10. Hukuk Dairesi 2015/23895 E. , 2016/3850 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
.
Dava, hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki davalı Kurum işleminin iptali ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 08.02.2011 tarihinde kesinleşen davacıya, sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle 01.03.2011 tarihi itibariyle kesildiği ve 01.03.2011 - 28.02.2014 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuku işlemi tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında; eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu aşamada, özellikle, Anayasa"nın 20., 5510 sayılı Kanunun 59., 100., 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 28., 45., 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 3., 45 – 53., 4857 sayılı İş Kanununun 32., 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6., 24 – 33., 189., 190., 191., 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6., 19., 20., maddeleri ve diğer ilgili mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanmalı, bildirilen ve dinlenilmesi istenilen tanıkların ifadeleri alınmalı, davacı ile boşandığı
eşinin yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak; muhtarlıktan ikametgah senetleri elde edilmeli, ilgili Nüfus Müdürlüklerinden sağlanan nüfus kayıt örnekleri ile yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılmalı, adres değişiklik ve nakillerine ilişkin bilgilere ulaşılmalı, ilgililerin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiği saptanmalı, seçmen bilgi kayıtları getirtilmeli, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, boşanılan eş 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta ise adına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, boşanan eşlerin kayıtlı oldukları bölge/bölgeler yönünden geniş kapsamlı...Komutanlığı araştırması yapılmalı, anılan mahallelerde görev yapmış/yapmakta olan muhtar ve azalardan istem hakkında düşünce edinmeye yetecek kadarının tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, Kurum işlemine dayanak tutanakları tutan görevliler dinlenilmeli, böylelikle, “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Somut olay incelendiğinde; davacının ......... adresinde oturduğu, Kontrol memurları tarafından yapılan araştırmada 5.Blok görevlisi...."ın beyanında, "..."nın eşi ve iki kızı ile birlikte 8 yıldır bu adreste ikamet ettikleri, davacının eşinin kargo firmasında uzun yol şoförü çalıştığını "belirttiği, aynı apartmanın 14 nolu dairesinde oturan ...beyanında" kendisinin 1999 yılından beri bu adreste yaşadığı, ..."yı tanıdığını, eskiden ... bloklarında oturdukları, 8 yıldır bu adreste eşi ve kızları ile birlikte yaşadıkları, eşinin kargo firmasında olarak uzun yol şoförü olarak çalıştığını belirttiği, ..."in nüfus kayıt sistemindeki adresinin annesi ..."in ikametgah adresi olduğu, bu adreste yapılan araştırmada ...."in yalnız yaşadığı belirtilmiştir. ... müdürlüğünün cevabi yazısında; davacının ikamet ettiği ... .... ... ... /... adresinde kullanılan abone numarasının... adına olduğunun bildirildiği, ...i Genel Müdürlüğünün cevabi yazısında söz konusu aboneliğin davacı tarafından yenilendiği, faturaların ... adına düzenlendiğinin bildirildiği, İl Seçim Kurulu Başkanlığı yazısında davacı ve boşandığı eşinin 12.06.2011 tarihli seçimde Yenimahalle ilçesine bağlı .... İlköğretim okulunda oy kullandıklarının bildirildiği görülmüştür.
Mahkemece, Kurum işleminin dayanağı raporda ifadelerine başvurulan ve yargılama aşamasında dinlenmeyen ... ... ve ..."ın bilgi ve görgülerine başvurulmalı, boşanan eşlerin medula sisteminde ve GSM kayıtlarında yer alan adres bilgileri araştırılmalı, davacı ve boşandığı eşinin boşanma tarihinden itibaren adreslerinin değişikliklerinin tarihleri itibariyle ilgili nüfus müdürlüğünden, seçmen geri izleme belgelerinin seçim müdürlüğünden istenilmeli, boşanılan eşi ile ilgili mahalli zabıta araştırması ayrıca yapılmalı, davacının ve davacının boşandığı eşinin yaşadığı iddia edilen adreslerdeki komşuların beyanına başvurulmalı,
böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.