7. Ceza Dairesi 2020/3347 E. , 2021/733 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5411 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteğini süre tutum dilekçesiyle yasal süresinde talep etmediği görülerek yapılan incelemede;
1.Suç tarihinde Garanti Bankası .... şubesinde KOBİ portföy yönetmeni olarak çalışan sanık ... hakkında nitelikli zimmet suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davasında; dosya içerisinde yer alan 25.01.2013 tarihli banka müfettiş raporu ile hükme esas alınan 02.06.2015 tarihli bilirkişi heyeti raporunda sanığın 11 mudinin hesabından sahte imzalı ve olmayan tediye fişleri ile toplam 551.402,59 TL ile 7.400 USD "yi zimmetine geçirdiğinin belirtildiği, tediye fişleri kullanılarak banka parasının zimmete geçirilmesinde fiilin, basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi bakımından;
Tediye fişleri bulunamamış ya da bulunan tediye fişlerinde mudi imzası yok ise eylem basit zimmet;
Mudinin yanıltılarak veya kandırılarak imzalatılan boş bir tediye fişini kullanıp, mudinin bilgi ve talimatı olmaksızın hesabından para çekerek mal edinilmiş ise eylem nitelikli zimmet;
Tediye fişine mudi yerine sahte imzalar atmak suretiyle gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak, fişler üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylem basit zimmet, sahteciliğin aldatıcılık özelliğinin bulunması halinde ise eylemin nitelikli zimmet suçunu oluşturacağının kabul edildiği cihetle,
Yukarıda anılan hususlar nazara alındığında, Dairemizce dosyada mevcut sahte imzalı ödeme fişleri üzerinde örnekleme yoluyla yapılan inceleme sonucunda, banka mudilerinden ... ve ..." a ait hesaplardan gerçekleşen işlemlere ait tediye fişleri üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılamadığı ve aldatıcılık özelliğinin bulunduğu kabul edilerek, sanığın her bir işlemi tüm mudileri kapsar şekilde imza kartonetleri fiziki olarak dosyaya celp edildikten sonra, eylemlerinin gerçekleşen her bir işlem yönünden yukarıda belirtilen kriterlere göre, basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi, sahte imzalı tediye fişleri ile yapılan işlemler yönünden; fişlerdeki imzalar karşılaştırılıp aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının mahkemece saptanması, denetime imkan verecek şekilde tutanağa geçirilmesi, işlemlerin çokluğu ve duraksama halinde mahkemeye yardımcı olma ve aydınlatma bakımından bankacılık işlemleri konusunda uzman bir bilirkişinin görüşüne başvurulup her bir işlem bakımından duraksamaya yer bırakmayacak şekilde eylemlerin ayrı ayrı basit ya da nitelikli zimmet olup olmadıklarının tespit edilmesi ile 5411 sayılı Yasa"nın 160/2. maddesinde yer alan "hükmolunacak adli para cezası miktarının bankanın uğradığı zararın üç katından az olamayacağına" ilişkin düzenleme uyarınca, üç katı uygulamasında, nitelikli zimmet kapsamında değerlendirilen eylem nedeniyle oluşan ve tazmin edilmeyen, sanık tarafından iade edilen miktarın nitelikli zimmetten düşürülmesi suretiyle, toplam zarar miktarının dikkate alınacağı ve zararın bulunmaması halinde ise sadece gün adli para cezası tayin edilerek anılan maddedeki üç kat uygulamasının yapılamayacağının gözetilmesi ile sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
2. Sanığın tüm aşamalardaki savunmalarında, mudi ..."ın hesabından sahte imza ile toplamda 7.400 USD parayı mal edindiğini beyan etmesi ve kanuni soruşturma raporunda da açıkça belirtildiği üzere katılan banka tarafından adı geçen mudinin hesabına 7.400 USD"nin ödendiğinin anlaşılması karşısında, söz konusu zimmet miktarının 6.400 USD tutarındaki kısmına ilişkin dekont bilgilerinin dosyada yer almaması bu nedenle sanığın zimmetine geçirdiği yönünde kanaate varılamadığı şeklindeki yerinde olmayan gerekçe ile anılan tutarın zimmet miktarına dahil edilmemesi,
3.Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK’nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA 25.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.