
Esas No: 2018/5132
Karar No: 2019/993
Karar Tarihi: 14.02.2019
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/5132 Esas 2019/993 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A)Davacı İstemi :
Davacı vekili davacının prim ödeme gün sayısının 1800 günden fazla olduğunu, davacının fiilen çalışmasını sürdürdüğü sürelerde hastalandığını, uzunca bir süre hastalığının devam ettiğini, mide ameliyatı geçirdiğini, ameliyat sonrası yanlış tedavi sonucunda mide fıtığı olduğunu, davacının rahatsızlıkları nedeniyle kuruma malulen emekli olması ve maluliyet aylığı bağlanmasını talep ettiğini, kurum tarafından aldırılan rapor neticesinde davacının çalışma gücünün en az %60"ını kaybetmediğinden malul sayılamayacağına karar verildiğini, davacının maluliyet oranının bildirilmediğini belirterek davacının maluliyet oranının tespiti ile maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı :
Davalı Kurum vekili duruşmadaki ve aşamalardaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Mahkemece "".....Mahkememizce iddia, savunma, delil listeleri, SGK kayıtları, Yüksek Sağlık Kurulu raporu, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporu ile Adli Tıp Genel Kurulu raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 5510 sayılı yasanın 26. Maddesinde malullük aylığının bağlanmas ıgereken koşullar belirlenmiştir. Buna göre sigortalıın çalışma gücünün en az %60 kaybetmiş olması, on yıldan beri sigortalı olması ve 1.800 gün hizmet süresinin bulunması yine yazılı istek olması gerekmektedir. Somut olayımızda ise davacının kuruma başvurduğu, davalı kurumun ise maluliyet koşullarını taşımadığı gerekçesi ile talebi red ettiği anlaşıldı. Uyuşmazlık ilk önce maluliyet konusunda toplanmakta buna göre Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından hazırlanan raporda davacının en az %60 çalışma gücünü kaybetmediği yönünde rapor verildiği, ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda davacının en az %60 çalışma gücünü kaybettiği yönünde rapor hazırlandığı anlaşıldı. Bu raporlar arasında çelişki olması nedeniyleMahkememizce ATK Genel Kurulundan rapor aldırıldı ve davacının en az %60 çalışma gücünü kaybetmediği anlaşılarak denetime elverişli ayrıntılı olması nedeniyle ATK Genel Kurul raporu doğrutusunda davacının en az %60 çalışma gücünü kaybetmediği kanaatine varılarak davanın reddine ..... "" karar verilmiştir.
D) İstinaf Başvurusu :İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili,davacının sigorta ilk giriş tarihi 1984 olduğunu, toplam prim ödeme gün sayısı da 1800 günden fazla olduğunu, davacının fiilen çalışmasını sürdürdüğü süreler içerisinde ciddi hastalıklar geçirdiğini, çeşitli hastanelerde tedavi gördüğünü, geçirmiş olduğu hastalıklar ve tedavi gördüğüne ilişkin evraklar mahkeme dosyası içerisinde mevcut olduğunu, davacının hastalıkları ve bitmek bilmeyen tedavi süreci yüzünden önce SGK "ya başvurarak malulen emekliye ayrılmasını ve maluliyet aylığının bağlanmasını talep ettiğini, davacının SGK tarafından A... Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevki yapıldığını, 28/04/2015 tarih ve ... rapor nolu Sağlık Kurulu Raporu aldırdığını, bu rapora istinaden davacının çalışma gücünün en az %60"ını kaybetmediğinden bahisle malul sayılamayacağına karar verildiğini, davacı tekrar SGK"ya yazılı olarak başvurarak bu karar itiraz ettiğini, maluliyet oranının kendisine bildirilmesini istediğini, ancak olumsuz cevap verildiğini, bunun üzerine davacının malulen emekli olabilmesi için şartların uygun olduğu ve ilgili yasa hükümleri gereğince maluliyet aylığının bağlanmasına karar verilmesi için dava ...1. İş Mahkemesinin 2015/338 Esas sayılı dosyasında görüldüğünü, yerel mahkemede yargılama sürecinde ilgili hastanelerden davacıya ait bilgi, belge, film, rapor vb. evraklar istenerek dosya bir bütün olarak Adli Tıp Kurumuna gönderildiğini, 3. Adli Tıp İhtisas Kurulundan aldırılan raporda davacının "Çalışma gücü ve meslek hastalıkları tespit işlemleri yönetmeliği M-Damar hastalıkları 1. maddesine göre çalışma gücünün en az %60"ını kaybetmiş olduğu 26/09/2016 tarihli oybirliği ile tespit edildiğini, bu rapora karşın yerel mahkeme iş bu rapor ile Yüksek Sağlık Kurulu Raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor aldırılmasına karar verildiğini, bunun üzerine Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan gelen raporda, davacının çalışma gücünün %60"ını kaybetmediği tespiti yapıldığını, ilk rapordaki 3. İhtisas Kurulu raporuna hazırlayan hekimler, Genel Kurul Raporunu hazırlayanlardan olduğunu, ilk rapor ile tespit edilen çalışma gücüne ilişkin bir kıyaslama yapılmadığını, hata varsa nerede olduğu belirtilmediğini, sadece hastane ve tedavi evraklarından bahsederek, sonuç kısmında da ilgili yönetmeliğe atıfta bulunulduğunu, Genel Kurul raporunun 7. Sayfasının (33) maddesindeki ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalıyla ilgili tespitler ve tedavi süreci anlatılmış ve Üroonkoloji Konsey Toplantısında hastadan biyopsi alınması kararlaştırıldığını, hastanın biyopsiyi kabul etmediği belirtildiğini, bunun doğru olmadığını, davacı tedavi sürecinde biyopsiye karşı çıkmadığını, buna ilişkin bir itirazı olmadığını, ilgili evraklarda imzası varsa bile bu durum kendisine izah edilmediğini, bu sebeple yapılan teşhis ve tedavi sürecinde eksiklikler olduğunu, hatalı karar verilme ihtimalinin olabileceği dikkate alınmadığını, yerel mahkemeye Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu Raporu ile Genel Kurul raporu arasındaki çelişkinin tam olarak giderilmesi ve hastayla ilgili yapılacak tetkikler varsa bu tür işlemlerin de tamamlattırılmasını talep ettiklerini, 13/07/2017 tarihli rapora itiraz dilekçelerinde, davacının ...Adli Tıbba sevkinin bizzat yapılarak yeniden Adli Tıptan rapor aldırılmasının hakkaniyete daha uygun olduğu belirtilmesine rağmen yerel mahkeme bu talebini reddettiğini, davacının ... Devlet Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu Raporunun olduğunu, bu rapora göre özür oranının %64 olduğu tespit edildiğini, bu iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmemesi ve davacıyla ilgili olarak yanlış tespitler yüzünden yerel mahkeme haklı davamızın reddine karar verdiğini belirterek, yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinde " ..5510 Sayılı kanunun 26. maddesine göre davacının prim süresi yeterli olmakla birlikte sürekli maluliyet oranı yetersiz olduğundan maluliyet aylığına hak kazanamayacağı, davacının malulen emekli olma şartlarına sahip olmaması nedeniyle ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı tarafın istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmüştür. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, gerekçesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla,davacı tarafın istinaf başvurusunun esas yönünden reddine.... " karar verilmiştir.
