Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5305
Karar No: 2021/474
Karar Tarihi: 29.01.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/5305 Esas 2021/474 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve kendi adına tescili istemiyle dava açmıştır. Ancak, mahkeme mirasçılar arasında zilyetlikle iktisap hükümleri işlemeyeceğini belirterek, davacının tek başına dava açmasının mümkün olmadığına karar vermiştir. Dolayısıyla, mahkeme davayı reddetmiştir. Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açıktır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 113/1. maddesi, davanın reddedilmesinin, davanın reddedilecek sebebini içeren bir kararla verilmesi gerektiğini belirtmektedir. Ayrıca, 108. maddesi, davacının aktif dava ehliyetine sahip olması gerektiğini, aksi halde davanın usulden reddedilmesi gerektiğini düzenlemektedir.
TMK'nın 702. maddesi, elbirliği mülkiyetinde mirasçılardan birinin tek başına tescil istemiyle dava açmasının mümkün olmadığını ve tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiğini düzenlemektedir.
16. Hukuk Dairesi         2017/5305 E.  ,  2021/474 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 70, 127 ada 9, 128 ada 4, 131 ada 3, 4, 5, 185 ada 1 parsel sayılı 4.139.07, 3.199.02, 2.628, 882.76, 1302.99, 347 ve 172,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, esasa girilerek, çekişmeli taşınmazların kök muris ... tarafından davalı ...’na zilyetlik devir sözleşmesi ile devredildiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları, çekişmeli taşınmazların kök muris ...’na ait olduğunu, ölümüne kadar kullandığını beyan etmişler; kök murisin oğlu olan davacı ... ise, duruşmada ve keşifte alınan beyanlarında, çekişmeli taşınmazların babasına ait olduğunu ve ölümünden sonra taksim yapmadıklarını ifade etmiş olup, bu haliyle çekişmeli taşınmazların terekeye dahil taşınmazlar olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, davacının oğlu olan davalı ..., kök muris ... terekesine göre 3. kişi konumunda bulunmakta olup, dosya içerisinde bulunan ve UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıt örneklerine göre, kök muris ...’nın davacı dışında başka mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Terekeye dahil bir taşınmazda mirasçılar arasında zilyetlikle iktisap hükümleri işlemeyeceğinden, mirasçılardan birinin tek başına, 3. kişiye karşı adına tescil istemiyle dava açması mümkün değildir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK"nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Mirasçılardan birinin kendi adına açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından, davanın, diğer mirasçıların muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye temsilci atanması suretiyle sürdürülmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile esastan ret kararı verilmesi isabetsiz ise de, davanın reddine ilişkin karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, hükmün, gerekçesi bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.01.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi