20. Hukuk Dairesi 2015/2946 E. , 2015/1858 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ......... İlçesi, ......... Köyü 77 sayılı parsel, paylı olarak ....., ..... ve ...... adlarına tespit edilmiş, tespitin kesinleşmesi sonrasında aynı şekilde 27.10.1980 tarihinde tapuya kaydedilmiştir.
Kadastro sırasında ......... İlçesi, ......... Köyü 134 sayılı 16.000 m2 yüzölçümündeki parsel, fındık bahçesi ve çalılık olarak ...., ..... ve ...... adlarına yapılan tespite karşı Orman Yönetiminin açtığı kadastro tesbitine itiraz davasının, 134 sayılı parselin çevresi ile birlikte 20-40 hektardan daha büyük orman alanı olduğu, öncesi ve eylemli durumu itibariyle orman sayılan yerlerden olduğunun belirlendiği gerekçesiyle, Orman Yönetiminin davasının kabulü ile parselin tesbitinin iptaline ve orman niteliğiyle ........ adına tapuya tesciline ilişkin ......... Kadastro Mahkemesinin 29.05.1998 gün ve 1998/25 - 28 sayılı kararının Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25.04.2000 gün ve 2000/2322 - 3858 sayılı kararı ile onandıktan sonra kesinleştiği, keza 120.680 m2 yüzölçümündeki ......... Köyü 135 sayılı fındık bahçesi tarla ve meyvelik niteliğindeki parselin davacı ...’in de aralarında bulunduğu gerçek kişiler adına tesbitine davacı ... Yönetiminin itiraz ettiği, 135 sayılı parselin orman olarak ........ adına tesciline ilişkin ......... Kadastro Mahkemesinin 29.05.1998 gün ve 1989/145 - 30 sayılı kararının Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25.09.2001 gün ve 2001/5140 - 6655 sayılı kararı ile onandıktan sonra kesinleşerek tapuya kaydı yapılmıştır.
......... Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.11.2010 gün ve 2010/693 - 734 sayılı kararına göre, davacı ..., .... ve .....ten olma 1921 doğumlu ...... mirasçısıdır.
Davacı gerçek kişi, murisi ......... adına tapuda Haziran 1977 tarih ve 15 sıra numarası ile kayıtlı bulunan 151.000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, murisi ............’in dışındaki diğer paydaşlar tarafından satıldığı, ancak, annesinin payının durduğu, bu taşınmazın ............. tarafından kamulaştırıldığı, daha sonra burada yapılan kadastroda 77, 134 ve 135 parsel sayısı ve orman niteliğiyle ........ adına tesciline karar verildiği, murisinin okur yazar olmaması nedeniyle hakkının gasp edildiği, yolsuz olarak davalı yönetimler adına oluşan tapu kaydının iptali ve payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, 77 sayılı parsele ilişkin davanın husumetten, 134 ve 135 sayılı parsellere ilişkin davanın ise kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesi sonrasında Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.10.2011 tarih, 2011/9626 - 11350 sayılı kararında;
"1) Çekişmeli ......... Köyü 77 sayılı parsel tapuda ............, Ali ve ...... adlarına kayıtlıdır. 77 sayılı parsel için açılan davada davalı sıfatı tapu maliki olan bu kişilere ait olup, ........ ve Orman Yönetiminin davalı sıfatı bulunmadığından, 77 sayılı parsele ilişkin davanın husumetten reddine karar verilmesi doğrudur.
2) Çekişmeli ......... Köyü 135 sayılı parselin davacı ..."in de içinde bulunduğu gerçek kişiler adına tesbiti üzerine, Orman Yönetimi tarafından açılan kadastro tesbitine itiraz davasının kabulüne ve parselin orman niteliğiyle ........ adına tapuya tesciline ilişkin kadastro mahkemesinin 29.05.1998 gün ve 1989/145 - 30 sayılı kararın Yargıtay denetiminden de geçtikten sonra kesinleştiği, bu kararın, çekişmeli 135 sayılı parselin orman sayılan yerlerden olduğuna ilişkin 3402 sayılı Kanunun 34. maddesi gereğince tarafları bağlayan kesin hüküm olduğu gözetilerek, bu parsele ilişkin davanın reddine karar verilmesi yasaya uygundur.
3) Davacı gerçek kişinin çekişmeli ......... Köyü 134 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece bu parselin orman sayılan yerlerden olduğuna ilişkin davacı gerçek kişi için bağlayıcı kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle, bu parsele ilişkin davanın da reddine karar verilmiştir.
Ne var ki; HUMK"nın 237. maddesi gereğince, kesin hükümden söz edebilmek için davanın konusu, tarafları ve dava sebebinin aynı olması gerekip, ......... Kadastro Mahkemesinin 29.05.1998 gün ve 1998/25 - 28 sayılı kararı taraf olmadığından ... için kesin hüküm oluşturmaz.
Diğer taraftan; her ne kadar mahkemece yapılan keşif sonucu orman mühendisi bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda çekişmeli parselin orman sayılmayan yerlerden olduğu söylenmişse de, parselin 1959 yılında düzenlenen memleket haritasında sarı ve yeşil renkli makilik olarak nitelendirildiği bildirilmiş ve makilik alanda işaretlenmiş, eğim teknik aletlerle ölçülmemiş, dayanılan tapu kaydı yöntemince uygulanıp kapsamı belirlenmemiş, tapu kaydı kapsamının maden ocağı nedeniyle kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı araştırılmamıştır.
Mahkemece, dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tesis, miktar ve cins değişikliklerini evrakı müsbitesi ile birlikte içeren gittileri, tedavülleri ve krokileri, dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanakları, çekişmeli parselin bulunduğu yerde maden şirketinin faliyetleri nedeniyle kamulaştırma yapılıp yapılmadığı ilgili yönetimden sorularak, kamulaştırma yapılmışsa bu işlem sırasında davacıya ait tapudaki payın kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı sorulmalı, varsa kamulaştırmaya ilişkin mahkeme kararları ve krokileri ile idarî kararlar ve krokiler, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ait eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaza ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafında ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı); varsa kamulaştırmaya ilişkin kararlar ve krokiler ile dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının nereden kaynaklandığı, ormandan açılıp açılmadığı irdelenmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gereğine değinilerek çekişmeli ......... Köyü 77 ve 135 sayılı parsellere ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddiyle bu parsellere yönelik davanın reddine ilişkin hükmün onanmasına, 134 sayılı parsele ilişkin hükmün bozulmasına" karar verilmiştir.
Yargıtay bozma kararı sonrasında mahkemece dava konusu 77 ve 135 sayılı parsellere ilişkin mahkemenin 2006/208 E. - 2011/89 K. sayılı kararının karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.05.2012 tarih ve 2012/6389 - 7602 sayılı kararı ile kesinleşmiş olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu 134 parsele ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli parsellerin bulunduğu yerde orman kadastro çalışması yapılmamıştır.
Dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ..."e yükletilmesine 23/03/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.