3. Hukuk Dairesi 2021/4359 E. , 2021/7395 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulü ile 400,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..."ya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... taafından açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davacı .... tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğundan reddine, davacı ... tarafından açılan davanın esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde bir kısım davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Davacı ..."a yönelik Mahkeme kararını temyiz eden bir kısım davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ...’in temyizi yönünden;
Davacılar, davalı ile dava dışı ....Konut Yapı Kooperatifi arasında düzenlenen 01/10/2004 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle dava konusu taşınmazların bulunduğu arsanın davalı tarafından kooperatife devri karşılığında davalıya devri taahhüt edilen dairelerin, davalı tarafından kendilerine satışının gerçekleştirildiğini, dairelerin satışı için sözleşmeler düzenlendiğini, ancak dairelerin imar projesine ve taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerine aykırı olarak inşaa edildiğini belirterek eksik işler bedeli olarak her bir davacı için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 2.000,00.TL"nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda;
1-Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile,1.400,00-TL "nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..."ya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
2- Davacılar ..., ..., ... ..., ... ve ... tarafından açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
3- Davacı ... tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğnudan reddine,
4- Davacı ... tarafından açılan davanın esastan reddine, karar verilmiş; hüküm,bir kısım davacılar ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı..."a yönelik mahkemece; kararı temyiz eden bir kısısm davacılar yönünden,bu davacılar ile davalı arasında yapılan sözleşmelerde ’ --- davalı arsa sahibine dava dışı kooperatifle imzalanan arsa karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden doğan tüm hak ve vecibelerin satın alanlara geçtiği belirtilmitir. Bu sözleşmeler uyarınca bu davacılar , davalı arsa sahibinden yükleniciye karşı sahip oldukları hakları temlik almışlardır. Bu davacıların taleplerinin alacağı temlik almış olmaları nedeniyle yükleniciye karşı ileri sürmeleri gerekmektedir. Bu nedenle bu davacıların davalıya karşı dava açmaları mümkün olmadığından bu davacılar yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar vermek gerektiği’ belirtilmek suretiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; taraflar arasında yapılmış olan sözleşmeler dışında, dava konusu taşınmazların davalı tarafından , davacılara tapudan satışlarının ve devirlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır
Taraflar arasındaki meselenin halli için 6098 sayılı TBK’nun ayıba karşı tekeffül hukuki kurumunu düzenleyen 219 ve devamı maddelerine bakmak gerekir. Davacılar 6098 sayılı TBK 219 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükümlerine göre davalıdan tazminat istemekte haklıdır. Buna göre “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.”
Hâl böyle olunca, açıklanan bu ilkeler doğrultusunda, davalının hasım olduğu kabul edillmek suretiyle , inceleme ve araştırma yaparak sonucuna uygun bir karar vermesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2- Davalının davacı ..."a yönelik temyizi yönünden; 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190 TL"ye çıkarılmıştır.
Hüküm, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
Davalının temyiz eden diğer davacılara yönelik temyiz itirazlarının da bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birici bentte açıklanan nedenlerle kararı temyiz eden bir kısım davacılar yönünden temyiz olunan hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının davacı ..."a yönelik, diğer davacılara yönelik temyiz taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz talebinin REDDİNE ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.