1. Hukuk Dairesi 2020/1238 E. , 2021/4794 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan amcası ...’ın kendisini 1990 yılında evlat edindiğini, 2-3 yaşından beri onun yanında büyüdüğünü, mirasbırakanın eşinin ölümü üzerine 1991 yılında davalı ... ile evlendiğini, davalı ve akrabalarının telkini ile mal kaçırma gayreti içine girdiğini, dava dışı 1255 parsel sayılı taşınmazı dava dışı kişiye satıp satış bedeli ile davalı ...’nin taşınmazı üzerine ev yaptırdığını, mirasbırakanın başka bir taşınmazın kamulaştırma bedelini davalıya verdiğini, adına kayıtlı aracın ölümünden iki ay önce davalı tarafından sattırılıp birkaç gün sonra davalının kardeşine devredildiğini ve plakasının değiştirildiğini, mirasbırakanın dava konusu 3555 parsel sayılı taşınmazı 30.03.2009 tarihinde satış suretiyle davalıya temlik ettiğini, davalının da 19.02.2010 tarihinde yine satış suretiyle dava dışı ...a aktardığını, 05.03.2010 tarihinde tekrar satış suretiyle mirasbırakan adına tescil edildiğini, 12.03.2010 tarihinde ise ölünceye kadar bakma aktiyle davalıya devredildiğini, taşınmaz üzerindeki iki adet evden birisini kullandığını, mirasbırakanın geriye 460 parsel sayılı taşınmazda ½, 1035 parsel sayılı taşınmazda 1/5 payı kaldığını ve bu payların da kıymet arz etmediğini ileri sürerek dava konusu 3555 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tescilini, olmadığı taktirde tenkisini istemiştir.
Davalı, temlikin muvazaalı olmayıp ölünceye kadar bakma aktinin gerçek iradeye uygun olduğunu, mirasbırakanın eşini güvence altına alma saikiyle hareket ettiğini, kronik böbrek hastası olan mirasbırakana ölünceye kadar baktığını, davacının ilgisizliğinden dolayı evlatlık ilişkisinin kaldırılması için mirasbırakanın 2008 yılında açtığı davanın retle sonuçlandığını ancak davacının mirasbırakana küfürlü ve sert şekilde davrandığının açıklığa kavuştuğunu, mirasbırakanın başkaca taşınmazları da olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar, Dairece, “...Mirasbırakanın dava dışı taşınmazları da olduğu, dava konusu taşınmazın temlik tarihi itibarıyla değerinin toplam 541.359,28 TL, dava dışı 1035 ve 460 parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakana ait paylara isabet eden değerin ise toplam 570.241,94 TL olduğu, temlikin makul sınırlar içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Mirasbırakan yaşadığı sürece bakılmadığı iddiası ile bir dava açmadığına göre artık mirasbırakana davalı tarafından bakıldığının kabulü zorunludur. Temlik ölünceye kadar bakma akti olduğuna ve davalı da bakım borcunu yerine getirdiğine göre mirasbırakanın mal kaçırmayı amaçladığından, bir başka ifadeyle temlikin muvazaalı olduğundan söz edilemeyeceği açıktır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 28.09.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ..., geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 4,90. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.