Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9462
Karar No: 2015/2089

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9462 Esas 2015/2089 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/9462 E.  ,  2015/2089 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili, davacı ... vekili, davalı ................. vekili, davalılar ... mirasçıları vekili, davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ...... Beldesi, 140 ada 96, 97, 98, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106 ve 296 parsel sayılı taşınmazlar, zeytinlik, bahçe ve tarla niteliği ile, 101 nolu parsel belgesizden, diğer parseller ise, tapu kayıtları revizyon görerek davalılar adlarına tespit edilmiştir.
    140 ada 599 parsel sayılı taşınmaz ise, çalılık niteliğiyle belgesizden .......... adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... vekili, 31/08/2006 tarihli dilekçesi ile, müvekkilinin Kasım 1995 tarih ve 13 ile 14 nolu tapu kapsamında kalan zeytinlik ve tarlayı 10/11/1995 tarihinde satın alma yolu ile iktisap ettiğini, taşınmazların bulunduğu alanda yapılan kadastro tespitinde davacı müvekkilinin iki taşınmaz üzerindeki tapu kayıtlarına dayanan mülkiyet hakkının gözardı edilmek sureti ile tamamen bertaraf edilerek davalılara ait 140 ada 97, 98, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 296 ve 599 sayılı parseller ile ......... İdaresi ve Maliye lehine işlem yapıldığını, tapu bilgileri verilen iki adet taşınmaz yönünden kadastro tespitlerinin iptali ile geometrik (yüz ölçümü) tespiti yapılmak suretiyle davacı müvekkil adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    26.01.2010 tarihli celsede dava konusu 105 nolu parsele ilişkin, .......... ile tespit malikleri arasında görülen Kadastro Mahkemesinin 2006/119-2007/375 sayılı kesin hükmü bulunduğu, ancak, bu dosyada da süresi içinde açılan bir dava olması nedeniyle, kesinleşme işleminin iptali istenmiştir.
    Yine, davacı ... mahkemenin 2006/246 Esas sayılı dosyasına verdiği 31/08/2006 tarihli dilekçesi ile Ekim 1997 tarih ve 12 nolu tapu kaydı kapsamında bulunan 5000 m2 yüzölçümlü taşınmazın kendilerine babalarından intikal ettiğini, kadastro çalışmaları sırasında 140 ada 599 parsel olarak Maliye ..........si adına tespit gördüğünü, yapılan tespitin iptali ile kendi adlarına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiş, dava dosyası, temyize konu dosya ile birleştirilerek görülmüştür.
    Yine, davacı Maliye ..........si tarafından açılan mahkemenin 2006/103 Esas sayılı dava dosyasında dava konusu 140 ada 96 parsel, 2006/97 Esasında davalı olan 140 ada 101 parsel, 2006/120 Esas sayılı dosyasında davalı 140 ada 103 parsel, 2006/245 Esasında davalı 140 ada 104 parsel ve 2006/118 Esas sayılı dosyasında davalı 140 ada 106 parsel sayılı taşınmazların dayanak tapu kayıtları miktar fazlalığının ..........ye ait olduğu, bu kısımların .......... adına tescili iddiasıyla dava açmış, bu dosyalar da temyize konu dosya ile birleştirilmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda,
    Davacı ..........nin davasının kabulüne,
    Davacı ..."ın davasının reddine,
    Davacı ..." nun davasının reddine,
    Dava konusu ............. İlçesi, ...... Beldesi 140 ada 96 parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro tespitinin iptali ile,
    Dosya arasında mevcut 04/06/2013 hâkim havale tarihli teknik bilirkişi raporu eki krokisinde (B) harfi ile işaret edilen 7153,79 m2 yüzölçümündeki kısmının davalı parselden ifrazı ile ...... Beldesi 140 adaya ait en son parsel numarası ile adlandırılarak orman vasfıyla Maliye ..........si adına tesciline,
    Teknik bilirkişi raporu eki krokisinde (A) harfi ile işaret edilen 2757,00 m2 yüzölçümündeki kısmının tespit gibi aynı vasıf ile ....... oğlu 1950 doğumlu ... adına tesciline,
    Dava konusu ............. İlçesi, ...... Beldesi 140 ada 104 parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro tespitinin iptali ile,
    Dosya arasında mevcut 04/06/2013 hâkim havale tarihli teknik bilirkişi raporu eki krokisinde (B) harfi ile işaret edilen 8633,04 m2 yüzölçümündeki kısmının davalı parselden ifrazı ile ...... Beldesi 140 adaya ait en son parsel numarası ile adlandırılarak orman vasfıyla Maliye ..........si adına tesciline,
