Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanlarından intikal eden 139 parsel sayılı taşınmazlarına komşu 167 ve 168 parsel maliki davalı kooperatif tarafından taşkın bina yapılarak tecavüz edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinde bulunmuşlardır.
Davalı, kooperatif belediyeden aldıkları inşaat ruhsatına göre bina yaptıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı kooperatife ait binanın davacılara ait taşınmaza tecavüzlü olduğu gerekçesi ile davalının elatmasının önlenmesine, yıkım fahiş zarar doğuracağından yıkım talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilerek, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                           -KARAR-
 Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden toplanan delillerden, dava konusu 139 parsel sayılı taşınmazın davacıların miras bırakanı H.Ç.adına kayıtlı olduğu, anılan taşınmaza 167 parselde bulunan binanın taşkın olduğu yapılan uygulama sonucu düzenlenen bilirkişi rapor ve krokisinden anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacılara ait 139 parsele bilirkişi rapor ve krokisinde A ile gösterilen 1.13 m2’lik 167 parsel tarafından taşkın bina inşa edilmek suretiyle yapılan elatmanın önlenmesine, yıkım fahiş zarar doğuracağından yıkım talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacılar davalı kooperatifi hasım göstermek suretiyle eldeki davayı açmışlardır.Nevarki taşkın binanın bulunduğu 167 parsel sayılı taşınmaz dava dışı kişilere aittir.167 parsel maliklerine yöneltilmiş bir dava yoktur.Elatmanın önlenmesi davalarının tecavüzü yapan kişi yada kişilere karşı açılması gereklidir.
Hal böyle olunca, 167 parsel maliklerine karşı dava açılması için davacı tarafa önel verilmesi açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hüküm açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   19.02.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.