Esas No: 2006/15286
Karar No: 2006/16868
Karar Tarihi: 26.12.2006
3. Kişinin İstihkak İddiası - İspat Yükü - Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/15286 Esas 2006/16868 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/15286 E., 2006/16868 K.
21. Hukuk Dairesi 2006/15286 E., 2006/16868 K.
- 3. KİŞİNİN İSTİHKAK İDDİASI
- İSPAT YÜKÜ
- 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 97 ]
"İçtihat Metni"
Mahalli mahkemesinden verilen kararın temyizen tetkiki davacı (3. kişi) vekili tarafından istenmiş; mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Uyuşmazlık, 3. kişinin takip hukukuna dayalı istihkak davasına ilişkindir.
Dava konusu haciz, R... G... Caddesi Ü... İşhanı No: 49/3 Eminönü adresinde uygulanmıştır. Davacı 3. kişi haciz adresinde Ticaret Sicil Gazetesi"nde yayınlanan ilanla 05.11.1999 tarihinde kurulmuştur. Davalı borçlu ise aynı işhanının No: 49/5 adresinde 04.06.1999 tarihinde kurulmuş ve bu adresten 11.11.2002 tarihli Ticaret Gazetesi"nde yayınlanan ilanla ayrılarak, adresini S... Caddesi No:... adresine nakletmiştir.
Takip dayanağı çeklerin düzenlenme tarihleri 21.02.2003 ve 17.04.2003 tarihleri olup, borçlu borcun doğumundan önce haciz uygulanan işyerini terk etmiştir. Ödeme emri borçluya Ticaret Sicilindeki yeni adresinde tebliğ edilmiştir. Haciz, davacı 3. kişinin kayıtlı adresinde ve 3. kişi temsilcisinin huzuruyla uygulandığından İİK"nın 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi, malı elinde bulunduran davacı 3. kişi yararınadır. Bu yasal karinenin aksi, onu iddia edilen alacaklı yanca kanıtlanmalıdır. Dolayısıyla, mahkemece kanıt yükünün davacıya yüklenmesi doğru değildir. Alacaklı vekili, H... Bankasınca borçlunun adresi olarak haciz adresinin bildirildiğini iddia etmekte ise de, 28.03.2003 tarihli yazıda borçlunun adresi iddianın aksine yeni adresidir. İspat yükü kendisinde olan davalı alacaklı, hacizli malların borçluya ait olduğunu ispatlayamamıştır. Borçlu şirket ortağı Yaşar"ın aynı zamanda davacı 3. kişi A. şirket ortağı olması ve borçlu şirket ile davacı 3. kişi şirket arasındaki organik bağın varlığı hacizli malların borçluya ait olduğu anlamına gelmez. Bu durumda, davanın kabulü gerekirken reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
O halde, davacı 3. kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonu ç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacı (3. kişi)"ye iadesine, 26.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ,
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.