21. Hukuk Dairesi 2018/5447 E. , 2019/939 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
A)Davacı İstemi :
Davacı vekili, davacının SSK sigortalısı eşinin 2000 yılında vefat ettiğini, kendisine dul aylığı bağlandığını, babasının 2006 yılında SSK"lı iken annesinin de 2013 yılında SSK"lı iken vefat ettiğini, 19.01.2015 tarihinde anne ve babasından aylık bağlanmasını talep ettiğini ancak kurumun bu talebi reddettiğini ileri sürerek 19.10.2015 günlü başvurunun reddine dair 25.01.2016 tarihli kurum kararının iptali ile davacıya ölen anne ve babasından dolayı eşinden aldığı dul aylığı ile birlikte yetim aylığı almaya hak kazandığının tesbiti istemiştir.
B)Davalı Cevabı :
Kurum vekili; hak düşürücü süre ve zaman aşımı itirazlarında bulunarak 506 sayılı Yasa’nın 68. maddesi gereği davacının anne ve babasından ölüm aylığı almaya hak kazanamayacağını, yüksek olan dosyadan ölüm aylığı bağlandığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Mahkemenin; davacının, annesinin vefatı nedeni ile talep ettiği ölüm aylığına ilişkin olarak, talebin hakkı doğuran olay olan ölüm tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı yasa gereği mümkün olmadığı ancak davacının, babasının vefatı nedeni ile talep ettiği ölüm aylığına ilişkin olarak ise; evliliğinin, babasının ölümünden önce son bulması, evlilik halinin bulunmaması, çalışmasının veya çalışmalarından dolayı gelir veya aylık bağlanmasının söz konusu olmaması ve talebinin de 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden sonra 20.10.2015"te gerçekleşmesi nedeniyle 5510 sayılı yasanın 97. maddesi gereği talepten geriye 5 yıllık süreye göre 20.10.2010 tarihini takip eden ay başı 01.11.2010"dan itibaren aylık hakkı mevcut olup bu tarihten itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında babasından dolayı da ölüm aylığı bağlanması gerektiği gerekçesine dayandığı anlaşılmıştır.
Mahkemece,davanın kısmen kabulune,davacının anneden dolayı ölüm aylığına ilişkin talebinin reddine, davacının babasından dolayı 01/11/2010 tarihinden geçerli olmak üzere ölüm aylığı hakkının bulunduğunun tespitine karar verilmiştir.
D) İstinaf Başvurusu :
Davalı vekili; hak düşürücü süre yönünden itirazda bulundukları, davalı kurumca yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğu, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu;davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 68/VI. maddesi hükmüne göre, babasından ölüm aylığı alan kız çocuğunun evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanması halinde bu aylıklardan fazla olanı ödenecektir. Öte yandan, 506 Sayılı Yasaya 02.07.2005 tarih ve 5386 sayılı Yasayla eklenen geçici 91. madde hükmü, kız çocuklarına 06.08.2003 tarihinden önce bağlanan gelir ve aylıkların kendi çalışmaları dışında sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaları halinde kesilmeyeceği yönündedir.506 sayılı Yasaya eklenen geçici 91. maddesi 506 sayılı Yasa"nın 68. maddesini yürürlükten kaldırmamıştır. 06.08.2003 tarihinden önce de yasal engel nedeniyle kız çocuklarına her iki aylığın bağlanması mümkün değildir gerekçesiyle yerel mahkeme kararını kaldırarak davanın reddine karar vermiştir
F)Temyiz :
Davacı vekili, ana ve babasından ölüm aylığı bağlanması gerektiği gerekçesi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Uyuşmazlık, davacının eşinin ölümü nedeniyle 506 sayılı Yasa uyarınca aldığı ölüm aylığı yanında, 506 sayılı Yasaya tabi olan anne ve babasının ölümü nedeniyle ayrıca hem anne hem babadan ayrı ayrı ölüm aylığı alıp alamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan yasal mevzuat aşağıda özetlendiği şekildedir;
1- 506 sayılı yasanın 68/VI maddesi;
"Sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıklar, Sosyal Sigortaya Emekli Sandıklarına tabi işlerde çalışmaya, buralardan gelir veya aylık almaya başladıkları veya evlendikleri tarihi takibeden devre başından itibaren kesilir. Aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması halinde 1 . bölümün (C) fıkrası hükmü saklı kalmak şartıyla, bu tarihten başlanarak yeniden aylık bağlanır. Ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almağa hak kazanan kimseye bu aylıklardan fazla olanı ödenir."
2- 01.10.2008 tarihinde yürülüğe giren 5510 sayılı Kanunun 54/a-3 maddesine göre; bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda; "Ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı" bağlanır.
54/a-5 maddesine göre de; Hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığı" bağlanır.
5510 sayılı yasanın 54. maddesine göre hem eşden hemde anne ve/veya babadan birlikte ölüm aylığı bağlanamaz, tercih hakkı vardır.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının eşinin 17.07.2000 tarihinde vefat ettiği, 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğu, davacıya eşinden dolayı ölüm aylığı bağlandığı, davacının babasının 19.05.2006 tarihinde vefat ettiği, 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğu, davacının annesinin 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra 24.12.2011 tarihinde vefat ettiği 4/1-a kapsamında (Mülga 506 sayılı Kanun) sigortalı olduğu; davacının, hem anne ve hem babasından ayrı ayrı olmak üzere yetim aylığı bağlanması için Kuruma başvurduğu, Kurum"un talebi reddettiği anlaşılmaktadır
Somut olayda; davacının annesinin 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı kanundan sonra 2011 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından eş ile ana ve babanın statülerinin aynı olması nedeniyle 5510 sayılı yasanın 54. maddesi uygulanması gerekir. 5510 sayılı kanunun 54. maddesine göre, hak sahibinin tercih hakkı vardır, dava açarken bu tercih hakkını kullanması gerekir. Davacıya hem eşinden hemde anne ve/veya babasından olmak üzere ölüm aylığı bağlanamaz. Davacı dava dileçesinde tercih hakkını açıklamadığından; davacıdan 5510 sayılı yasanın 54/a-3 gereği ana ve babasından ayrı ayrı yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı olmak üzere iki ölüm aylığını mı, yoksa eşinden dolayı ölüm aylığını mı tercih ettiği sorularak, ana ve babası yönünden ölüm aylığını tercih etmesi halinde dava tarihinden itibaren tercih hakkına göre davanın sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.O halde, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yukarıda açıklamalar doğrultusunda davacının beyanı alınarak yeniden hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.H)Sonuç :Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.