    Teknik bilirkişi raporu eki krokisinde (A) harfi ile işaret edilen 919,00 m2 yüzölçümündeki kısmının tespit gibi aynı vasıf ile ....... oğlu 1950 doğumlu ... adına tesciline,
    Dava konusu ............. İlçesi, ...... Beldesi 140 ada 101 parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro tespitinin iptali ile, orman vasfıyla Maliye ..........si adına tesciline,
    Dava konusu ............. İlçesi, ...... Beldesi 140 ada 106 parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro tespitinin iptali ile,
    Dosya arasında mevcut 04/06/2013 hâkim havale tarihli teknik bilirkişi raporu eki krokisinde (B) harfi ile işaret edilen 2238,12 m2 yüzölçümündeki kısmının davalı parselden ifrazı ile ...... Beldesi 140 adaya ait en son parsel numarası ile adlandırılarak orman vasfıyla Maliye ..........si adına tesciline,
    Teknik bilirkişi raporu eki krokisinde (A) harfi ile işaret edilen 6400,00 m2 yüzölçümündeki kısmının tespit gibi aynı vasıf ile 2/5 hissesinin ............. kızı 1933 doğumlu ................. adına, 3/5 hissesinin ............. kızı 1933 doğumlu ..., ........ kızı 1956 doğumlu ..., ........ kızı 1960 doğumlu ..., ...... kızı 1956 doğumlu ....., ..... oğlu 1978 doğumlu ..., .... kızı 1984 doğumlu ........... ..... adlarına veraseten iştirak şeklinde tesciline,
    Dava konusu ............. İlçesi, ...... Beldesi 140 ada 103 parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro tespitinin iptali ile,
    Dosya arasında mevcut 04/06/2013 hâkim havale tarihli teknik bilirkişi raporu eki krokisinde (B) harfi ile işaret edilen 1424,80 m2 yüzölçümündeki kısmının davalı parselden ifrazı ile ...... Beldesi 140 adaya ait en son parsel numarası ile adlandırılarak orman vasfıyla Maliye ..........si adına tesciline,
    Teknik bilirkişi raporu eki krokisinde (A) harfi ile işaret edilen 8000,00 m2 yüzölçümündeki kısmının tespit gibi aynı vasıf ile ....... oğlu 1950 doğumlu ... adına tesciline,
    Dava konusu ............. İlçesi, ...... Beldesi 140 ada 599 parsel sayılı taşınmazın yeniden tespit gibi aynı vasıf ve yüz ölçümü ile Maliye ..........si adına tesciline,
    Dava konusu ............. İlçesi, ...... Beldesi 140 ada 100 parsel sayılı taşınmazın yeniden tespit gibi aynı vasıf ve yüzölçümü ile .......................... oğlu 1909 doğumlu ... adına tesciline,

    Dava konusu ............. İlçesi, ...... Beldesi 140 ada 97 parsel sayılı taşınmazın yeniden tespit gibi aynı vasıf ve yüzölçümü ile Mehmet oğlu 1944 doğumlu ... adına tesciline,
    Dava konusu ............. İlçesi, ...... Beldesi 140 ada 98 parsel sayılı taşınmazın yeniden tespit gibi aynı vasıf ve yüzölçümü ile Halil kızı ....... adına tesciline,
    Dava konusu ............. İlçesi ...... Beldesi 140 ada 296 parsel sayılı taşınmazın yeniden tespit gibi aynı vasıf ve yüzölçümü ile 5/12 hissesinin ............. oğlu 1949 doğumlu ... adına, 7/12 hissesinin ..... kızı 1943 doğumlu ..., ..... çocukları 1966 doğumlu ..., 1973 doğumlu ..., 1969 doğumlu ......., 1975 doğumlu ... adlarına veraseten iştirak şeklinde tesciline,
    Dava konusu ............. İlçesi, ...... Beldesi 140 ada 102 parsel sayılı taşınmazın yeniden tespit gibi aynı vasıf ve yüzölçümü ile ....... oğlu 1950 doğumlu ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili, davacı ... vekili, davalı ................. vekili tarafından 140 ada 103 ve 104 parsellere yönelik, davalılar ... mirasçıları vekili tarafından 140 ada 101 nolu parsele yönelik ve davalı ... Yönetimi vekili tarafından vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1991 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    1- Davalı ................. vekilinin temyiz itirazları bakımından; davalı adına tespit edilen, dava konusu 140 ada 103 parsel sayılı taşınmaza, Ocak 1992 tarih ve 7 nolu 8000 m2 yüzölçümlü tapu kaydı revizyon görmüş, 140 ada 104 nolu parsele ise, Ocak 1992 tarih ve 8 nolu 919 m2 yüzölçümlü tapu kaydı revizyon görmüştür. Dava konusu taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtları değişebilir sınırlı kayıtlardan olup, 3402 sayılı Kanunun 20/c maddesi gereğince miktarı ile geçerli olduğundan, miktar fazlası yönünden ..........nin davası kabul edilerek, 103 ve 104 nolu parsellerin krokide (B) harfi ile gösterilen kısımlarının .......... adına tescile karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile bu parseller hakkındaki hükmün onanması gerekmiştir.
