Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/758
Karar No: 2022/1305
Karar Tarihi: 21.02.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/758 Esas 2022/1305 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/758 E.  ,  2022/1305 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


    Basit yaralama suçundan katılan sanıklar ... ve... haklarında basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda sanıkların 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-a, 29, 62, 52/2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddeleri uyarınca 1.684,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair ... 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.03.2021 tarihli ve 2020/1198 Esas, 2021/471 Karar sayılı kararına karşı sanıklar tarafından yapılan itiraz üzerine, genel yargılama usulü uygulanmak üzere duruşma açılarak, adı geçen suçtan sanıkların 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 86/3-a, 29, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.240,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin ... 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.06.2021 tarihli ve 2021/387 Esas, 2021/1104 Karar sayılı kararlarına karşı Adalet Bakanlığının 26.11.2021 tarihli ve 2021/21666 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.01.2022 tarihli ve 2021/147645 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    5271 sayılı Kanun'un 193/2. maddesinde yer alan, "Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir." şeklindeki ve anılan Kanun'un 195/1. maddesinde yer alan, "Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır." şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, atılı suça ilişkin olarak sanıkların savunması alınmadan mahkûmiyet hükmü kurulmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararların bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    5271 sayılı CMK’nin “Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251. maddesine göre;
    “(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir. (Ek cümle: 8.7.2021-7331/23 md.) 175. maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz.
    (2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.
    (3) Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223. maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.
    (4) Mahkemece, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.
    (5) Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir.
    (6) Mahkemece gerekli görülmesi hâlinde bu madde uyarınca hüküm verilinceye kadar her aşamada duruşma açmak suretiyle genel hükümler uyarınca yargılamaya devam edilebilir.
    (7) Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz.
    (8) Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.”
    5271 sayılı CMK’nin “Basit Yargılama Usulünde İtiraz” başlıklı 252. maddesine göre ise;
    “(1) 251. madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.
    (2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223. madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.
    (3) Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251. madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251. maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirim korunur.
    (4) İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması hâlinde, bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanır.
    (5) İkinci fıkra uyarınca verilen hükümlere karşı genel hükümlere göre kanun yoluna başvurulabilir.
    (6) Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268. maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilir. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir.”
    Bununla birlikte, 5271 sayılı CMK’nin 191. maddesinde duruşmaya başlanmasına ilişkin kurallar ile sanığın sorgusunun nasıl icra edileceğine ilişkin hükümlere yer verilmiş, 5271 sayılı CMK’nin 193/1. maddesinde ise Kanun'un ayrık tuttuğu haller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamayacağı belirtilmiştir. Kanun'un ayrık tuttuğu hallere ise 5271 sayılı CMK’nin 193/2 ve 195. maddelerinde yer verilmiştir.
    5271 sayılı CMK’nin 195. maddesindeki düzenlemeye göre, suçun yalnız veya birlikte adli para cezasını veya müsadereyi gerektirmesi halinde, sanık gelmese de duruşma yapılabilecektir, ancak maddenin uygulanabilmesi için iki koşulun bir arada bulunması gerekmektedir. Bunlardan ilki, suçun yaptırımın adli para cezası veya müsadereden ibaret bulunması, ikinci koşul ise sanığa gönderilecek davetiyeye gelmese de duruşmanın yapılacağı ihtarının yazılmış olmasıdır.
    5271 sayılı CMK’nin 252/2. maddesindeki düzenlemeye göre ise basit yargılama usulüne göre verilen karara yönelik itiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223. madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır.

    Buna göre; basit yargılama usulü uygulanarak verilen hükümlere itiraz halinde 5271 sayılı CMK’nin 251/2. maddesinde duruşma açılıp genel hükümlere göre yargılama yapılacağı belirtilmiş ise de aynı fıkranın ikinci cümlesinde açıkça taraflar gelmese dahi duruşma yapılarak yoklukta 5271 sayılı CMK'nin 223. maddesindeki hükümlerin verileceği belirtilmiş olup, bunun ön şartı taraflara gönderilecek davetiyede bu hususa yer verilmiş olmasıdır. İtiraz üzerine verilecek hükümde uygulanacak yöntem açıkça belirtilmiş olduğundan, 5271 sayılı CMK’nin 193 ve 195. madde hükümlerinin basit yargılama usulüne tabi suçlarda, bu yargılama usulü uygulanarak verilen hükümler yönünden uygulanması imkanı bulunmamaktadır. 5271 sayılı CMK’nin 252/1. madde hükmü aynı Kanun’un 193 ve 195. maddelerine göre özel ve istisnai bir düzenlemedir.
    5271 sayılı CMK’nin 193/1. maddesindeki hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamayacağına dair kurala, 5271 sayılı CMK’nin 193/2 ve 195. maddelerindeki hallerden başka 5271 sayılı CMK’nin 252/2. maddesindeki hal ile de istisna getirilmiştir.
    İnceleme konusu somut olayda; katılan sanıklar hakkında karşılıklı birbirlerine yönelik kasten basit yaralama suçundan açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK’nin 251. maddesindeki basit yargılama usulüne göre yürütüldüğü, sanıklar hakkında kasten basit yaralama suçlarından kurulan hükümlere yönelik tarafların süresinde itiraz etmeleri üzerine genel hükümlere göre duruşma açıldığı, taraflara duruşma gününü bildiren davetiye gönderildiği, gönderilen davetiyede gelmeseler bile duruşmanın yapılacağının yazıldığı anlaşılmıştır. Tarafların duruşmaya gelmemeleri üzerine yokluklarında mahkumiyetlerine karar verilmiştir. 5271 sayılı CMK’nin 252/2. maddesine göre bu şekilde yapılan duruşma sonucunda verilen hükümlerde isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Açıklanan bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamedeki kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi