Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, ortak mirasbırakanları F."nin adına kayıtlı 9118 parsel sayılı taşınmazını davalı oğullarına mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı temlik ettiğini, murisin satmaya ihtiyacı olmadığı gibi, davalıların da alım güçlerinin bulunmadığını ileri sürüp, tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, alım güçlerinin olduğunu, mal kaçırmanın söz konusu olmadığını, mirasbırakanın paylaştırma amacı ile hareket ettiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece " davalılara yapılan temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği" gerekçeleri ile bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.12.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat M.S.T.ile temyiz edilen vekili Avukat Y. T. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi.tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, tescil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece " davalılara yapılan temlikin bedelsiz ve mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaa ile illetli olduğu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği" gerekçeleri ile bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, mirasbırakan F."nin adına kayıtlı 9118 parsel sayılı taşınmazını davalı oğullarına mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Gerçekter de, miras bırakan F.19.3.1981 tarihinde çekişmeli arsa vasıflı 9118 parseli davalı oğullarına temlik etmiş, taşınmaz üzerine yapılan 5 katlı binada kat mülkiyetine geçilmiş ve bağımsız bölümler davalılar adına tescil edilmiştir. Yargılama sırasında da davalıların adlarına kayıtlı bazı bağımsız bölümleri dava dışı kişilere satış suretiyle devrettikleri dosya kapsamı ile sabittir.
Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği,hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur.Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş HUMK.nun l86.maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir.Söz konusu madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir.
Kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre,mahkemece diğer yana seçimlik hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulmalı,sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen ilke ve olgular doğrultusunda usulü işlemlerin tamamlanması, taşınmazın aynı ile ilgili isteğin devam ettirileceğinin benimsenmesi halinde davalılar yönünden Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koşullarının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken,yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değlidir.
Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 625.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,19.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.