MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/03/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/07/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, talebin bir kısmı kabul edilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, doktor olduğunu, davalının annesinin hastalığı nedeniyle çalıştığı hastaneye yatırıldığını, başka bir doktor gözetiminde tedaviye alındığını, davalının kendisini sürekli arayarak annesine kendisinin bakmasını istediğini, usulü anlattığını ve başka doktorun hastasına bakamayacağını belirtip zaten ilgilenen doktoru olduğunu söylediğini, annesi vefat eden davalının bu olaydan kendisini sorumlu tutarak çeşitli internet sitelerine yazdıklarıyla ve şikayet dilekçeleri ile kişilik haklarını ihlal ettiğini iddia ederek manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, hastanede yatarken gece rahatsızlığı aniden artan ve kriz geçiren annesine asistanın gerekli müdahaleyi yapamadığını, ilgili doktora da ulaşamadığını, uzman bir doktor da bulunmadığını, çaresizlikle aynı hastanede görevli, annesini muayenehanesine götürdüğü için önceden tanıdığı davacıyı aradığını, davacının ilgilenmediğini, sabah yoğun bakımda başka bir hastası için gelen davacıdan rica etmelerine rağmen yine ilgilenmediğini, bu gelişmeler neticesinde annesini kaybettiğini, sistemin yanlışlığı ve davacının ilgisizliği nedeniyle şikayetlerini ve eleştirilerini dile getirdiğini belirtip davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının yazılarıyla, davacı hakkında görevini yapmayan bir doktor ithamında bulunarak, davacının kişilik haklarını ihlal ettiği belirtilip, istemin bir bölümü kabul edilmiştir.
Dosya kapsamından, davalının annesinin, davacının görevli olduğu hastanede yatarken rahatsızlığı nedeniyle vefat ettiği, dava konusu yazıları annesinin ölümü sonucu duyduğu üzüntü ile sitemini dile getirmek için yazdığı, davacının kişilik haklarını ihlal kastının bulunmadığı, ölümden doğrudan davacıyı suçlayan bir ifadenin de yer almadığı anlaşılmıştır. Şu halde davanın reddine karar verilmesi gerekir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.