Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9065
Karar No: 2015/1631
Karar Tarihi: 17.03.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9065 Esas 2015/1631 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/9065 E.  ,  2015/1631 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ile davalılar ....... Yönetimi ve EPDK vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    ........ Köyü 101 ada 1 nolu 24158350,81 m2 yüzölçümlü taşınmaz, orman niteliği ile ............. adına tapuda kayıtlıdır.
    Davacı vekili, en az 50 yıldır davacının malik sıfatıyla kullandığı ve kadastro sırasında davacı ... tespit edilen ........ köyü 101 ada 20 parsel numaralı taşınmazın devamı niteliğindeki taşınmazın üst kısmında yer alan ve üzerinde ev, ahır ve müştemilatların bulunduğu kısmın eksik ölçülmek suretiyle tespit harici bırakıldığını iddia ederek, bu kısmın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ve davacı ... tescili ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000.-TL taşınmaz bedelinin davalı EPDK"dan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, fen bilirkişisi .........."ın 04/04/2014 tarihli (A) harfi ile gösterilen 193,87 m2"lik kısma ayrı bir parsel numarası verilerek orman vasfıyla ............. adına tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan evin davacı Kahraman oğlu ..."a ait olduğunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili ile davalılar ....... Yönetimi ile EPDK vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir..
    Dava konusu kısım, 101 ada 1 nolu orman parseli içinde kalmakta olup, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmış, 23.10.2007 tarihinde kesinleşmiştir.
    Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykıdır. Şöyle ki; dava konusu edilen yer 101 ada 1 parsel numaralı devlet ormanı içinde kaldığı halde, mahkemece yapılan keşifte orman bilirkişisi yer almamış, usûlüne uygun şekilde orman araştırması yapılmamış, zilyetlikle imar ve ihya koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususları da usûlünce araştırılmamıştır. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırıdır.
    Bu nedenlerle; mahkemece komşu parsel tutanak ve dayanakları, çekişmeli taşınmaz ve geniş çevresini gösterir orjinal kadastro paftası, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ve ayrıca 1985-1990 yıllarına ait stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, ilgili yerlerden eksiksiz olarak getirtilip, halen ........ ve ....... Bakanlığı (....... ve ........ Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi veya mühendisi, önceki bilirkişiler dışında bir ziraat mühendisi ve bir fen bilirkişi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, önceki bilirkişi raporlarında elde edilen bulgular da değerlendirilerek, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, çekişmeli taşınmazın eylemli durumu incelenerek değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, hava fotoğrafında çekişmeli taşınmaz ve çevresine ait bitki örtüsünün ne olduğunun stereskop aleti ile incelenip ve memleket haritasındaki durumunun ne olduğu ve taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2 anlamında orman içi açıklık olup olmadığının değerlendirildiği yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, ulaşılacak sonuca göre dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde davanın reddine karar verilmelidir.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, murisler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri nazara alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Ayrıca, davacının tazminat istemine yönelik olarak, kamulaştırma dosyasının ilgili yerden getirtilerek ve yine .......... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/1291 sayılı kamulaştırmaya ilişkin dava dosyasının da dosya arasına alınarak incelendikten sonra bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Kabule göre ise, 04/04/2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 193,87 m2"lik kısım tapuda 101 ada 1 numaralı orman parseli içinde kalmasına rağmen, hükümde bu kısmın mükerrer tapu kaydı oluşacak şekilde ayrı bir parsel numarası verilerek orman vasfıyla ............. adına tesciline karar verilmesi mümkün olmadığı gibi, aynı kısma yönelik olarak orman parseli üzerinde davacı lehine muhdesat şerhi verilmesi de doğru değildir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... ....... ile davalı ... Yönetimi ve EPDK"nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/03/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi