17. Ceza Dairesi 2015/16014 E. , 2016/9364 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine, aynı maddenin diğer haklar ile a, b, d ve e bentlerindeki hak yoksunluğun ise infaz tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanık ... ve sanık ..."nun temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümlerden çıkartılması ile yerlerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlesi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Katılan vekilinin sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince;
1-UYAP"tan alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanık ..."ın hüküm tarihinden sonra 29/06/2012 tarihinde öldüğü ve ölüm kaydının nüfusa işlendiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 64. ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereği kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanıklar ... ve ...’ın sonradan vefat eden ...’la birlikte gece 01.00 sıralarında, Jandarmanın devriye görevini ifa ettiği sırada, şüpheli biçimde beklediklerinin farkedilmesi üzerine sorulduğunda, köyden gelecek arkadaşlarını beklediklerini söylemeleri, ...plakalı kamyonetle diğer sanıkların olay yerine gelmesiyle suça konu 19 adet kuzunun ele geçirildiği olayda; sanıkların yakalandıkları yere birlikte gelmeleri, sanık ...’un sanık ..."dan araç bulmasını istemesi, sanık ..."ın da aracı temin etmesi, ..."ın emniyetteki beyanlarına göre, sanık ...’ın “kalabalık gitmeyelim, mal sahibi şüphelenmesin” şeklindeki sözleri üzerine orada beklediklerini söylemesi, hırsızlık olayından sonra hırsızlığı gerçekleştiren sanıkların araçla bu sanıkların yanlarına gelmeleri, suç saati, olayın oluş şekli gözetildiğinde, sanıkların savunmalarına itibar edilemeyeceği belirlenmekle, sanıkların atılı suç açısından 5237 sayılı TCK"nın 39. maddesinde düzenlenen yardım eden konumunda olup olmadığı tartışılmadan, sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 22.06.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Her ne kadar sanıklar ..., ...’ın cezalandırılmaları talebiyle hırsızlık suçuna yardım etme suçundan cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açılmış ise de, sanıklar hakkında isnat olunan suçu işlediğine dair savunmalarının aksini gösterir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, sanıkların CMK 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraatlerine yönelik verilen hükmün yerinde olduğu kanaatinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.