Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, kayden paydaş oldukları 366 ada (eski 158 ada) 58 parsel içinde tespit edilen 55 parsel sayılı taşınmazın önceki maliki ile görülen davada (1957/863 E - 57/1205 K.) 55 parsel sayılı taşınmazın yolsuz sicil kaydının iptaline karar verildiğini, ne varki hükmen iptal edilen anılan taşınmazın hernasılsa mirasçıları tarafından 2003 yılında intikalinin yaptırılarak dava dışı R. A.satıldığı, onun da davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan tescil ve temliklerin hukuki dayanağı bulunmadığını ileri sürerek, 15.3.2006/1538 yevmiye nolu ve 19.6.2003/2212 nolu satış ve intikal işlemlerinin iptalini, olmazsa bedel isteğinde bulunmuştur.
Davalı, iyiniyetli malik olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu iptal, terkin (işlemin iptali) olmazsa, tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; dava konusu 366 ada (eski 158) 58 parsel sayılı taşınmazın 36106 m2 zeytinli tarla vasfı ile H.M.K. adına 26.7.1950 tarihinde tescil edilmiş iken 8.9.1953 tarihinde S.ve E.T.adına 1/2"şer iştira"en tescil edildiği, S. payının 11.2.2002 tarihinde mirasçıları adına intikalinden sonra anılan payın S.S.Teklider Konut Yapı Kooperatifine 14.5.2003 tarihinde temlik edildiği, 1/2"sinin ise halen E.Tatar adına kayıtlı olduğu, ayrıca 366 ada 55 parselin 17968 m2 olarak M. D.adına kadastroca tespitinden sonra, M.D. ile 58 parsel maliki H.M.K.ve müdahiller S.ve E.T. arasında görülen davada (İzmir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1957/863 E - 1957/1205 k.ilam) " 158 ada 58 parsel kapsamından 158 ada 55 parsel olarak tesis edilen ikinci kaydın hukuki kıymeti bulunmadığı ve yolsuz olduğu gerekçesiyle iptaline" dair verilen hüküm Dairemizin 1958/117 E - 2082 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, hükmün infazı için 20.4.1959 tarihinde tapuya yazıldığı, ancak M.D. mirasçılarının 19.6.2003 tarihinde 55 parsel sayılı taşınmaza intikal işlemi yaptırarak, aynı tarihte anılan taşınmazı R.A. satış suretiyle temlik ettikleri, onun da 15.3.2006 tarihinde B.Ç.e temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Davacılar; malik oldukları 58 parsel içinde tespit edilmesi nedeniyle 55 parselin görülüp kesinleşen mahkeme kararı ile iptal edildiğini, böyle bir parsel bulunmadığını, intikal ve satış işlemlerinin geçersiz olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır.
Mahkemece, önceki görülüp kesinleşen davada 55 parselin sicil kaydının iptaline karar verilmesine karşın, 58 parsel malikleri adına tescil hükmü kurulmadığı, davalı son kayıt malikinin iyiniyetli olduğu, tespitten önceki nedene dayanıldığı 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi öngörülen sürenin de geçirildiği gerekçesiyle, dava reddedilmişse de;
İddianın ileri sürülüş biçimi ve kesinleşen (1957/863 - 1205 K.) mahkeme hükmü gözetildiğinde; davacıların, kadastro öncesi nedene dayandıkları söylenemeyeceği gibi, 55 parselin iptaline ilişkin karar, bu taşınmazın 58 parsel sınırları içinde tespit edildiğinin belirlendiği dikkate alındığında, tescil yönünden ayrıca bir hüküm kurulmasına gerek olmadığı da açıktır.
Öte yandan, kararlılık kazanan yargısal uygulamalarıyla geçersiz tapu kaydına dayanarak ayni hakkı üzerine geçiren kimselerin Medeni Kanunun 1023.maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacakları, iyiniyetli sayılamayacakları benimsenmiştir. Ayni hak, ancak gerçek hak sahibinden kazanılabileceğinden, hukuki dayanağı olmayan, yolsuz tescile dayalı olarak yapılan intikal ve temlikler ile davalıya yapılan temlike de değer verme olanağı yoktur.
Diğer taraftan, yolsuz tescil nedenine dayalı olan iddiaların bir süreye bağlı olmaksızın her zaman açılabileceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; belirlenen olgular gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gerekçelerle ve yanılgılı değerlendirme ile reddedilmiş olması doğru değildir.
Davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü, ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.1.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.