4. Hukuk Dairesi 2020/331 E. , 2020/3410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/10/2011 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/05/2017 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 18/02/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacılar vekilleri Avukat ... ve Avukat... ile karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, davacılardan ...’nın eşi, ... ve ...’nın oğulları, ...’nın ise kardeşi olup deniz astsubayı olarak görev yapan müteveffa ...’nın 20/01/2009 tarihinde aynı kazada vefat eden ...’ın sürücülüğünü yaptığı araçta yolcu olarak bulunduğunu; sürücü ...’ın, sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı araçla sol şeritte seyir halinde iken sağ şeritte seyreden dava dışı ...yönetimindeki...plaka sayılı kamyona çarptığını ve çarpmanın etkisi ile direksiyon hakimiyetini kaybetmesine bağlı olarak istinat duvarından 8 metre yükseklikten araç ile aşağıya düştüklerini, akabinde belirtilen kamyonun da desteğin yolcu olarak bulunduğu aracın üzerine düştüğünü ve davacıların desteğinin kazada vefat ettiğini, davalı kurumun karayolu kenarında oto korkuluğu bulundurmaması nedeniyle olayda tam kusurlu olduğunu beyan ederek, davalının hizmet kusuru nedeniyle destek zararlarına ilişkin maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; kusur ve hesap bilirkişi raporları hükme esas alınarak, belirlenen maddi tazminat miktarlarından %20 hatır taşıması indirimi yapılarak, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacılardan ...’nın eşi, ... ve ...’nın oğulları, ...’nın ise kardeşi olan ...’nın, 20/01/2009 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında vefat eden sürücü ...’ın aracında yolcu olarak bulunduğu, sürücü ...’ın sevk ve idaresindeki araçla sol şeritte seyir halinde iken sağ şeritte seyreden dava dışı ...yönetimindeki kamyona çarptığı ve çarpmanın etkisi ile direksiyon hakimiyetini kaybetmesine bağlı olarak istinat duvarından araç ile aşağıya düştüğü, akabinde belirtilen kamyonun da desteğin olduğu aracın üzerine düşmesi sonucunda davacıların desteğinin vefat ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece davacıların desteğinin, müteveffa sürücü ...’ın sevk ve idaresindeki araçta hatır yolcusu olarak bulunduğu kabul edilerek belirlenen tazminat miktarından %20 oranında hakkaniyet indirimi yapılmış ise de; davacılar tarafından dava dilekçesinde olaya bağlı davalı tarafın yol kenarında oto korkuluk bulundurmaması nedeniyle tam kusurlu olduğu iddiasına dayanılarak eldeki davanın açılmış olması, araç sürücüsü ...’ın kusuruna yönelik olarak mirasçıları aleyhine herhangi bir talepte bulunulmaması ve müteselsil sorumluluk hükümlerine de istinat edilmemesi karşısında hatır taşıması indiriminin davalı ... yönünden yapılması doğru olmayıp hükmün bu nedenle davacılar yararına bozulması gerekir.
3) Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
a)Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı kurumun kazanın meydana geldiği karayolu kenarında oto korkuluk bulundurmaması nedeniyle olayda %25 oranında; davacıların desteğinin yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsü ...’ın ise %75 oranında kusurlu olduğunun belirlenmesi ve davacıların dava dilekçesinde davalı tarafın olayda tam kusurlu olduğu olgusuna dayanmaları karşısında maddi tazminat yönünden davalının kusuru oranında yani % 25 oranında belirlenen tazminattan sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, açıklanan nedenle hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
b) Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 44/1. maddesi (6098 sayılı TBK 52) hükmüne göre zarara uğrayan, zararı doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir.
Davaya konu olan olayda, davacıların desteğinin yolcu olarak yer aldığı aracın sürücüsü ...’ın kaza anında yasal sınırın çok üstünde 158 promil alkollü olduğu ve kazanın meydana gelmesinde % 75 kusurlu bulunduğu belirlenmiştir. Buna göre, davacıların desteğinin alkollü olduğunu bildiği ...’ın sürücülüğünü yaptığı araca binme şeklinde gerçekleşen eyleminde zararın oluşumundaki katkı bakımından müferafik (bölüşük) kusurunun bulunduğunu kabulde zorunluluk vardır. Hal böyle olunca hesaplanan tazminattan BK."nun 44. (TBK/52) maddesi kapsamında bir miktar indirim yapılması gerekirken belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi de hükmün davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (3/a ve b) sayılı bentlerde açıklanan sebeplerle davalı yararına, (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle davacı yararına BOZULMASINA, (1) nolu bentte açıklanan sebeplerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine ve davacılar yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya ve davalı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma avukatlık ücretinin de davacılara yükletilmesine, davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.