Esas No: 2021/13275
Karar No: 2022/1695
Karar Tarihi: 03.03.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/13275 Esas 2022/1695 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2021/13275 E. , 2022/1695 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜMLER 1)... 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 26/11/2013 tarih, 2013/155 Esas ve 2013/387 Karar sayılı kararı ile sanık ... hakkında maktul ...'a yönelik kasten öldürmeye yardım suçundan TCK'nin 81/1, 39, 29, 62/1, 53/1, 63. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası mahkumiyetine karar verildiği,
2)Kararın Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafi tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 19/01/2016 tarih, 2015/1564 Esas ve 2016/95 sayılı kararı ile kararın bozulduğu ve yerel mahkemeye gönderilmesi üzerine,
3)... 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 04/02/2021, 2016/135 Esas ve 2021/45 Karar sayılı kararı ile sanık ... hakkında maktul ...'a yönelik kasten öldürme suçundan TCK'nin 81/1, 29, 62/1, 53/1, 63. maddeleri uyarınca 13 yıl 5 ay hapis cezası mahkumiyetine,
4)Kararın temyizi üzerine; Yargıtay 1. Ceza Dairemizin 23/09/2021 tarih ve... K. sayılı cezanın 13 yıl 4 ay hapis olarak ''Düzelterek Onama'' kararı.
İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TÜRK MİLLETİ ADINA
Yargıtay 1. Ceza Dairemizin 23/09/2021 tarih ve... K. sayılı kararı hükmün düzeltilerek onanmasına dair ilamına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 20/12/2021 tarih, ... sayılı itiraznamesi ile;
... Cumhuriyet Başsavcılığının 28/03/2013 tarih ve 2013/721 sayılı iddianamesiyle sanık ... hakkında maktul ...'ı kasten öldürmeye yardım ettiği iddiasıyla kamu davası açıldığı, ... 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 26/11/2013 tarih, 2013/155 Esas ve 2013/387 Karar sayılı kararı ile sanık ... hakkında maktul ...'a yönelik kasten öldürmeye yardım suçundan mahkumiyetine karar verildiği, Kararın Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafi tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 19/01/2016 tarih, 2015/1564 Esas ve 2016/95 sayılı kararı ile kararın bozulduğu ve yerel mahkemeye gönderilmesi üzerine, bozma üzerine yapılan yargılamada ... 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 04/02/2021, 2016/135 Esas ve 2021/45 Karar sayılı kararı ile sanık ... hakkında maktul ...'a yönelik kasten öldürme suçundan sanığın TCK’nin 81/1,29, 62, 53. maddeleri uyarınca 13 yıl 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan kararın sanık müdafiince temyizi üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairemizin 23/09/2021 tarih ve... K. sayılı kararı ile hükmün 13 yıl 4 ay hapis olarak düzeltilerek onanmasına karar verildiği,
Dairemizin düzelterek onama yönündeki kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 20/12/2021 tarihinde “Sanık ... hakkında TCK 39/2 maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 39/1.maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği halde TCK'nin 37.maddesi uyarınca müşterek fail sıfatı ile iştiraken kasten öldürme suçundan cezalandırılarak fazla cezaya hükmedilmesi” gerekçe gösterilmek suretiyle itiraz yoluna başvurulduğu anlaşılmakla, 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'un 99. maddesiyle 5271 sayılı CMK'nin 308. maddesine eklenen 2 ve 3. bentler ile aynı Kanun'un 101. maddesi gereğince dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Dairemizce verilen sanık yönünden temyiz isteminin düzeltilerek onanmasına ilişkin karar usul ve yasaya uygun olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden, üye ... ve üye ...'in sanık hakkında TCK’nin 39/2 maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 39/1.maddesi uyarınca karar verilmesi gerektiğine ilişkin karşı oyları ve oy çokluğuyla İTİRAZIN REDDİNE, dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03/03/2022 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
(Muhalif) (Muhalif)
KARŞI OY
Yargıtay Birinci Ceza Dairesinin... K. sayılı kararının çoğunluk görüşüne, sanık ...’ın eyleminin TCK’nin 39. maddesi kapsamında yardım eden olarak kabul edilmesi, hükmün bu nedenle BOZULMASI ve İTİRAZIN KABULÜNE karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan katılmıyoruz.
5237 sayılı TCK’nin 37/1. maddesine göre suçun kanunî tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri doğrudan fail olarak sorumlu olur. Doğrudan fail, işlediği suçun gerektirdiği ceza ile cezalandırılır. Kanunda tanımlanan haksızlığın birden fazla suç ortağı tarafından müştereken gerçekleştirildiği durumda ise müşterek faillik söz konusudur. Müşterek faillikte birlikte/müşterek alınan suç işleme (öldürme) kararına bağlı olarak, suçun icrai hareketlerinin birlikte gerçekleştirilmesi ve dolayısıyla, suç oluşturan eylemin icrası üzerinde ortaklaşa hâkimiyet kurulması söz konusudur. Burada, birlikte suç işleme kararının yanı sıra, eylem üzerinde müşterek hâkimiyet kurulduğu için, her bir suç ortağı fail statüsündedir.
