3. Hukuk Dairesi 2016/22611 E. , 2017/9768 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası artırım davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı,davalı ile 2008 yılında boşandıklarını,boşanma neticesinde lehine 150.TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini,geliri bulunmadığını,zor durumda olduğunu ileri sürerek; aylık 150.TL’lik yoksulluk nafakasının 500.TL’ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı,kendisinin yeniden evlendiğini,sonraki evliliğinden olan çocuğunun eğitim vb. masrafları olduğunu, davacının bahsettiği işyerinin kendisine ait olmadığını, annesine ait olduğunu, kendisinin asgari ücretle çalışırken işinden ayrıldığını, halihazırda geliri bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece;davanın kısmen kabulü ile,davacı için hükmedilen 100.TL yoksulluk nafakasının aylık 200.TL daha arttırılarak dava tarihinden itibaren aylık 300.TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı savunmasında, aylık 100.TL olan nafakanın 150.TL"ye çıkartıldığını belirtmiştir. Mahkemece, öncelikle ödenen nafakanın ne kadar olduğu taraflardan sorulup tespit edilmelidir. Bundan sonra, belirlenen miktar üzerinden nafaka artırımı yoluna gidilmelidir.
Kural olarak tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m.176/4) Bu yasal düzenlemeye göre iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır.
Yargıtay"ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.
Somut olayda;arttırımı talep edilen yoksulluk nafakasının 24.05.2010 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile belirlendiği;eldeki artırım davasının ise 08.01.2016 tarihinde açıldığı,tarafların sosyal ve ekonomik durumunda boşanmadan sonra olağanüstü bir değişiklik olduğuna dair bir iddianın da ileri sürülmediği görülmektedir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının incelenmesinde ise;davacının çalışmadığı,ailesi ile birlikte yaşadığı;davalının ise işçi olduğu,ancak halihazırda çalışmadığı,yeniden evlendiği,çalışırken aylık 1.000 TL geliri bulunduğu,aylık 650 TL kirası olduğu,ikinci evliliğinden bir çocuğu olup geçimini babasının yardımı ile sağladığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece;tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları,yoksulluk nafakasının niteliği,ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayımladığı ÜFE (TEFE) artış oranı nazara alınarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu oranda artırıma karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yoksulluk nafakasında yüksek oranda artışına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.