16. Hukuk Dairesi 2015/4547 E. , 2016/7917 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "eksik inceleme sonucu hüküm verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek doğru sonuca ulaşılabilmesi için; komşu köylerde oturan ve davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, tarafların aynı şekilde bildirecekleri tanıklar, üç kişiden oluşacak ziraatçı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılması, davacıların dayanağını oluşturan tapu kaydının yöntemince mahalline uygulanmaya çalışılması, çekişmeli 101 ada 386 parsel sayılı taşınmaz için; özellikle tapunun tesis tarihi itibariyle mevki ile “mezar”, “abul kahya”, “acısu”, “ankayan” ve “çay” sınırlarının tespitine çalışılması, bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı tanınması, tapu kaydında okunan sınırların değişebilir olması ile çekişmeli taşınmazın eylemli olarak 346 sayılı mera parselinin içinde kalması nedeniyle, tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğunun anlaşılması halinde sabit sınırından itibaren uzman tapucu bilirkişi raporuna göre miktarınca 4595 metrekare veya 18380 metrekare olarak kapsam tayin edilmesi, tapu kaydı miktarının 4595 metrekare olduğunun kabul edilmesi ve kayıt miktar fazlası kaldığının belirlenmesi halinde bu bölüm yönünden yöntemince mera araştırması yapılması, 101 ada 389, 102 ada 215 ve 216 parsel sayılı taşınmazlar için; “çay”, “yol” ve “Şahin ağa tarlası” sınırlarının tespitine çalışılması, bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı tanınması, çekişmeli taşınmazların eylemli olarak 208 ve 346 sayılı mera parsellerinin içinde kalmaları nedeniyle tapu kaydının çekişmeli taşınmazlara uyduğunun anlaşılması halinde sabit sınırından itibaren tapu kaydı miktarınca kapsam tayin edilmesi, tayin edilecek tapu kaydı miktarından miktar fazlası olarak ayrılacak bölümler yönünden yöntemince mera araştırması yapılması, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından bu bölümlerin öncelerinin ne olduğu, orta malı mera olup olmadıkları, kim tarafından hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldıklarının sorulup saptanması, davacıların ikinci keşif tutanağına geçen beyanları nedeniyle adlarına edinme koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi, ziraatçı bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliğini bildirir, özellikle dayanak tapu kaydının kayıt miktar fazlası bölümü olması halinde bu bölümün mera mı tarım arazisi mi olduğunu da irdeleyen çekişmeli bölümlerin değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren rapor alınması, fen bilirkişisinden keşfi denetlemeye olanak veren, gösterilen sınırların işaretlenmiş olduğu, tapu kaydı uygulamasını açıklayan ayrıntılı rapor alınması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda çekişmeli 101 ada 386, 101 ada 389 parsel sayılı taşınmazın 13.11.2014 tarihli bilirkişi raporunda kırmızı ile taralı 1.680.41 metrekarelik kısmı ile 101 ada 215 ve 216 parsel sayılı taşınmazların, payları oranında Hasan mirasçıları adına, 101 ada 389 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen maviyle taralı 6.202.21 metrekare kısmının ise son parsel numarası verilerek ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı Hazinenin temyizi 101 ada 386, 215 ve 216 sayılı parsellerle, 389 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen bölümü dışındaki 1680,41 metrekarelik bölümüne yöneliktir. Mahkemece, davacıların dayanağı tapu kayıtlarından 23.08.1933 tarih, 35 numaralı tapu kaydının çekişmeli 101 ada 386 parsel sayılı taşınmaza, 23.08.1933 tarih, 37 numaralı tapu kaydının çekişmeli 101 ada 389 sayılı parselin 1680,41 metrekarelik bölümü ile 102 ada 215–216 parsel sayılı taşınmazlara uyduğu, 37 numaralı tapu kaydı miktarı 20 dönüm olup, tapu miktarına itibar edilmesi gerektiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Çekişmeli 101 ada 386 parsel sayılı taşınmaza uygulanan 23.08.1933 tarih, 35 numaralı tapu kaydı hudutlarından “tek mezar” , “acısu” ve “atkayası” hudutları nokta sınır olup değişebilir nitelikte olduğu gibi, “topal kahya” veya “abul kahya” hududunun ise bilinememiş, 101 ada 389, 102 ada 215 ve 216 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan 23.08.1933 tarih, 37 numaralı tapu kaydı hudutlarından “iki tarafı çay” ve “yol” hudutları da değişebilir nitelikte olup, “Şahin Ağa tarlası” hududu ise mahalli bilirkişilerce net bir şekilde gösterilemeyip yeri yaklaşık olarak tarif edilmiştir. Buna göre çekişmeli taşınmazlara uygulanan her iki tapu kaydının hudutları da değişir nitelikte ve her yere uyabilecek mahiyette olup, kayıtların taşınmazları kapsadığından söz edilemez. Ayrıca, gerek mahkemece yapılan keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişi ve taraf tanıklarının genel olarak, “taşınmazların öncesinde hayvan otlatılan yer olduğu, kadastrodan ya bir yıl evvel ya da sonrasında sürülüp ekildiği” şeklindeki beyanları, gerekse davacıların 06.11.2008 tarihli keşifte, “çekişmeli taşınmazları kadastrodan bir yıl evvel sürdükleri, öncesinde hayvanların yayılması için hiç ekmedikleri” şeklindeki beyanları dikkate alındığında davacılar lehine zilyetlikle kazanma koşullarının da oluşmadığı anlaşıldığından davacıların davasının reddi gerekir. Ancak dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 27. maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesinden aktarılmakla, taşınmazların niteliğinin ne olduğu belirlenerek tutanağın malik hanesinin aynı Yasa"nın 30/2. maddesi gereğince re"sen araştırma yapılarak doldurulması zorunludur. Dosya içerisinde bulunan son ziraat bilirkişi raporunda, 101 ada 386 parsel sayılı taşınmazın mera, 101 ada 389, 102 ada 215 ve 216 parsel sayılı taşınmazların kuru tarım arazisi vasfında olduğu belirtilmiş ise de, taşınmazların mera olarak sınırlandırılan ve başka dosyada davalı olduğu anlaşılan komşu 101 ada 346 ve 102 ada 208 parsel sayılı taşınmazlarla mukayesesi yapılmamış; başka ifade ile nitelikleri belirlenmemiştir. O halde, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet eden, elverdiğince yaşlı şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve öncekilerden farklı 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu huzuruyla keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında yerel bilirkişilerden taşınmazların öncesinin mera olup olmadığı, komşu mera parsellerinden ne suretle ayrıldığı, mera parselleri ile arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı gibi hususlar tek tek sorulup saptanmalı, önceki keşif beyanları ile çelişki bulunması halinde çelişki giderilmeye çalışılmalı, keşfe katılacak 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parsellerinden
nasıl ayrıldığını açıklayan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, önceki bilirkişi raporlarını da irdeler şekilde ayrıntılı rapor alınmalı, uzman fen bilirkişisinden ise keşfi denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parsellerinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren, bilirkişi sözlerini denetlemeye olanak verecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor ile kroki alınmalı, ayrıca başka dosyada davalı oldukları anlaşılan komşu 101 ada 346 ve 102 ada 208 mera parselleri hakkında verilecek kararın bu dava sonucunu etkiyebileceği değerlendirilerek bu dava dosyası ile birleştirme kararı verilmesi gerekip gerekmediği üzerinde durulmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.