    2- Davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazları bakımından; davacı ..., dava dilekçesinde ......... Yönetimi aleyhine husumet yöneltmiştir. Dava konusu parsellerin malik haneleri açık olmadığı gibi, ......... Yönetimi lehine bir tespit de bulunmadığından, ......... Yönetimi davada taraf değildir. Bu nedenle, aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilip, kendisini vekille temsil ettirdiğinden, lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken, bu konuda bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olduğundan, ......... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
    3- Davalı ..."in temyiz itirazları bakımından; davalı adına tespit edilen 140 ada 101 parsel sayılı taşınmazın, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 1957 tarihli memleket haritasında çalılık rumuzlu yeşil alanda kaldığı bildirilmiş, ancak, bu haritanın yapımına esas alınan hava fotoğrafları incelenmemiştir. Ziraat bilirkişi tarafından üzerinde 90-100 yaşlı 54 adet zeytin ağacı olduğu, bakımlı tarım arazisi olduğu bildirilmiştir. 1957 tarihli memleket haritasının yapımına esas alınan hava fotoğrafları ve tespit tarihinden 20 yıl önceye ait memleket haritası ve hava fotoğrafları incelenmediğinden, taşınmazın öncesi ve zilyetlik durumu tam olarak anlaşılamamaktadır.
    Bu nedenle; mahkemece, 1991 yılında kesinleşen orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin ve dayanak tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, yöreye ait en eski tarihli ve dava tarihinden 20 yıl önceye ait 1980"lı yıllara ait memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ve fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro çalışmalarına altlık olarak düzenlenen kadastro paftası getirilerek, halen Çevre ve ......... Bakanlığı (......... ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, eğimi, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli tüm taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte aynı haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, bilirkişiler tarafından, hava fotoğrafları incelenerek, taşınmazların zilyetlik durumu, kullanılıp kullanılmadığı, üzerindeki bitki örtüsü, ağaçlar var ise, yaşı, sayısı, cinsi, dağılımı, konusunda açıklamalı rapor alınmalıdır.
    Böylesine yapılacak bir araştırma sonucunda taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunun saptanması halinde ormanlar tapu ve zilyetlikle kazanılamayacağından davanın reddi gerekir. Taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığının saptaması halinde ise, zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının araştırılması gerekir.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
    Somut olayda, mahkemece, anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. O halde; dava konusu taşınmazların orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile kadastro tespitine itiraz davalarında, tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazların gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalıdır.
    Yapılacak keşifte, taşınmazların öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmazlar başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, komşu parsel kayıtları getirtilerek uygulamalı, dava konusu taşınmazların yönünü ne olarak okuduğu saptanmalıdır.
