Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/1390
Karar No: 2009/3396

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/1390 Esas 2009/3396 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/1390 E.  ,  2009/3396 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 04/11/2008
    NUMARASI : 2008/248-2008/328

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Davacı, kayden maliki bulunduğu 602 ada 4 parsel sayılı taşınmazı komşu parsel maliki davalıların taşkın bina yapmak suretiyle işgal ettiklerini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiş, yargılama sırasında davalı H. A. hakkındaki davayı atiye terk etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, davalı D., ayrıca taşan kısmın Türk Medeni Kanununun 725. maddesi gereğince uygun bir bedel karşılığında adlarına tescilini istemiştir.
    Davacının her iki davasının kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece” kısa karara çelişkili gerekçeli karar yazılmasının doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davalıların davacıya ait taşınmaza müdahalelerinin sabit olduğu, çaplı taşınmazda iyiniyet savunmasının ileri sürülemeyeceği gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne karar  verilmiştir.
    Karar, davalı D. Ö. vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                                                                -KARAR-
     Dava ve birleşen dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davaların kabulüne karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 602 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davacıya, komşu 602 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ise davalılar M., E. ve D. adlarına kat irtifaklı olarak kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır.Davacı, haklı ve geçerli bir neden bulunmaksızın davalıların 4 nolu parselin bir bölümüne taşkın inşaat yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.Bilindiği üzere; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi davalarında öncelikle çap kaydının ya da kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum göz önünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı, bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzünün bulunup bulunmadığını, varsa miktarını açıkça gösteren kroki ve rapor alınmalıdır.
    Somut olaya gelince; yukarıdaki ilkeleri kapsar biçimde bir uygulama yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Fen bilirkişi raporunda ölçek belirtilmemiş, ne tür bir aletle ölçüm yapıldığı açıklanmamıştır. Aynı bilirkişi ile iki kez uygulama yapılmış, ancak hangi kadastral yöntemlere göre uygulama yapıldığı açıklanarak çekişmeye konu edilen bölüm kroki üzerinde bilimsel verilere uygun olarak gösterilmemiştir.
    Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilke ve olgular çerçevesinde araştırma yapılması, yeniden, öncekilerden farklı 3 kişilik uzman bilirkişi heyeti ile uygulama yapılması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de; davalı H.A.. hakkındaki dava atiye  bırakıldığı halde bunun hakkındaki davanın da kabulüne karar  verilmesi isabetsizdir.
    Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün 428. maddesi gereğince  HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  18.3.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi