Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8849
Karar No: 2015/1654

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/8849 Esas 2015/1654 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/8849 E.  ,  2015/1654 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi vekili 07/05/2010 havale tarihli dilekçesinde; .......... ilçesi, ........ mahallesi 27594 ada 1 nolu taşınmazın (eski 1817 parsel) davalı adına tapuda kayıtlı olduğunu, yörede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosu sırasında sehven davalı adına tesbit edildiğini, ancak, taşınmazın kesinleşen .......... Devlet Ormanı sınırları içinde bulunduğunu iddia ederek, tapusunun iptali ile orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, Orman Yönetiminin çekişmeli taşınmazın yüzölçümünün eksik olduğu iddiası ile açtığı davanın sübuta ermemesi sebebiyle reddine, ........ mahallesi, ....... mevkii 1817 parsel sayılı (3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sonrasında 27594 ada 1 parsel sayılı) taşınmazın yenileme tutanağında olduğu gibi tapu maliki adına tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli taşınmazın orman niteliğinde olduğu iddiası ile açılan davanın ise dava şartı yokluğu nedeniyle usûlden reddiyle mahkemelerinin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 07/11/2013 gün ve 2013/5472E-9759K sayılı kararı ile düzelterek onanmıştır.
    Düzelterek onama kararı sonrasında dosya görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş ve asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen tahdide dayalı mera özel sicili ve tapu kaydının iptali ve tescil niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 19.09.2005 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, 1953 yılında yapılan tapulama çalışması ve 23/09/2010 - 22/10/2010 tarihleri arasında ilân edilen 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/2-a madde çalışması vardır.
    Çekişmeli taşınmaz tapulama çalışmalarında 1817 parsel numarası ile tarla olarak tespit edilmiş ve ........ ve ...... köy tüzel kişiliklerince açılan dava sonucunda ........ Gezici Kadastro Mahkemesinin 1957/149 E. - 1964/957 K. sayılı kararı ile ......, ........ ve katılan ....... Köyleri adına mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir.
    Özel sicilinde mera niteliği ile, kayıtlı olan .......... ilçesi, ........ mahallesi eski 1817 parsel sayılı 55250 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması sırasında 27594 ada 1 parsel sayılı 54501,7 6m2 yüzölçümlü ve yeni haritası ile malik hanesi “Tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 23/09/2010 - 22/10/2010 tarihleri arasında ilân edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.
    Davacı ... Yönetimi vekili 08/10/2010 havale tarihli dilekçesinde; .......... İlçesi, ........ Mahallesi 27594 ada 1 nolu taşınmazın(eski 1817 parsel) mera olarak özel siciline kayıtlı olduğu, ancak, orman kadastro sınırları içeresinde kaldığı iddiasıyla, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastro tespitinin iptali ile orman niteliği ... adına tesciline karar verilmesini istemiyle kadastro mahkemesinde dava açmıştır.
    Kadastro mahkemesince, Orman Yönetiminin çekişmeli taşınmazın yüzölçümünün eksik olduğu iddiası ile açtığı davanın sübuta ermemesi sebebiyle reddine, ........ Mahallesi, ....... Mevkii 1817 parsel sayılı (3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sonrasında 27594 ada 1 parsel sayılı) taşınmazın yenileme tutanağında olduğu gibi tapu maliki adına tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli taşınmazın orman niteliğinde olduğu iddiası ile açılan davanın ise dava şartı yokluğu nedeniyle usûlden reddiyle mahkemelerinin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/11/2013 gün ve 2013/5472E-9759K sayılı kararı ile düzelterek onanmış, dosya mülkiyet uyuşmazlığına yönelik olarak görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen tahdide dayalı mera özel sicili ve tapu kaydının iptali ve tescil niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 19.09.2005 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
    Yörede 1953 yılında yapılarak kesinleşen tapulama çalışmalarında, çekişmeli taşınmaz 1817 parsel numarasında, tarla niteliği ile tespit edilmiş, Gezici Kadastro Mahkemesinin 1957/149 E. - 1964/957 K. sayılı kararı ile ......, ........ ve ....... köyleri adına mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Daha sonra 23/09/2010-22/10/2010 tarihleri arasında ilan edilen 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/2-a madde çalışması vardır.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın eski tarihli resmi belgelerde açık alanda kaldığından orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya arasında yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki: davacı ... Yönetimi, 3402 sayılı Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan kadastro paftası yenileme çalışmalarının askı ilan süresinde içerisinde kesinleşmiş orman kadastrosuna dayalı olarak dava açmış, kadastro mahkemesince 3402 Sayılı Kanunu"nun 22/2-a maddesi çalışmalarında bir hata bulunmadığı belirlenerek, mülkiyete ilişkin uyuşmazlık devredilmiştir. Mahkeme, taleple bağlı olarak araştırma ve inceleme yapmalıdır. Orman Yönetimi mülkiyete ilişkin olarak kesinleşmiş orman kadastrosuna dayandığına göre davanında kesinleşen orman kadastrosuna göre çözümlenmesi gerekir. Bu yönde araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle: öncelikle çekişmeli taşınmaz, .......... ilçe sınırlarında bulunduğundan Belediye Başkanlığına husumet yaygınlaştırılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra, 2005 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosunun iptali için dava açılıp açılmadığı araştırılmalı varsa bu davanın sonucu bekletici mesele yapılmalı, davanın sonucuna göre veya açılmış bir dava yoksa, mahkemece, çekişmeli taşınmaz ve çevresine ait 3402 sayılı Kanununun 22/2-a madde uygulaması sonucunda düzenlenen kadastro paftası, yörede yapılan ilk orman tahdidi, ve sonrasında yapılan tahdit, aplikasyon ve 2/B uygulama çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneklerinin getirtilmesi, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve tapu fen memurundan oluşturulacak, bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı Orman Yasasına göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “Orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır, sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6 - 7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu 3402 Sayılı Kanunu"nun 22/2-a madde uygulaması sonucunda düzenlenen kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek, taşınmazın konumunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenerek, bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 17/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi