20. Hukuk Dairesi 2015/2974 E. , 2015/1451 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekilinin 22/03/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile; Kahramanmaraş ......... Bölge Müdürlüğünce ....... İli, ........... İlçesi, .......... Köyünde, 6831 sayılı ......... Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesine göre yapılan çalışmalar neticesinde, 153 ada 14 parsel sayılı taşınmazın orman sınırı dışına çıkarıldığını, oysa; bu taşınmazın fiilî olarak orman olduğunu, 1988 tarihli memleket haritasının da bu yerin orman olduğunu teyit ettiğini, açıklanan sebeplerle; çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı ......... Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi gereği orman sınırı dışına çıkarılma işleminin iptalini ve taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davacı ... Yönetimi"nin davasının kabulü ile, 153 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 2/B maddesine göre yapılan tespitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapu siciline tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6 aylık askı ilân süresi içinde açılan 2/B uygulamasına itiraz niteliğindedir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış ve 18.07.2008 tarihinde kesinleşmiştir. 05.03.2013 tarihinde 6 ay süre ile ilân edilen ve dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulamasına itiraz niteliğindedir. Yörede 2003 yılında yapılan kadastro sırasında dava konusu taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı gerçek kişiler adına tesbit edilmiş, bu tesbite karşı ......... Yönetiminin açtığı davada ........... (.......) Kadastro Mahkemesinin 2003/147 Esas ve 2004/295 Karar sayılı kararı ile kadastro tesbitinin iptali ile taşınmazın orman niteliğiyle tesciline karar verilmiş, karar kesinleştirilerek tapuda infazı sağlanmıştır. Belirtilen dosyada alınan orman bilirkişisi raporlarında, taşınmazın eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmiş, mahkemece de orman bilirkişisi raporu doğrultusunda eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle taşınmazın orman olarak tesciline karar verilmiştir. Tesbit tarihinde taşınmaz, kısmen eylemli bağ ve fıstıklık niteliğindedir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın hükmen orman olması nedeniyle 2/B uygulamasına konu edilemeyeceği gerekçesiyle keşif ve inceleme yapılmaksızın dava kabul edilmiş ise de, mahkemenin kabulü bu konudaki mevzuata ve dosya kapsamına uygun düşmemektedir
Şöyle ki; 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ......... Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 30. maddesi hükmüne göre;
[(1) 2/B uygulamalarında belde, mahalle veya köy sınırları esas alınmak suretiyle çalışma yapılır.
(2) Bir belde, mahalle veya köyde başlatılan çalışmalar o belde, mahalle veya köyün sınırları içinde kalan bütün Devlet ormanlarını kapsayacak şekilde ve eksiksiz olarak yapılır.
(3) Bu Yönetmelik hükümlerine göre işlemleri tamamlanmış ve kesinleşmiş belde, mahalle veya köylerdeki Devlet ormanlarında bu amaçla tekrar çalışma yapılamaz.
(4) Ancak;
a) Kadastro uygulamaları yapılmış, ilân edilmiş ve kesinleşmiş, belde, mahalle veya köyde kesinleşmiş orman sınırlarına göre orman sayılmayan alanlar içerisinde kalan taşınmaz iken, herhangi bir nedenle mülkiyet anlaşmazlığının yargıya intikal etmesi ve niza konusu taşınmaz hakkında mahkeme kararı ile ilk defa ve hukuken orman sayılan yer kararının verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi ile orman niteliğini kazanmış, ancak, 6831 sayılı Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi araştırması ve uygulaması yapılmamış yerlerde,
b) 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ve 2896 sayılı Kanunla değişik 2. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi gereğince orman sınırları dışına çıkartılıp orman sınırları dışına çıkarma işleminin iptali için dava açılmış, 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi uygulaması sırasında yargılama devam ettiği ve yapılan uygulama iptal edilmiş olmadığından değerlendirilmemiş, uygulama sonrasında yargılaması tamamlanıp kesinleşmiş yargı kararı ile orman sınırları dışına çıkarma işlemi iptal edilmiş yerlerde,
c) Tapuda orman vasfıyla tescilli olup da 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi uygulaması sırasında orman sınırları içinde değerlendirilmemiş olması nedeni ile 2/B araştırmasına konu edilmeyen yerlerde,
ç) Çalışma alanı sınırlarındaki kenarlaşma hataları ile fennî hatalardan kaynaklanan nedenlerle 2/B araştırmasına konu edilmeyen yerlerde,
d) Tapulama veya kadastro çalışmaları sırasında davalı olması nedeniyle malik tesbiti yapılmayan ya da gerçek veya tüzel kişiler adına tesbit edilen, ancak, bu tesbite karşı açılan davalar veya tapu iptal davası nedeniyle mahkemeye intikal ettirilen ve davası devam ederken 2/B uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan, ancak, mahkemece 6831 sayılı Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmaksızın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilen yerlerde, Bölge Müdürlüğünce durum tesbiti yapılır. Sonuç, ayrıntılı bir rapor ile Genel Müdürlüğe intikal ettirilerek Komisyon görevlendirilmesi talep edilir. Görevlendirilen Komisyon, bu Yönetmeliğin ilgili hükümleri doğrultusunda 2/B uygulamalarını yapar.]
hükümleri yer almaktadır. Anılan Yönetmeliğin özellikle 4. bendi (a) fıkrasında açıkça mahkeme kararı ile orman sayılan alanlarda dahi 2/B uygulamasının yapılabileceği kabul edilmiştir. Ancak, bunun için, taşınmazların dava tarihindeki eylemli durumuna göre orman sayılmış olmaması gerekir.
Somut olayda; mahkemece, keşif yapılarak taşınmazın hali hazırdaki eylemli durumu ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden olup olmadığı araştırılmamıştır.
O halde; mahkemece, 1982 tarihine en yakın tarihli memleket haritasının yapımına esas olan hava fotoğrafı ve memleket haritası getirtilip bilirkişi eliyle incelenmeli ve dava konusu taşınmazla ilgili 2/B alanlarında 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereği kadastro çalışmalarının yapılıp yapılmadığı sorulmalı, yapılmışsa dava konusu 2/B alanlarında belirlenen parsellere ait kadastro tutanakları getirtilmeli ve bu tutanaklarda kullanıcı olarak beyanlar hanesinde ismi yazan kişiler tesbit edilerek bu kişiler davaya dahil edilmeli ve halen Çevre ve ......... Bakanlığı (......... ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu
konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşif ve alınacak raporlar ile dava konusu taşınmazın orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkinlik, verimlilik ve kârlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmazlar üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği hususları değerlendirilmeli; dava konusu taşınmazın doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak yitirip yitirmediği incelenerek bu olgular tartışılmalı ve orman niteliği kaybolmuş ise, çekişmeli bölümler üzerindeki bitki örtüsü, ağaçların sayısı ve yaşları kesin olarak saptanmalı, çekişmeli taşınmazın hükmen orman yapıldığı kadastro dosyası da getirtilerek yapılacak keşifte somut olgulardan faydalanılmalı, çekişmeli taşınmazın nitelik yitirip yitirmediği bilimsel metodlarla kesin olarak saptanmalıdır.
Kabule göre de; davanın, 2/B uygulamasının iptaline ilişkin olduğu kabul edilerek dava konusu edilen taşınmaz yönünden 2/B uygulamasının iptali ile yetinilmesi gerekirken, mahkemece, zaten hükmen orman olarak kesinleşen parsel hakkında mükerrer sicil oluşturacak şekilde yeniden tescili yönünde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın eksik inceleme ve hatalı gerekçeler ile hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 11/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.