MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
araflar arasındaki tahliye-alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu 3198 ada, 59 parsel sayılı taşınmazın 902/2401 payının maliki olduğunu, taşınmazın tamamının davalı tarafından kullanıldığını belirterek müvekkilinin payına düşen ecrimisil bedelinin tahsili ve işgalci konumunda olan davalının tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazı dava dışı ... ve ..."den kiraladığını, kira bedellerini kiraya verenlere ödediğini, davacının Bursa 7.Asliye Hukuk Mahkemesinde 2012/725 Esas sayılı dosyasında diğer paydaş ... aleyhine açtığı davada ecrimisil talep ettiğini, dolayısıyla aynı yer ile ilgili kiracı sıfatı ile müvekkilinden ecri misil talep edemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 27/02/2014 tarihli karar ile, tahliye yönünden davanın reddine, ecrimisil davası yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine 6.Hukuk Dairesinin 29/09/2014 tarihli ilamı ile, " Davacı tahliye davasını açarken pay ve paydaş çoğunluğunu sağlamadığı gibi tahliye sebeplerine de dayanmadığından tahliye isteminin red edilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak paylı mülkiyette kiraya veren durumunda olmayan paydaş kiracılık ilişkisini kabul ederek hissesine düşen kira bedelinin tahsilini isteyebilir. Davacı 11.05.2012 tarihinde keşide ettiği ihtarla kira bedelinden hissesine düşen miktarın kendi hesabına yatırılmasını istemiştir. Bu durumda ihtar tebliğinden sonra kira bedellerinden kiracı ihtar keşide eden paydaşa karşı sorumlu olur. İstem kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedelinin tahsiline ilişkindir. Uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklandığından davaya bakma görevi HMK 4/1-a maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olduğu" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
.-ahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile; 4.879,72 TL kira alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davacı tarafından, dava konusu taşınmazın paydaşı ... hakkında 14/09/2012 tarihinde Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/725 Esas sayılı dosyasında ecrimisil istemli dava açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, sözü edilen dava dosyası değerlendirilerek sonucuna bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.