20. Hukuk Dairesi 2014/8459 E. , 2015/1608 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ........... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 03/08/2006 tarihli dava dilekçesinde sınırları yazılı, ............ Köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kadastro sırasında tespit harici bırakıldığını, 3402 sayılı Kanunun 14.-17. maddelerinde yazılı şartların davacı yararına gerçekleştiğini ileri sürerek, Medenî Kanunun 713. maddesine göre davacı adına tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, 30/03/2009 tarihli krokide (A) harfi ile işaretli 3308 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ........... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesine göre açılan tescil istemine ilişkindir.
Yörede, 1941 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik hükümlerine göre yapılan 2/B madde uygulaması 1993 yılında kesinleşmiştir.
Arazi kadastrosu 1954 yılında; 2859 sayılı Kanuna göre pafta yenileme çalışması 1992 yılında yapılmış, çekişmeli taşınmaz bu çalışmalarda tespit harici bırakılmıştır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın (A) bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu ve zilyetlikle kazanma koşullarının davacı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın sınırında ............ Deresi bulunduğu halde, jeolog bilirkişi dinlenmemiş, aktif dere olup olmadığı, taşkın tehdidi bulunup bulunmadığı, ıslah çalışması yapılıp yapılmadığı bakımından rapor alınmamıştır. Yine orman bilirkişi, taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında olduğunu, 1939 tarihli hava fotoğrafı ile 1992 tarihli memleket haritasında orman sayılmayan yerlerden olduğunu ve üzerinde 35 yaşlarında meyva ağaçları bulunduğunu açıklamış ise de, rapora ekli 1959 tarihli memleket haritasında taşınmaz yeşil renkte göründüğü halde, bunun açıklaması yapılmamış, hangi bitki cinsinden dolayı bu renk göründüğü belirtilmemiş ve 1959 tarihli memleket haritasının dayanağı olan hava fotoğrafları getirtilip stereoskopik olarak incelenmemiş, arazi kadastrosunda hangi nitelikle tescil harici bırakıldığı da araştırılmamıştır.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek, hayvan otlatmak, ağaç kesmek imar ve ihya olarak kabul edilemez) ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihten, tescil davasının açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar-ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ve gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden 15 - 20 yıl önce çekilen hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen orijinal renkli memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, stereoskop aletiyle üç boyutlu olarak incelenip taşınmazların niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi zorunludur.
O halde, mahkemece, daha önceki keşiflerde görev almamış bir orman bilirkişi, bir ziraat uzmanı, bir fen elemanı, bir jeolog bilirkişi marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, yöreye ait 1959 tarihli memleket haritasının yapımına esas alınan hava fotoğrafları bulunduğu yerden getirtilerek, stereoskop aletiyle üç boyutlu olarak incelettirilmeli, kadastro paftası üzerine aplike edilerek taşınmazın niteliği, orman olup olmadığı araştırılmalı, üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı konusunda ziraat uzmanından rapor alınmalı, bu bilgiler memleket haritalarındaki renklerle karşılaştırılarak doğruluğu denetlenmeli, jeolog bilirkişiden sınırdaki derenin aktif olup olmadığı, aktif ise taşkın tehdidi bulunup bulunmadığı, .......... tarafından ıslah çalışması yapılıp yapılmadığı bakımından rapor alınmalı ve bu hususlar .......... Genel Müdürlüğünden de araştırılmalı, ıslah çalışması yapılmışsa, çalışmaların yapıldığı tarih ile davanın açıldığı 2006 yılı arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı, tescil harici bırakılma nedeni belirlenmeli, bundan sonra elde edilecek delillere göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; ...........nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 16/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.