4. Hukuk Dairesi 2020/1143 E. , 2020/3408 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 22/09/2014 gününde verilen dilekçe ile muvaazaya dayalı tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılardan ... yönünden pasif husumet nedeniyle davanın reddine; diğer davalı yönünden davanın kabulüne dair verilen 21/05/2015 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 29/09/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı kooperatif vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, muvazaya dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ... yönünden davanın pasif husumet nedeniyle reddine; diğer davalı yönünden istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince ... Köy Tüzel Kişiliğinin kaldırılarak müvekkili Belediyeye bağlandığını, davalılardan ...’ın ... köyü muhtarı olduğunu, Kanun’un kabul edilmesinin akabinde köy tüzel kişiliğine ait İstanbul İli ... İlçesi ... Köyü 12,148, 833, 551 ve 408 parsel sayılı taşınmazların rayiç bedelinin çok aşağısında bedellerle köy tüzel kişiliği tarafından davalılardan ...’ne devredildiğini, devir işleminin tarafların gerçek iradelerini yansıtmadığından hükümsüz olduğunu belirterek, muvaza nedeniyle taşınmazların tapusunun iptal edilerek davacı adına tescili isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili; muvaza iddiasının ispatlanamadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; dava konusu taşınmazların 6360 sayılı Kanun’un kabul edilmesinden kısa bir süre sonra devredilmesi, tanık beyanları ve davalılardan SS ... Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin alım gücünün olmayışı hususları bir arada değerlendirildiğinde davalılardan SS ... Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi
yönünden davanın kabulüne; diğer davalı yönünden pasif husumet yokluğu gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirlenmesi öngörülmüştür. Bu değer dava konusu taşınmazın keşfen saptanacak dava tarihindeki rayiç bedelidir.
Öte yandan, aynı Kanunu’nun 30. maddesi “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılıyorsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 409. maddesinde (HMK 150) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” 32. maddesi ise; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” hükümlerine amirdir.
Harçlar Kanunu’nun uygulanması, kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken bir husustur.
Dosya kapsamından; davacının, 15.000 TL dava değeri üzerinden harçlandırmak suretiyle eldeki davayı açtığı ve karar ilam harcını bu miktar üzerinden yatırdığı, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunda ise taşınmazların dava tarihindeki değerinin 2.261.591,55 TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır. Buna göre, dava konusu taşınmazların keşfen saptanan değeri üzerinden eksik harcın tamamlanması için davacıya önel verilmesi ve Harçlar Kanunu’nun 27 ve 32. maddeleri ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesi gereğince bir değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalılardan ...’nin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalı ... yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.