Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8419
Karar No: 2015/1599

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/8419 Esas 2015/1599 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/8419 E.  ,  2015/1599 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ........... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    ..."in vasisi ... vekili dava dilekçesi ile, dilekçede sınırlarını bildirdiği ........... ilçesi, ....... Beldesi, .............. Mahallesinde bulunan 9000 m² miktarındaki tarla niteliğindeki taşınmazın 1942 yılından beri kullanıldığını, taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre ... adına tescili istemiyle dava açmış, 29.04.2013 havale tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinin sonuç ve talep kısmında sehven taşınmazın ... adına tescili talebinde bulunduklarını, oysa, ..."in ..."in vasisi olduğunu belirterek taşınmazın ... adına tescilini talep etmiştir.
    ..........., 07.06.2012 tarihli dilekçe ile, taşınmazın ........... adına tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, ........... İli, ........... İlçesi, ....... Beldesi, ........ Mahallesi, ........ Caddesi mevkiindeki; Doğusu: ..........a ait bir kısmı tapulu bir kısmı tapusuz tarla, Kuzeyinde: ilk önce ................"ın tarlası sonrasında ........... Nehri, güneyinde yol, batısında ..........."e ait tarla ile çevrili ve fen bilirkişisinin 18/01/2013 havale tarihli raporunda 9598,57 m² olduğu belirtilen taşınmazın serbest orman mühendisinin 03/05/2013 havale tarihli raporunda (A) harfi ile belirttiği 6481,37 m²"lik kısmının son parsel numarası verilerek davacı ... adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ........... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    1967 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosunda çekişmeli taşınmaz, devlet ormanı vasfıyla tescil harici bırakılmıştır. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    Mahkemece kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırı olduğu gibi yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki; dosya kapsamından ..."in demans hastası olması nedeni ile ............ Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.02.2012 tarihli, 2011/2087-2012/198 sayılı ilâmı ile vesayet altına alındığı ve kendisine vasi olarak ..."in atandığı, ... adına vasi olarak ..."in Avukat ..."a vekâletname verdiği ve vekilin 14.05.2012 havale tarihli dilekçe ile tapuda kayıtlı olmayan çekişmeli taşınmazın 1942 yılından beri kullanıldığı, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğu iddiasıyla Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın ... adına tescili isteminde bulunduğu, dosyada oluşan çelişkinin fark edilmesi üzerine ise vekilin 29.04.2013 havale tarihli dilekçe ile dava dilekçesinin sonuç ve talep kısmında sehven taşınmazın ... adına tescili talebinde bulunduklarını, oysa, ..."in ..."in vasisi olduğunu belirterek taşınmazın ... adına tescilini talep etmiş, mahkeme ise, gerekçeli kararın başlık kısmında bu hususları karıştırarak vesayet altına alınan davacıyı ..., vasi olarak ise ..."i göstermiş ve (A) harfi ile gösterilen 6481,37 m² miktarındaki taşınmazın da ... adına tesciline karar vermiştir. Vasi ile yürütülen davalarda vesayet altındaki kişilerin menfaatlerini korumak gerekliliği kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, re"sen gözetilmesi gereken bu hususların gözardı edilmesi isabetsizdir.
    Bunun yanı sıra, keşfe katılan orman bilirkişi tarafından sunulan 18.01.2013 havale tarihli raporda ....... Köyü sınırında kalan dava konusu taşınmazın komşu ............ Köyünde yapılan orman kadastro çalışmalarına konu edildiği belirtilerek taşınmazın ............ Köyünde yapılan orman kadastro çalışmalarındaki ve 1959 tarihli memleket haritasındaki konumu belirlenmiş, aynı bilirkişi tarafından ibraz edilen 03.05.2013 havale tarihli ek raporda ise taşınmazın 1940 yılı hava fotoğrafındaki konumu rapor edilmiş, mahkemece taşınmazın 1940 yılı hava fotoğrafındaki konumu dikkate alınarak hüküm kurulmuştur. ....... Köyünde yapılan orman kadastro çalışmalarına ait bilgi ve belgeler ise raporların ibrazı sonrasında dosya kapsamına getirilmiş, raporlarda ise ....... Köyünde yapılan orman kadastro çalışmalarına ait bilgi ve belgeler değerlendirilmemiş, eski tarihli belgelerde taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar araştırılmamış, taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin tamamının kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm tedavülleri, davalı iseler dava dosyaları, tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise ilgili dava dosyaları getirilmemiş, davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde belirtilen zilyedlik koşullarının oluşup oluşmadığı yönünden yeterli araştırma yapılmamıştır.
    Ayrıca, TMK"nın 713. maddesine göre tescil davasının ........... ve ilgili kamu tüzel kişine karşı açılması gerekmektedir. Somut olayda; taşınmaza sınır alanların paftasında devlet ormanı olarak tespit harici bırakıldığı belirlenmiş olduğuna göre Orman Yönetiminin davaya dahil edilmesi gerekir. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Bu nedenlerle; mahkemece Orman Yönetimi davalı sıfatı ile davaya dahil edilmeli, taşınmazın bulunduğun ....... Köyü ile komşu ............ Köyünde yapılan orman tahdidi ile aplikasyon ve 2/B madde çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri ilgili orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı, orjinalinden çekilmiş orman tahdit harita örneğinin dosya kapsamına alınması sonrasında bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi, bir ziraat ve bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, orman kadastro haritası ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın kesinleşen tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, taşınmaz kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ise veya orman kadastrosu kesinleşmemişse veya hiç yapılmamışsa dava konusu taşınmazları ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm tedavülleri, davalı iseler dava dosyaları, tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise ilgili dava dosyaları ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile, davanın açıldığı 15.05.2012 tarihinden 15-20 yıl önce ait hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarına dayanılarak üretilen memleket haritaları (1992-1997’li yıllara ait, yok ise 1982 ve sonraki yıllara ait) bulunduğu yerlerden istenerek, yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yapılacak keşifte, getirtilen belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar tek tek sayı olarak tarif edilmeli, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli detaylı olarak incelenmeli, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazın kesin ve gerçek eğimini gösterir rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olması veya kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kalması ya da orman ve arazi kadastrosunun yapılıp kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıldan fazla süre geçmesi o yerin kişiler adına tescili için yeterli olamayacağından, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları, taşınmazın değişik bölümlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazın imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, 1992-1997’li yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazın o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, tesbit tarihine kadar gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen ikinci fıkrası hükümleri nazara alınarak yapılacağı düşünülmeli, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin değişik 10. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden kanunun amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    Kabule göre de; Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü kapsamında açılan tescil davalarında davalı konumunda bulunanların aynı dava içerisinde Medenî Kanunun 713/6. maddesi hükmü kapsamında karşılık tescil talebinde bulunabileneceği, bu çerçevede davalı ...........nin tescil talebinde bulunduğu halde, mahkemece bu husus gözardı edilerek ...........nin orman bilirkişinin 03/05/2013 havale tarihli raporunda (B) harfi ile belirttiği 3117,20 m²"lik kısmına ilişkin tescil talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması da yerinde olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ........... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 16/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi