Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3438
Karar No: 2019/1470

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/3438 Esas 2019/1470 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2018/3438 E.  ,  2019/1470 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ..., ... ve arkadaşları vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 15/12/2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar ..., ... ve arkadaşları vekili Av. ... geldi, diğer taraftan davalı ... vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Kadastro sırasında ... köyü, ... mevkii 227 ada 8 parsel sayılı 17682,17 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle Haziran 1992 tarih 1, Ocak 1988 tarih 1, Eylül 1987 tarih 1 ve Mart 1982 tarih 2 sıra numaralı tapu kaydı ile ... ve arkadaşları adına kayıtlı ise de ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/511 sayılı dosyasında dava konusu edildiğinden söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir.
    ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/511 sayılı dava dosyasında, davacılar ... ve arkadaşları, davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine açtıkları davada, Temmuz 1969 gün ve 63, 64 ve Şubat 1962 tarih 4 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı halde, davalılar adına tescil hükmü ile oluşan Haziran 1992 tarih 1, Ocak 1988 taih 1, Eylül 1987 tarih 1 ve Mart 1982 tarih 2 sıra numaralı tapu kayıtlarının iptalini istemişler, ... ve ..., 1994 yılında davacıların tutundukları tapudan pay satın aldıkları iddiasıyla bu payın adlarına tescili istemiyle davaya katılmışlardır.
    Birleştirme ve ayırmalardan sonra ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.12.2009 gün ve 2009/530-316 sayılı kararıyla, davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ve ... ile katılanlar ... ve ..."ın davalarının açılmamış sayılmasına, davacılar ..., ... ve ... tarafından açılan davada görevsizliğe ve dava dosyasının 3402 sayılı Kanunun 5 ve 27. maddeleri gereğince kadastro mahkemesine aktarılmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, davaların reddine; çekişmeli ... köyü 227 ada 8 sayılı parselin fen bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 15.403,36 m2 yüzölçümündeki bölümünün paylı olarak davalılar ... ve arkadaşları adına; krokide (B) ile gösterilen bölümünün ise orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davacılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerinde Dairemizin 12/04/2013 gün ve 2012/11601 E.- 4302 K. sayılı ilamıyla özetle “Davacılar ...,
    ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ve ..."nin açtığı, ... ve ..."ın katıldığı tapu iptal davası, asliye hukuk mahkemesinin 1984/42 sayılı davası ile birleştirilip, bu davadan ayrılarak, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/529 Esasına kaydedilmiş, tensip zaptı bile düzenlenmeden, 08.12.2009 gün ve 2009/529-315 sayılı kararı ile davanın takipsiz bırakılması nedeniyle açılmamış sayılmasına hükmedilmişse de, bu karardan önce çekişmeli taşınmaz için 2008 yılında kadastro tesbit tutanağı düzenlendiğine göre, bu tarihte davanın kadastro mahkemesine aktarılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve kadastro mahkemesinde yapılan yargılamadan haberdar edilmemeleri doğru olmayıp, adı geçen davacılar ... ve arkadaşları ile katılanlar Ali ve ..."ın davacı sıfatıyla davada yer alması zorunludur.
    Açıklanan hususlar gözetilerek, davacılar ..., , ... ve ... ile katılanlar ... ve ..."ın duruşma gününden haberdar edilerek, davacı ve katılan sıfatıyla davayı takip etmeleri için kendilerine imkan tanınması ve bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması gerekirken, yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup, taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın bozma nedenidir.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davacıların davasının reddiyle ... köyü, 227 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 24/05/2011 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 15403,36 m² bölümün aynı ada ve parsel numarası ve tarla vasfı ile 16 pay kabul edilerek; 8/16 payının davalı ..., 3/16 payının davalı ..., 3/16 payının davalı ..., 2/16 payının davalı ...adına tespit ve tapuya tesciline, aynı raporda (B1) ve (B2) olarak belirtilenen toplam 2279,01 m² bölümün aynı adada başka parsel numarası verilerek orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce seri bazda 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1981 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 1988 ilâ 1990 yılları arasında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ile 6831 sayılı Kanunun 2896 ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2/B uygulaması vardır.
    Mahkemece çekişmeli taşınmazın (A) ile gösterilen bölümünün aynı ada ve parsel numarası ve tarla vasfı ile davalı ..., ..., ... ve ...adına tespit ve tapuya tesciline, (B1) ve (B2) ile gösterilen bölümünün ise orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tapuya tesciline karar verilmiş ise de verilen karar usul ve kanuna aykırıdır.
    Kadastro sırasında çekişmeli 227 ada 8 parsel sayılı taşınmazın malik hanesi boş bırakılarak tespiti yapıldığı ve tutanağın 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kadastro mahkemesine devredilmesine karar verildiği halde mahkemece davalılar ..., ... ve arkadaşları ile birlikte Hazine, Orman Yönetimi ve ... Belediye Başkanlığına husumet yaygınlaştırılmadan karar verilmiştir.
    3402 sayılı Kanunun 27. madddesinde mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona ereceği ve davalara ait dosyaların kadastro mahkemesine resen devrolunacağı belirtilmiş, aynı Kanunun 30/2. maddesinde mahalli mahkemelerden devredilen dosyalarda hakimin resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlü olduğu ifade edilmiştir.
    O halde mahkemece tespit  tutanağında yazılı hak sahipleri dışında Hazine, Orman Yönetimi ve ... Belediye Başkanlığının da davaya katılımı sağlanmak suretiyle husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece resen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp  dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi tespit edilmek suretiyle doğru sicil oluşturulması gerekirken aksi düşünce ile husumet yaygınlaştırılmadan davaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz isteminin duruşmalı yapılması nedeni ile Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1100,00.-TL vekalet ücretinin davalılar ..., ... ve arkadaşlarından alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar ... ve arkadaşlarına verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/03/2019 günü oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi