Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15770
Karar No: 2015/18316
Karar Tarihi: 13.10.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/15770 Esas 2015/18316 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/15770 E.  ,  2015/18316 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı ve davalılardan ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalı ..."nin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, sigortalının iş kazasından sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davalı... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden asıl ve birleşen davaların kısmen kabulü ile 40.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25.06.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar.... ve ...silen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 20.05.2009 tarihli asıl dava dilekçesi ile davalılar .... Ve ... ile ... "den 100,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, asıl davada davalı ... vekilinin 18.04.2011 havale tarihli dilekçesi ile davadan etkilenme ihtimali bulunan ...."nin davaya dahil edilmesini istediği, Mahkemece bu talebin dahili dava talebi gibi değerlendirilerek ..."nin dahili davalı olarak asıl davaya kabul edildiği, 12.04.2011 tarihli birleşen dava dilekçesi ile de davalılar ... Ve ... ve ..."den 39.900,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, Ticaret Sicili yazı cevaplarında ise... isimli bir şirket olmadığının,... Ve... isimli şirketin adresi belirtilerek bu şirketin ..."nun geçici 7. maddesine istinaden sicil kaydının 30.12.2013 tarihinde resen silindiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı HMK‘nun 26. maddesi(1086 sayılı HMUK"un 74. maddesi) gereğince hakim, kural olarak tarafların talep sonuçları ile bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
    Somut olayda, asıl davada davalı ... vekilinin 18.04.2011 havale tarihli dilekçesi ile davadan etkilenme ihtimali bulunan ..."nin davaya dahil edilmesini talep etmesi üzerine, Mahkemece davanın ..."ye ihbar edilmesi ile yetinilmesi gerekirken, dahili davalı kabul edilerek taraf sıfatının bulunmadığı ve aleyhine bir talep olmadığı da dikkate alınmadan asıl davadaki maddi ve manevi tazminatlardan müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi doğru olmamıştır.
    3- Medeni haklardan istifade ( hak ) ehliyeti bulunan her tüzel kişi taraf ehliyetine de sahiptir. Tüzel kişiliğin son bulması ile artık eski tüzel kişinin taraf ehliyeti de son bulur. Taraf ehliyeti kamu düzeni ile ilgili olup hakimin bu hususu resen göz önünde bulundurması zorunludur.
    Soyut olayda, davalı ... ..."nin TTK"nun geçici 7. maddesine istinaden sicil kaydının 30.12.2013 tarihinde resen silindiği anlaşılmaktadır. Böyle olunca, Mahkemece davacıya, davalı şirketin ihyasını sağlamak amacıyla dava açması için uygun süre verilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken tüzel kişiliği kalmayan davalı şirket hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Yapılacak iş, öncelikle davacıya davalı şirketin ihyasını sağlamak amacıyla dava açması için uygun süre vermek, ihya edilince davalı şirketi taraf haline getirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    4- Gerek mülga B.K"nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı ...’nun 56. maddesi hükmüne göre Hakim: ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
    Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı sigortalı yararına hüküm altına alınan 25.000,00 TL manevi tazminatın fazla olduğu açıkça belli olmaktadır.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.

    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden... iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine,
    13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi