Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11855
Karar No: 2014/11248
Karar Tarihi: 02.06.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/11855 Esas 2014/11248 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/11855 E.  ,  2014/11248 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kuyucak(Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 18/05/1993
    NUMARASI : 1992/71-1993/121

    N.. B.. ile Hazine ve Çobanisa Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Kuyucak Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 18.05.1993 gün ve 71/121 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davalı DSİ vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı dava dilekçesinde; tarafları DSİ kanalı H.. A.. ve N.. E.. taşınmazları ile çevrili yaklaşık 7 dekar civarındaki taşınmazın 25 yılı aşkın bir süreden imar ve ihya ettiğini, halen içinde 20 yaşın üzerinde incir ve portakal ağacının bulunduğunu, kendisi tarafından yetiştirildiğini, dava konusu yeri aralıksız çelişmesiz malik sıfatıyla zilyetlik ve 20 yılı aşkın süreyle kullandığını açıklayarak adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında çay metrukatı olması nedeniyle tespit harici bırakıldığını, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, imar ve ihya ile taşınmaz edinme koşullarının olayda gerçekleşmediğini açıklayarak davacının davasının reddine, dava konusu taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Çobanhisar Köyü Muhtarlığına dava dilekçesi yöntemine uygun bir biçimde tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamış davaya cevap da vermemiştir.
    Dahili davalı DSİ Genel Müdürlüğü’ne dahili dava dilekçesi ve duruşma günü bildirilmesine karşın davaya katılmamış ve cevap da vermemiştir.
    Mahkemece, “… teknik bilirkişi O.. T..’ın 05.05.1993 tarihli rapor ve krokisinde A harfiyle gösterilen narenciye bahçesi ve tarla vasıflı toplam 7962 m2 ölçümlü taşınmazın davacı N.. B.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine hüküm davalı Hazine vekili ile davalı DSİ vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik imar ve ihya yoluyla taşınmaz edinme hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK"nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde, dava konusu yeri imar ve ihya etmek suretiyle kültür arazisi haline getirdiğini açıklamıştır.
    Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, bölgede yapılan kadastro çalışmaları sırasında çay yatağı olarak tespit harici bırakıldığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece verilen 27.12.1990 tarih ve 1989/362 Esas, 1990/496 Karar sayılı kararının davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 20.01.1992 tarih ve 1991/5899 Esas, 1992/320 Karar sayılı ilamıyla taşınmazın bitişiğinde DSİ kanalının geçtiği gerekçesiyle TMK"nun 639/3. maddesi uyarınca davanın DSİ Genel Müdürlüğü"ne yöneltilmesi… gerektiği gerekçesiyle bozma sevk edilmiştir. Bozma sonrası bozma ilamı doğrultusunda dava DSİ Genel Müdürlüğü"ne yöneltilmiş olup, husumet eksikliği giderilmiştir.
    Kural olarak, tespit dışı kalan bir yerin niteliğinin de kazanmaya elverişli olması halinde imar ve ihya yoluyla 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 17 ve TMK"nun 713/1 maddesi gereğince kazanılması mümkündür. Ancak, keşifte dinlenen uzman bilirkişi jeoloji Yüksek Mühendisi A.. A.. 16.04.1990 havale tarihli raporunda; “… dava konusu taşınmaz ve çevresinde aynı toprak yapısının gözlendiği, yüzeyden itibaren derinlere doğru blok, çakı, kum ve killi malzemelerin bulunduğu, parselin yüzeyindeki iri taşlar çakıl ve molozlar temizlenerek taşınmazın ekilebilir duruma getirildiği ve davacı tarafından ziraat arazisi olarak kullanıldığı, Kayran çayının mevcut yatağı dava konusu taşınmazın batısından geçtiği, uyuşmazlık konusu yer ile çevre parsellerin toprak yapısında dere yatağı malzemelerinin hakim durumda bulunduğu, ancak bu malzemeler Kayran çayının taşınmaza yağışlı mevsimlerde taşıması ile geldiği, Kayran çayının devamlı akan bir dere olmayıp kışın yağışlı mevsimlerde yağışlarla akışa geçen dere niteliğinde bulunduğu, drenaj alanında arazi dike yakın meyilli olduğu, bu nedenle yağış suları hızla iri malzemelerle dereye indiği, derede de yatağının eğimi fazla olduğundan bu malzemeleri sürükler durumda bulunduğu, dere yatağının dolması ile taşarak çevre taşınmazlara yayıldığı ve getirdiği malzemeleri de taşınmazlara bıraktığı, uyuşmazlık konusu yerin toprak yapısının bu taşkınlarla oluştuğu, zaman zaman Kayran deresinin taşkın etkisi altında kaldığı” açıklanmıştır.
    09.04.1990 tarihinde yapılan keşifte dinlenen Zihni Kahya beyanında; 1982 yılında taşınmazın davacının elindeyken aşırı yağış nedeniyle kayran çayının taşkınlık yaptığını, yine bu taşınmazdan taşan suların aktığını, daha sonra tekrar temizleyerek davacı tarafından kullanılır hale getirdiğini bildirmiştir.
    Yukarıda yapılan bilirkişi ve tanık beyanları ile rapor kapsamı, tespit dışı bırakılma nedeni, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiği, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında dere yatağı olarak tespit dışı bırakıldığı, özellikle kışın yağan kar ve yağmur sularının taşkınlığı nedeniyle getirdiği toprak sonucu taşınmazın oluştuğu, dere yatağı olması nedeniyle her zaman taşkınlığa maruz kalabileceği, nitelik itibariyle jeoloji mühendisinin de raporunda açıkladığı gibi böyle bir yerin imar ve ihya yoluyla kazanılabilecek yerlerden olmadığı, TMK"nun 715. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 16/C maddesi kapsamında kalan sahipsiz yerlerden olması nedeniyle özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden bulunduğu, TMK"nun 999. maddesi gereğince özel mülkiyete konu olabilecek nitelikte tapuya tescil edilmesinin de olanaklı görülmediği anlaşıldığında davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması anılan yasa maddelerine aykırıdır.
    Hazinenin tescil isteğine gelince, az önce açıklanan taşınmazın niteliğiyle ilgili durum göz önünde bulundurulduğunda, özel mülkiyete konu olmayacak yerin aynı zamanda davalı Hazine adına da tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi açıklanan aynı maddeler gereğince mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle Hazinenin bu yöne ilişkin temyiz isteği yerinde görülmemiştir.
    Dahili davalı DSİ vekilinin de temyiz itirazları yerinde bulunmamıştır.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi