20. Hukuk Dairesi 2015/2896 E. , 2015/1595 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili ve davalı ............. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesini değiştiren 5304 sayılı Kanunun 3. maddesi gereğince ....... Köyünde yapılan ve kısmî olarak askıya çıkartılan orman kadastrosu sırasında dava dilekçesine ekli krokide taralı olarak gösterilen taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığını, oysa; bu yerlerin orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek ve .............yi hasım göstermek suretiyle tespitin iptali ve çekişmeli yerin orman niteliği ile ............. adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın 140 ada 38 parsel altında belgesizden, temyize konu dava nedeniyle niteliği, yüzölçümü ve malik hanesi boş bırakılmak suretiyle tesbit tutanağının düzenlendiği, edinme sebebi sütununda "... zilyetliğinde" yer olduğundan söz edildiği belirlenmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda ......... Yönetiminin davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tamamının 1966,04 m2 yüzölçümü ile tarla niteliğinde davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, ......... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 02.05.2013 gün ve 2012/9754 E. - 2013/4857 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Çekişmeli taşınmaza ait tutanakta bu yerin ... ..... kızı ...’nün zilyetliğinde olduğu belirtilmiş, mahkemece bu kişinin ölü olduğu belirlenmiştir. ... mirasçılarından olan ... davadan haberdar olmuş; 20/12/2012 ve 13/03/2012 tarihli oturumlarda hazır bulunmuşsa da diğer mirasçıların katılımı sağlanmamış, dava ile ilgisi bulunmadığı anlaşılan ... isimli bir kişi hakkında hüküm kurulmuş ve karar başlığında da davalı olarak ... gösterilip karar tebliğ edilmiştir. Davanın doğru tarafları belirlenerek ...’nün tüm mirasçılarının katılımı sağlanıp bu kişilerin savunma ve delilleri toplanması” gereğine değinilmiştir.
Yargıtay bozma kararı sonrası mahkemece davanın reddine, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının iptali ile; tamamının tarla vasfıyla davalı ... adına tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından esasa, davalı ............. vekili tarafından lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece yargılama sonunda çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali yerine kadastro tutanağının iptaline denilmiş olması doğru değilse de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple hükmün 2. bendinde yer alan "tutanağının iptali” ibaresinin çıkarılarak, bunun yerine, “tespitinin iptali” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.