi: ..... tarlası, Güneyi: .......... taşınmazı ile çevrili bulunan 10698.95 m2 yüzölçümlü susuz tarla niteliğindeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı .......... vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1962 yılında yapılmış ve 26/06/1963 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ........."ye yükletilmesine, ..........den harç alınmasına yer olmadığına 11/03/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.