F)Temyiz :
Davacı vekili, yerel mahkemede yargılama sürecinde ilgili hastanelerden davacıya ait bilgi, belge, film, rapor vb. evraklar istenerek dosya bir bütün olarak Adli Tıp Kurumuna gönderildiğini, 3. Adli Tıp İhtisas Kurulundan aldırılan raporda davacının "Çalışma gücü ve meslek hastalıkları tespit işlemleri yönetmeliği M-Damar hastalıkları 1. maddesine göre çalışma gücünün en az %60"ını kaybetmiş olduğu 26/09/2016 tarihli oybirliği ile tespit edildiğini, bu rapora karşın yerel mahkeme iş bu rapor ile Yüksek Sağlık Kurulu Raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor aldırılmasına karar verildiğini, bunun üzerine Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan gelen raporda, davacının çalışma gücünün %60"ını kaybetmediği tespiti yapıldığını, ilk rapordaki 3. İhtisas Kurulu raporuna hazırlayan hekimler, Genel Kurul Raporunu hazırlayanlardan olduğunu, ilk rapor ile tespit edilen çalışma gücüne ilişkin bir kıyaslama yapılmadığını, hata varsa nerede olduğu belirtilmediğini, sadece hastane ve tedavi evraklarından bahsederek, sonuç kısmında da ilgili yönetmeliğe atıfta bulunulduğunu, Genel Kurul raporunun 7. Sayfasının (33) maddesindeki ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalıyla ilgili tespitler ve tedavi süreci anlatılmış ve Üroonkoloji Konsey Toplantısında hastadan biyopsi alınması kararlaştırıldığını, hastanın biyopsiyi kabul etmediği belirtildiğini, bunun doğru olmadığını, davacı tedavi sürecinde biyopsiye karşı çıkmadığını, buna ilişkin bir itirazı olmadığını, ilgili evraklarda imzası varsa bile bu durum kendisine izah edilmediğini, bu sebeple yapılan teşhis ve tedavi sürecinde eksiklikler olduğunu, hatalı karar verilme ihtimalinin olabileceği dikkate alınmadığını, yerel mahkemeye Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu Raporu ile Genel Kurul raporu arasındaki çelişkinin tam olarak giderilmesi ve hastayla ilgili yapılacak tetkikler varsa bu tür işlemlerin de tamamlattırılmasını talep ettiklerini, 13/07/2017 tarihli rapora itiraz dilekçelerinde, davacının ... Adli Tıbba sevkinin bizzat yapılarak yeniden Adli Tıptan rapor aldırılmasının hakkaniyete daha uygun olduğu belirtilmesine rağmen yerel mahkeme bu talebini reddettiğini, davacının ... Devlet Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu Raporunun olduğunu, bu rapora göre özür oranının %64 olduğu tespit edildiğini, bu iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmemesi ve davacıyla ilgili olarak yanlış tespitler yüzünden yerel mahkeme haklı davamızın reddine karar verdiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dava, maluliyet oranının tespiti ile maluliyet aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; ...Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü kurum sağlık kurulunun 18.06.2015-010877 tarih ve karar sayılı raporunda Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde çalışma gücünün en az %60 kaybetmediğine, Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulunun 14.08.2015 tarih ve 62-9484 karar sayılı raporunda Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde çalışma
gücünün en az %60 kaybetmemiş olduğundan malul sayılamayacağına, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp 3. İhtisas Kurulunun 26.09.2016 tarih ve 17767 karar nolu raporunda 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği M-Damar hastalıkları-1. Maddesine göre çalışma gücünün en az %60 kaybetmiş olduğu, maluluyet başlangıç tarihinin ... Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin tıbbi belge tarihi olan 09.01.2013 tarihi oluğu, , Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun 25.05.2017 tarih ve 821 karar sayılı raporunda 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği Ek-1 Bölüm kapsamında çalışma gücünün en az %60 kaybetmemiş olduğu, malul sayılamayacağına karar verildiği anlaşılmaktadır.0l/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 25. maddesinde, 4.maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60"ını kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalının malul sayılacağı, ancak sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce çalışma gücünün % 60"ını kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilen sigortalının bu hastalık veya özrü sebebiyle malullük aylığından yararlanamayacağı bildirilmiştir.Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir." Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen Sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kurulunca inceleneceği bildirilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.Somut olayda, raporların tarihi itibari ile 5510 sayılı yasanın 25. maddesinde belirtildiği şekilde maluliyet oranı için % 60 oranı üzerinden 03.08.2013 tarihli yönetmelik dikkate alınarak tespitin yapılması gereklidir. Yapılacak iş, davacının % 60 maluliyet oranı üzerinden 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği"ne göre malul olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 2. Üst Kurulundan ek rapor almak ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
G)SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.