    3402 sayılı Kanununun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 03/07/2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen ikinci fıkrası hükümlerine göre yapılacağı düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları ve satın alınan kişiler yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmazlar olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanununun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin değişik 10. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden yasanın amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden davalının temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
    4- Davacı ..."nun temyiz itirazları bakımından; davacı Kasım 1995 tarih ve 13 ile 14 nolu tapu kayıtlarına dayanmış, davacının dayandığı tapu kayıtları gereği gibi yerine uygulanmadan karar verilmiştir. Bu nedenle; dayanak tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğünden getirtilmeli, kadastro sırasında başka parsellere revizyon görüp görmediği araştırılmalı, davacının aynı tapu kayıtlarına dayalı olarak, başka dava açıp açmadığı araştırılmalı, dava açmış ise, dosya asılları getirtilerek, bir harita mühendisi veya fen bilirkişi ve mahalli bilirkişi eliyle yeniden yapılacak keşifte; dayanak tapu kayıtları yerine uygulanmalı, sınırlar zeminde mahalli bilirkişi yardımıyla tek tek bulunarak ve fen bilirkişi krokisi üzerine yazılarak keşfi izleme olanağı sağlanmalı, sınırların doğruluğu komşu parsel malikleri ile bağ kurularak şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, tapu kayıtları başka parsellere de revizyon görmüş ise, miktar hesabında nazara alınmalı, tapu kaydının 3402 sayılı Kanunun 20/c maddesi gereğince miktarı ile geçerli kapsamı tayin olunmalı, miktar fazlasının sınırdaki ormandan açıldığı kabul edilmeli, aynı Kanunun 13. maddesi gereğince tapu maliki ile davacı arasında akdi veya ırsi bağ kurulmalı, tapu maliklerinin mirasçısı olduğunu gösterir veraset ilâmları dosyaya konulmalı, diğer mirasçıların davası yok ise, miras hissesi nazara alınmalı, davalı taşınmaza, tapu kaydının uyması ve miktarı ile geçerli kapsamı içinde kaldığının anlaşılması halinde, davanın kabulüne karar verilmeli, tapu kaydının uymadığı veya tapu kaydının miktarı ile geçerli kapsamı içinde kalmadığının belirlenmesi halinde ise, davanın reddine karar verilmelidir. Bu nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
    5- Davacı ..."ın temyiz itirazları bakımından; davacı dava konusu 140 ada 599 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait Ekim 1997 tarih ve 12 nolu tapu kaydı kapsamında kaldığını iddia ederek, adına tescilini istemiştir. Yapılan keşifte tapu kaydının taşınmaza uyduğu tespit edilmiş, ancak, üzeri çalılık ile kaplı olduğundan, davasının reddine karar verilmiştir.
    Davacının dayandığı tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğünden getirtilmeli, kadastro sırasında başka parsellere revizyon görüp görmediği araştırılmalı, davacının aynı tapu kaydına dayalı olarak, başka dava açıp açmadığı araştırılmalı, dava açmış ise, dosya asılları getirtilerek, bir harita mühendisi veya fen bilirkişi ve mahalli bilirkişi yardımıyla yeniden yapılacak keşifte; dayanak tapu kayıtları yerine uygulanmalı, sınırlar zeminde mahalli bilirkişi yardımıyla tek tek bulunarak ve fen bilirkişi krokisi üzerine yazılarak keşfi izleme olanağı sağlanmalı, sınırların doğruluğu komşu parsel malikleri ile bağ kurularak şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, tapu kaydı başka parsellere de revizyon görmüş ise, miktar hesabında nazara alınmalı, tapu kaydının 3402 sayılı Kanunun 20/c maddesi gereğince miktarı ile geçerli kapsamı tayin olunmalı, miktar fazlasının sınırdaki ormandan açıldığı kabul edilmeli, aynı Kanunun 13. maddesi gereğince tapu maliki ile davacı arasında akdi veya ırsi bağ kurulmalı, tapu maliklerinin mirasçısı olduğunu gösterir veraset ilâmları dosyaya konulmalı, diğer mirasçıların davası yok ise, miras hissesi nazara alınmalı, davalı taşınmaza, tapu kaydının uyması ve miktarı ile geçerli kapsamı içinde kaldığının anlaşılması halinde, davanın kabulüne karar verilmeli, tapu kaydının uymadığı veya tapu kaydının miktarı ile geçerli kapsamı içinde kalmadığının belirlenmesi halinde ise, davanın reddine karar verilmelidir. Bu nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: 1- Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı ................. vekilinin temyiz itirazları reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalı ................."a yükletilmesine,
    2- İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine,
    3- Üçüncü, dördüncü ve beşinci bentlerde açıklanan nedenlerle; davalı ... ve davacılar ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/03/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi