10. Hukuk Dairesi 2015/1784 E. , 2016/3743 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Kurum avukatının, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-6100 sayılı HMK"nın 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması da dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Çünkü; aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaati yoktur. Daha önce HUMK m.187/4"de bir ilk itiraz olarak nitelenen bu husus HMK m. 114/1-ı hükmü ile dava şartı haline getirilmiştir. Burada anılan dava şartlarından maksat, davanın esastan görülüp karara bağlanabilmesi için varlığı ya da yokluğu hâkim tarafından davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilen ve taraflarca da noksanlığı davanın her aşamasında ileri sürülebilen hallerdir. Aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması konusu eş söyleyişle derdestlik iddiası bir olumsuz dava şartı haline getirilmiş ve bu suretle derdestlik itirazı ilk itiraz olmaktan çıkartılıp; dava şartına ilişkin usuli bir itiraza dönüştürülmesi sağlanmıştır. Açılmış ve görülmekte olan bir davanın davacısı, hukuki korunma sürecini başlatmıştır. Artık onun aynı davayı yeniden bir başka mahkeme önüne getirmesinde hukuken korunmaya değer güncel bir yararı kalmamıştır; bu bağlamda hukuken korunma ihtiyacı içinde bulunmamaktadır ve onun yapacağı iş davanın sonucunu beklemektir. Davayı açmaktaki yarar hukuki olmalıdır; ideal veya ekonomik yarar tek başına yeterli değildir. Derdestlik itirazının korunmasının temelinde aynı davanın tekrar açılıp görülmesinin sağlanmasında davacının hiçbir hukuki yararının bulunmadığı düşüncesi yatmaktadır.
Eldeki davada, davacı avukatının 29.04.2013 tarihinde bu davayı açmadan hemen önce İş Mahkemesinde görülmekte olan .../... Esas sayılı dosyasında birleştirilen .../... Esas sayılı dosya ile 27.04.2013 tarihinde açtığı dava ile bu davada dava dilekçesi içeriğinde bahsi geçmemesine rağmen sonuç ve istem kısmında bahsedilen davalı kurumca gönderilen .../...-...-...-...-...-...-...-... ve .../... sayılı takiplere ilişkin olarak da davayı açtığı anlaşılmakta olup, eldeki davanın sonradan açılmış olması karşısında bu ödeme emirleri yönünden derdestlik dava şartının yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Diğer ödeme emirleri bakımından ise verilen karar yerinde ve isabetli ise de, aslen davacının 27.10.2004 tarihinden itibaren ne yasal temsilci veya ortaklığı, ne de mirasçılığı sıfatıyla sorumluluğunun bulunmadığının anlaşılmasına göre .../... sayılı ödeme emri içeriğine göre tahakkuk etmiş olan ve ödenmesi gereken 2004 yılı 9. ayına ilişkin sorumluluğunun bulunduğu hususunun gözden kaçırılması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince, hüküm düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç: Hüküm fıkrasının tamamen silinmesi ile yerine;
"1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalı Kurum tarafından davacıya .../... sayılı takip dosyasından gönderilen 2002/8. aya ait, .../... sayılı takip dosyasından gönderilen 2002/8-10.aya ait, .../... sayılı takip dosyasından gönderilen 2002/8-10. aya ait ödeme emirlerinin zamanaşımı nedeniyle İPTALİNE,
3-.../...sayılı takip dosyasından gönderilen 2005/4-5. aylara ait, .../... sayılı takip dosyasından gönderilen 2005/5-6-7-8-10 aylara ait, .../... sayılı takip dosyasından gönderilen 2005/5-6-7-8.aylara ait, .../... sayılı takip dosyasından gönderilen 2005/3. aya ait, .../... sayılı takip dosyasından gönderilen 2005/9-10. aylara ait, .../... sayılı takip dosyasından gönderilen 2005/9-10.aylara ait, ..../...sayılı takip dosyasından gönderilen 2004/10 ve 12. ile 2005/1-2-3-4-5-6-7-8-9 ve 10.aylara ait ödeme emirleri yönünden davacının şirket müdürlüğünden azledildiği 27/10/2004 tarihinden sonrasına ait olmaları nedeniyle davacının sorumluluğu bulunmadığından bu ödeme emirlerinin İPTALİNE,
4-.../... sayılı takip dosyasından gönderilen 2004/5. aya ait damga vergisi alacağı ile ilgili ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle İPTALİNE,
5-İş Mahkemesinde görülmekte olan .../... Esas sayılı dosyasında birleştirilen .../... Esas sayılı dosya ile 27.04.2013 tarihinde açtığı dava ile davalı kurumca gönderilen .../...- ...- ...- ...- ...- ...- ...- ... ve .../... sayılı takiplere ilişkin olarak da ödeme emirlerinin iptali istemi ile davayı açtığı anlaşılmakta olup, bu davanın sonradan açılmış olması karşısında, bu ödeme emirlerine ilişkin olmak üzere açılan davanın 6100 Sayılı HMK"nın 114/1-ı maddesi gereğince derdestlik nedeniyle reddine,
6-Alınması gereken 25,20 TL ilam harcından peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,90 TL karar harcın davacından alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 48,00 TL tebligat, 15,40 TL müzekkere, 250,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 313,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 128,06 TL"sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife gereğince 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine, kısmen kabul kararına göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” hükmünün yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.