5237 sayılı Kanun’a göre suçun icrasına iştirak etmekle birlikte, işlenişine bulunduğu katkının niteliği gereği kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen suç ortaklarına “şerik” denilmekte olup, şeriklik; azmettirme ve yardım etme olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen ancak yardım eden suç ortağı, gerçekleşen fiilden bağlılık kuralı uyarınca şerik olarak sorumlu olmaktadır. 5237 sayılı TCK’nin 39. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye göre, yardım etme; maddi yardım ve manevi yardım olarak ikiye ayrılmaktadır.
Anılan düzenlemeye göre, maddi yardım; suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak olarak sayılmış, manevi yardım ise; suç işlemeye teşvik etmek, suç işleme kararını kuvvetlendirmek, suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vaat etmek, suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek şeklinde belirtilmiştir. Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir.
Temyiz davasına konu olan kararın gerekçesinde "olay tarihinde ... Sınırlıoğlu ve maktul ...'ın kendi yandaşları olan arkadaşlarıyla internet kafeye giderek ...ve sanık ...'i sordukları, internet kafede bulunan ve ...ve sanık ...'in dosthane ilişki içerisinde olduğu anlaşılan Mert Çağlar'ın bu durumu mesajla ...ve sanık ...'e ilettiği, bunun üzerine ...ve sanık ...'in SMS ve facebook aracılığıyla kendi yakın arkadaş çevreleri ile temasa geçerek oluşacak kavga için ortam oluşturmaya çalıştıkları, bir sokak içerisinde grupların karşılaşması üzerine ...ve ...'in önce kaçmaya çalıştıkları, ancak karşı grubun takibi üzerine bir sokağa girdikleri, bu sokakta kavgaya tutuştukları, kavga sırasında hem ...de hem de ...'de bıçak ve sallama tabir edilen suç aletlerinin bulunduğu, kavga sırasında ...'ın elinde bulunan bıçakla ...e vurup yaraladığı, bunun üzerine ...in de üzerinde taşıdığı bıçağı ...'ın göğüs kısmına saplayarak otopsi raporunda yazılı olduğu şekilde yaralayıp akabinde de ölümüne sebebiyet verdiği, sanık ...'ın da meydana gelen olay sırasında yanında bulundurduğu bıçağı etrafa rastgele salladığı, bu sırada tanık Alişan'ın ...'i yatıştırmak için koluna girdiği" kabul edilmiştir.
Mahkemenin kabulü, olayın oluşuna ve dosya kapsamına uygun ise de bu oluş karşısında sanık ...’ın suça yardım eden olarak katıldığının kabulü gerekmektedir. Dairemiz 19.01.2016 tarihli ... sayılı ilamında sanık ...’in olay günü maktul ve arkadaşlarının kendisi ve arkadaşı ...i aradığını öğrenmesi üzerine arkadaş grubunu toparlayarak yanlarında kesici delici aletlerle olay yerine gelmeleri ve kavga etmeleri şeklinde olayın geliştiğini kabul ederek sanığın eyleme müşterek fail olarak katıldığını kabul etmiştir.
Dosya kapsamına göre, olay günü uyuşturucu madde kullanan maktul ve arkadaşları silahlanarak sanıklar ... ve ...i aramaya başlamış, karşılaştıklarında sanıklar ... ve ...kaçarak uzaklaşmak istemiş, maktul ve arkadaşları onları kovalayarak yakalamış, sanık ... karşı grubun yanına yaklaşmaması için yanında taşıdığı bıçağını hedef gözetmeksizin yatay seyirle rastgele sallamış, bu sırada arkadaşı olan sanık ...hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanıp karşılığında maktule bıçakla vurunca olay yerinden kaçmıştır. Başka bir ifadeyle karşılıklı iki tarafın olay yerinde buluşup birbirine saldırması söz konusu olmayıp, maktul ve arkadaşlarının silahlı saldırısı üzerine sanıklar kaçarak uzaklaşırken olay meydana gelmiştir. Mahkeme haksız tahriki tartışırken de maktul ...'ın bıçaklanmadan önce sanık ...'in arkadaşı olan ...i bıçaklaması, maktulün ve arkadaşlarının sanığa ve arkadaşlarına saldırması üzerine olayın başladığını kabul etmiştir. Bu şekilde gelişen olay sırasında sanık ...Tatar tarafından gerçekleştirilen ve öldürücü olan tek bıçak darbesinden başka maktulün vücudunda darp ve cebir izi bulunmamaktadır. Kanında 1014 ng/mL esrar etken maddesi çıkan maktulün sağ el 4 parmaktaki sıyrık muhtemelen kendisinin kullandığı bıçak nedeniyle oluşmuştur. Sanık ... bıçakla gerçekleştirilen eylemden hemen sonra diğer sanık ...ile birlikte kaçmıştır.
Yukarıda açıklandığı şekilde gerçekleşen eylemde sanık ...’ın olayın faili sanık .....ın yanında bulunarak ona destek olması nedeniyle verilen cezada TCK’nin 39/2. maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 39/1. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmediğinden, itirazın kabul edilmesi ve Dairemizin... K. sayılı kararının kaldırılarak mahkeme hükmünün BOZULMASI gerektiğini düşündüğümüzden sayın çoğunluk görüşüne muhalefet ediyoruz. 07.03.2022
... ...
Muhalif Üye Muhalif Üye
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.