23. Hukuk Dairesi 2013/6521 E. , 2013/8055 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı tapu iptali ve tescil istemi yönünden konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, asıl ve karşı davada cezai şart istemlerinin reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı-karşı davacı vekilince duruşmasız, davalı-karşı davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı-karşı davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen asıl ve ek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri uyarınca işin müvekkil tarafından tamamlanıp teslim edildiğini, ancak müvekkile ait olması gereken son daire tapusunun verilmediğini ileri sürerek, 2 nolu bağımsız bölüm tapusunun davalı adına olan kaydının iptali ile davacı adına adına tesciline ve 50.000,00 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davacı yüklenicinin sözleşmeye uygun imalat yapmadığını, kararlaştırılan sürede teslimin gerçekleşmediğini, halen iskan izninin alınamadığını savunarak, asıl davanın reddine ve karşı davalarının kabulüyle 50.000,00 TL cezai şartın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürerken dava konusu bağımsız bölümün satılarak bedelinin davacıya verildiği, asıl davada tapu iptal ve tescil talebinin konusuz kaldığı, cezai şarta ilişkin 04.05.2010 tarihli ek sözleşmenin adi yazılı olduğu, dava tarihinde yürürlükte olan mülga 818 sayılı BK"nın 12.maddesine göre asıl sözleşmenin tabi olduğu şekilde yapılmadığından geçersiz olan bu sözleşmeye göre cezai şartın istenemeyeceği gerekçesiyle, asıl davada tapu iptal ve tescil istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, asıl ve karşı davada cezai şarti istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında düzenlenen 04.05.2010 günlü ve davaya dayanak teşkil eden ek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde bir takım eksik işlerin ikmal edilmesi, yüklenici tarafından arsa sahibine bedel ödenmesi, teslimin anahtar teslim yapılması ve bunlar dışında
sözleşmeye aykırılık hali gerçekleştiği takdirde tarafların birbirlerine 50.000,00 TL cezai şart ödemesi kararlaştırılmış ve bu ek sözleşmede sayılan işlerin 30 gün içinde tamamlanması öngörülmüştür.
Dosya kapsamındaki belgelerden ek sözleşmede yapılacağı belirtilen işlerin önemli ölçüde ifa edildiği ve yüklenici tarafından arsa sabihine ödenmesi gereken bedelin ödendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda tarafların karşılıklı duydukları güven sonucu ek sözleşmenin ifa edildiği ve YİBGK 30.09.1998 tarih, 1987/2 esas ve 1988/2 karar sayılı İçtihadi Birleştirme Kararında da ifade edildiği gibi artık ek sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesinin iyiniyetli kabul edilemeyeceği açıktır. Bu durumda anılan ek sözleşme uyarınca tarafların karşılıklı olarak talep ettikleri cezai şart isteme koşullarının oluşup oluşmadığının incelenmesi için işin esasına girilerek toplanacak deliller kapsamında bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu ek sözleşmenin şekil yönünden geçersiz olduğundan bahisle cezai şart talebinin reddi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.