Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10053
Karar No: 2014/11568
Karar Tarihi: 05.06.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/10053 Esas 2014/11568 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/10053 E.  ,  2014/11568 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Serik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 18/05/2012
    NUMARASI : 2011/73-2012/393

    M.. Y.. ile Hazine dahili davalı Ö.. mirasçıları aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Serik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 18.08.2012 gün ve 73/393 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi Davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı, otuz yılı aşkın süredir zilyetliğinde ve üzerinde evi bulunan uyuşmazlık konusu 190 ada parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmalarında Ö.. mirasçıları adına tespit edildiğini, adı geçenlerin kim olduklarının bilinemediğini açıklayarak, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 190 ada parselin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK"nun 713/2. fıkrasında yer alan; “…maliki tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan…” hukuki sebebine dayalı olarak TMK"nun 713/1 – 2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Kural olarak, tapu iptali ve tescil davalarında, dava, kayıt malikine, kayıt maliki ya da malikleri ölüyse mirasçılarına yöneltilerek açılır. Davacı, dava dilekçesinde, davalı olarak “ Hazine” ve “Ö.. mirasçıları” nı göstermiştir. Bu tür davalarda; Hazine TMK"nun 501. maddesi uyarınca son mirasçı sıfatıyla hasım gösterilmektedir. Kayıt maliki görülen "Ö.. mirasçılarının” ölü veya sağ olup olmadıkları dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır. Esasen kayıt maliki görünen anılan şahıslara karşı açılmış bir davadan da söz edilemez. Yine, TMK"nun 713/2. maddesinde belirtilen hukuki sebeplerden birine dayanılarak açılan davalarda, bu tür davaların niteliği ve özelliği gereği husumetin yargılama sırasında tamamlanması mümkündür. Ancak Mahkemece, bu eksiklik yargılama sırasında yerine getirilmemiş ve davada taraf teşkili sağlanamamıştır.
    Bilindiği üzere, bir davanın görülebilmesi için öncelikle davada taraf teşkilinin sağlanması gereklidir.Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların duruşma gününden haberdar edilmesiyle mümkün olur. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 73. maddesinde; “Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde Hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez,” denilmektedir. Madde metninde açıkça görüldüğü üzere taraflar, yöntemine uygun bir biçimde davet edilmedikçe Mahkemece, karar verilemez. Aynı durum Hukuk Muhakemesi Kanunu"nun 27. maddesinde de; “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlantılı olarak huhuki dinlenilme hakkına sahiptirler” amir hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu maddede yer alan “hukuki dinlenilme hakkı" tabiriyle 73. maddesindeki durum ifade edilmiştir. Bu hak, Anayasa"nın 36. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Bu hak iddia ve savunma hakkı olarak da bilinse iddia ve savunma hakkından daha geniş ve daha üst bir kavram olarak nitelendirilmektedir. Somut olayda, mahkemece her ne kadar, işin esası hakkında bir karar verilmiş ise de, yargılama sırasında tapu kayıt maliki "Ö.. mirasçılarına” herhangi bir şekilde ve yolla tebligat yapılmamış, yargılama sırasında dahi, dava kendilerine yöneltilmemiş ve taraf teşkili sağlanamamıştır. Ö.. mirasçılarının kim veya kimler olduğu araştırılmaksızın “Ö.. mirasçıları” şeklinde ilanen tebligat çıkarılmasıyla taraf teşkilinin sağlandığından sözedilemez. Böylece, adı geçenlere davada taraf sıfatıyla savunma hakkı tanınmamış ve daha ötesi savunma hakkı kısıtlanmıştır.
    Saptanan bu somut ve hukuki olgulardan da anlaşılacağı üzere davada taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulamaz (HGK"nun 22.02.2012 tarih, 2011/8-763 E., 2012/85 sayılı kararı).
    Öyleyse Mahkemece yapılacak iş, davanın öncelikle dava konusu taşınmazda kayıt maliki olan Ö.. mirasçılarına yöneltilmesidir. Bu kapsamda, anılan şahısların sağ olup olmadıklarının ve vefat etmiş iseler varsa mirasçılarının kesin bir biçimde saptanabilmesi için "Ö..’in” hasımlı (hasım Hazine olmak üzere) mirasçılık belgesinin alınıp dosyaya konulması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması; mirasçılık belgesine göre belirlenecek yöntem ile taraf teşkili sağlanarak davanın yürütülmesi, tebligatlar yönünden 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerinin gözönünde tutulması, adreslerinin belirlenememesi halinde ilanen tebliğin düşünülmesi, dava dilekçesi, hüküm ve bozma ilamının belirlenecek Ö.. mirasçılarına tebliğ ettirilmesi, böylece taraf teşkilinin sağlanması, bundan ayrı tapulama çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın öncesi 52 ada 1 kadastral parsele revizyon gören dayanak tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tedavülleri ile birlikte bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına alınması, malikin tapu kütüğünden anlaşılamaması halinin; taşınmazın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkansız olması (HGK"nun 10.04.1991 tarih ve 1991/8-51 E., 194 K. sayılı ilamı), kütükteki bilgi ve belgelerden gerekli dikkati gösteren herkesin malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde ve malik sütununun boş bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış ya da hayali ismin yazılmış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna varılacağının, diğer yönden kayıt malikinin veya mirasçılarının ve bunların adreslerinin bilinmemesi, tanınmamaları, kendilerine tebligat yapılamamış olması, o kişinin bilinmeyen kişi olarak nitelendirilmesini gerektirmeyeceği de gözetilerek, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesidir. Taraf teşkili sağlanmadan, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, yine 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince taraflarca Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine. 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi