Esas No: 2021/12938
Karar No: 2022/1204
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/12938 Esas 2022/1204 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından nitelikli kasten yaralama suçundan sanık hakkında \"3 yıl 9 ay\" hapis cezası verildi. Sanık müdafii ve katılan vekili kararı temyiz etti. Yargıtay incelemesi sonucu, hükmün gerekçeden yoksun olarak yazıldığı, katılan vekilinin haklarına uymayan şekilde yargılama yapıldığı ve bazı kanun maddelerinin gözetilmediği belirlendi. Bu nedenle, hüküm bozuldu. Kanun maddeleri;
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nin 34, 230 ve 289. maddeleri
- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05/05/2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı
- 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi
- 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi
- 5237 Sayılı TCK'nin 63. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli kasten yaralama
HÜKÜM : TCK'nin 86/1, 86/3-b-e, 87/1-a, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca "3 yıl 9 ay" hapis cezasına mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii, katılan vekili
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya okunarak incelendi;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın katılana yönelik nitelikli kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, sanık savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin; kararın eksik inceleme ile alındığına, meşru müdafaa olduğuna, meşru müdafaada sınırın aşıldığına, haksız tahrik hükümlerinin üst sınırdan uygulanması gerektiğine, yaralanmanın niteliğine, ek savunma hakkı verilmediğine; katılan vekilinin, alt hadden daha fazla uzaklaşarak ceza verilmesi gerektiğine, sanık hakkında TCK'nin 29 ve 62. maddelerinin uygulanmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna, yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine,
Ancak;
1) Sanık hakkında hüküm kurulurken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Hadjianastassiou/Yunanistan, 16.12.1992; ... de Hurk/Hollanda, 19.04.1994; Hiro Balani/İspanya 09.12.1994; Ruiz Torija/İspanya, 09.12.1994) kararlarında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3. maddesinde, 5271 sayılı CMK'nin 34, 230 ve 289. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05/05/2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak
şekilde açık olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirebilmesi için, sonuca etkili tüm argümanların, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken bu ilkelere uyulmadan gerekçeden yoksun olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Bozma sonrası katılan vekilinin, CMK'nin 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, CMK'nin mağdur için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
3) Sanık hakkında kasti suçtan hapis cezalarına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptal edilmiş olması ve hükümden sonra, 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin gözetilmesi lüzumu,
4) Sanık hakkında 5237 Sayılı TCK'nin 63. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.